26. BÖLÜM

6.7K 407 48
                                    

Herkese merhaba canım... Nassın?

Keyifli okumalar çiçeğim 🦄

[2. KISIM]

6. BÖLÜM

Kaya Eren aklımı allak bullak ediyordu.

Son görüşmemizin üzerinden geçen üç gün, onunla sarılmanın etkisinden çıkarmamıştı beni. Bir buçuk hafta önce klinikte söyledikleri de cabasıydı. Bana hiç yardımcı olmuyordu aksine yalnızca aklımı bulanırıp duruyordu.

Kafama takmamaya çalışıyordum. Önüme bakmaya, işime odaklanmaya çalışıyordum ancak bu defa ona sarılırken, elim sırtındayken hissettiğim sargı aklımdan çıkmıyordu. Yaralanmış meğerse, kürek kemiğinin üstünde sargısı vardı ama ne yarası olduğunu, ağır mı hafif mi yoksa derin mi olduğunu bilmiyordum.

Hiç aklımdan çıkmıyormuş gibi bir de üç gün önceki konuşmamızı anımsadım.

"Kaya sen yaralı mısın?" diye oldukça yüksek bir tonda konuşunca, Kaya eliyle sessiz olmamı işaret etti. Etrafına bakıp sokakta yalnız olduğumuzu anlayınca bana döndü.

"İyiyim, merak etme. Ufak bir sıyrık," dedi dalga geçiyormuş gibi.

"Ya sen dalga mı geçiyorsun? Elimin altında kocaman sargıyı farketmesem yaralı olduğunu bile söylemeyecektin! Aşk olsun Eren, gerçekten pes!" dediğimde ağzımdan kontrolsüz çıkan kelimelerim dudağının kenarı kıvrılmıştı. Söylediklerimin farkına varıp, "Hastaneye gittin mi? Çok mu kötü yaran?" dedim devamında.

"Öldürmediğine göre o kadar da endişe edecek bir şey değil," dediğinde duraksadım. "Merak etme hem karargahtaki doktorumuz, hem de yarayı ilk aldığım an Barış baktı. Küçük bir yara abartılmaya değer bir şey değil."

Ama yaralı olan sensin, diyecektim vazgeçtim. Daha doğrusu ne diyeceğimi bilemedim. Böyle bir durumda geçmiş olsun mu denirdi yoksa Allah bir daha göstermesin mi denirdi? Allah gösterirdi, onlar askerdi. Dağda taşta izleri vardı, başlarına her şey gelebilirdi.

Ne denirdi Allah'ım?

"İyi ol lütfen," dedim sadece.

Başını salladı."Eyvallah," dedi gülümseyerek. Bakışlarımı yüzünden kaçırdım.

"Neyse ben gideyim artık, kendine dikkat et olur mu?" Ne ara yer değiştirmiştik bilmiyorum, bir kaç gün öncesine kadar o bana kendine dikkat et diyordu. Ama farkediyorumda şu zamana kadar hayatı hep tehlikede olan Kaya ve onun gibi binlerce askerdi.

Allah'ım onları koru, acılarını gösterme yakınlarına.

"Ederim, sende dikkat et," dediğinde misafirhaneye doğru ilerledim. Bakışlarını ardımda hissetsem de dönmeden binaya girdim.

Derin bir oflamayla ayağa kalktım. Karşı koltukta oturup telefona bakan Berfin irkilmişti. Artık aynı evde yaşamaya başlamıştık. Kaya'yla konuşmamızın ardından taksi çağırıp doğruca kiraladığım eve gelmiştim, artık ev ortamı düzenine ihtiyacım vardı çünkü.

SEFİD Where stories live. Discover now