31. BÖLÜM

3.9K 300 82
                                    

Herkese merhaba, çok mahçup hissediyorum kendimi bölüm olduğundan biraz gecikti. Son bölümü attıktan sonra çok sıkıntılı bir ay geçirdim, yazmak içimden gelmiyordu, zorlayarak yazmaktansa zamana bırakmak istedim. Evet bir açıklama yapmalıydım, ancak emin olun onu yapacak takatim bile yoktu. Hepinizden çok özür diliyorum

Uzun bir bölüm ve bölüm sonuna doğru Barış'a ait geçmiş sahne var. Bizzat onun anlatımıyla, onun duygularıyla okuyoruz. Kasım ayında yazmıştım, 11 Şubat'ta Barış için önemli bir tarihte paylaşmak istedim ama hayat... İzin vermeyince olmuyor bazı şeyler.

Okumak isteyenler devam edebilir, istemeyenler bırakıp yeni bölümü bekleyebilir. Hiç bir şey için zorunluluğunuz yok çiçeklerim, yine de ileride yaşanacak bazı sahneleri anlamanız için okumanız tavsiye edilir.

Düzenleme işi sandığımdan uzun sürdü gözümden kaçanlar varsa kusura bakmayın, şimdiden teşekkürler keyifli okumalar
🦄

2. KISIM
11. BÖLÜM

Kaya Eren Uluçkar

Ahu'nun arabasında, son gaz hastaneye giderken bakışlarım üzerinden tek bir an ayrılmıyordu. Savcı oluşu şu anda pek umurunda değildi, bu yüzden hız limitini çok aştığını görmüyordu. Yirmi dokuz ekim yoğunluğundan dolayı oluşan trafiği araçları sollayarak yok sayıyordu..

İlgi çekici hâllerini umursamamaya çalışarak önüme döndüm. Tuna'nın arayışıyla eş zamanlı Ahu'nun çalan telefonu kötü haber vermişti. Ahu çılgına dönmüş bir şekilde anahtarını alıp dışarıya yalın ayak koşmuş, ona engel olduğumda durmuştu. Ona ayakkabılarını giydirip çantasını alarak evden çıkmıştık.

Berfin vurulmuştu, bunu bana Tuna söylemişti Ahu'ya kimin haber verdiğini bilmiyordum ama kızı kimin vurduğunu, olayların nasıl bu noktaya geldiğini bildiğini delirişiyle çok iyi anlamıştım. Dudaklarının arasına anlayamadığım şeyler mırıldanıyordu. Artık eskisinden daha sert duvarları vardı. Bu duvarları ancak sevdiği insanlar söz konusu olduğunda biraz daha aşılır oluyordu. Berfin'e değer verdiği açıktı, şimdi bu hâlde olmasından kendini sorumlu tutuyordu.

"Hata yaptım," diye daha anlaşılır bir şekilde konuştu. "Hatayı ben en başta yaptım. Berfin, o şerefsizden şikayetçi olmadığı için, elimde Berfin'in anlattıklarından başka bir şey olmadığı için ben o şerefsizi hapse tıkmadım!" Ellerini direksiyona sertve vurdu, avuçları kıpkırmızı olmuştu. Direksiyonu fazla sıktığı için beyaz teni hemen kızarmıştı. "Senin o emdiğin sütü burnundan getirmezsem bana da Ahu demesinler."

Her ne kadar çekici görünüyor olsa da sinirlenmesi onun için iyi değildi. "Sakin ol, sen yalnızca görevini yapıyordun. Elinde şikayet olmadan hiç bir şey yapamazdın." Sinirle bana döndü, yutkundum. Mavi gözleri alev almıştı, sigara içerken yaktığım çakmağın mavi alevine benziyordu. Bu iyi olmamıştı, artık sigara içerken de aklıma gelecekti ve ben ne yazık ki yarım dakikada bir sigara içiyordum.

"Eğer işimi iyi yapsaydım o şerefsiz benim arkadaşımı vurmayacaktı," dedi, o sırada önüne çıkan bir araca korna çaldı.

SEFİD Where stories live. Discover now