Bölüm 8

6K 272 312
                                    

Not :Her hafta Esarete yeni bölüm gelecektir.Bölüm sonuna ve satır aralarına düşüncelerinizi yazmayı unutmayın..İyi okumalar

#Sınır : 80 vote 250 yorum

Gözlerimin içine sıcacık bakan kara harelerden utanarak yüzümü çevirdim.İmasına sorgulamak istemiyordum çünkü kalbim eminim ki akşam yeteri kadar senaryoyla zihnimi meşgul edecekti ve buna bir yenisini eklemeye hiç niyetim yoktu.Toparlanıp geri çekildiğimde yüzüne bakmadan

-Çıkmadan önce haber ederim

Dedim ve cevap vermesini beklemeden arabadan indim.Kalbim ufacık bir temasa bu şekilde atıyorsa benim bu adamdan uzak durmam gerekiyordu.Nasıl yapıyor bilmiyorum ama beni etkiliyordu .En sevdiğim tokalarımı bile alırken çok güzel olmuşsun diyerek müdehale etti.Normalde leyla o eli ısırır ve tıpkı onların şivasiyle

-Hayırdır oğliiim

Derdi ama ben sadece onu izledim.Nasıl tepkisiz durabildim ki !Kendimi tokatlamak istiyordum.Arkadaşımın evine girerene kadar kızgınlıkla kendi kendime söylendim

-Adam resmen elbisene ve tokana karıştı ve sen sus pus oldun,tam bir salaksın.Bir de hoşuna gitti sana güzel bakması.Kendine gel Leyla o adam bedeniyle ruhuyla bangır bangır tehlikeliyim diyor.Ona yaklaşırsan yanarsın.Dewran abi gelecek ve bu oyun sona erecek ,o sadece peşlerine düşen adamlardan korumaya çalışıyor hepsi bu.Kendine anlam çıkarıp sahte duygulara bağlanma !

Kendimle yaptığım konuşmaya şahit olan küçük kız gülerek bana baktı ve şirin bir sesle konuştu

-Sen deli misin ?Neden kendi kendine konuşuyorsun ?

Çok tatlıydı ,bir an için onu mıncıklayarak sevmek istedim ama yabancı olarak bu şekilde davranmamalıydım.Üstelik yanında annesi yoktu yani ondan izin alıp sevemezdim.Hala gözlerime gülerek bakan kıza aynı şekilde gülümseyip konuştum.

-Pek akıllı olduğum söylenemez küçük hanım.Annen nerede senin ?

-Markete gitti

-Peki o zamana kadar sakın kapının önünde ayrılma olur mu ?seni göremezse telaşlanır.

Tatlı bir şekilde baş salladığında gülümseyip ilerledim.Çoçukların kaybolmasından hep çok korkmuşumdur.Küçükken Mahallede annesini arayan birini gördüğümde onunla aynı korku ve üzüntüyü kalbimin en derininden hissediyordum.Çünkü çocukken annemle gittiğim düğün evinde ve misafirlikte unutuldum.Başımı çevirip etrafa bakınca tanıdık kimseyi göremedim ve ilk o zaman başladı bende terk edilme korkusu.Belki de bu yüzden bugüne kadar bana yapılan acımasızlıklara rağmen o korkuyu yaşamamak için sevdiklerimi tolere etmeyi bildim.Edemeyeceğim raddeye gelince de kesin sınır çizgimi çizip hayatımdan çıkardım.

Duygularımı bu kadar yoğun yaşıyor olmak benim suçum değildi.Hissettiğim her duygunun temelinde sevdiğim insanların acımasızca yarattığı anti duygular vardı.Bugüne kadar delirmeden yaşamam mucizeydi.

Küçük kızın annesinin geldiğini gördüğümde bende merdivenlerden ilerlemeye başladım.Asansör korkum olduğu için merdivenlerden çıkmayı tercih ettim.Sonunda yedinci kata geldiğimde nefes nefeseydim.Kendimi toplayıp sonra zile bastım.Çelik kapı açıldığında aile sıcaklığına hasret olduğum sevgiyle arkadaşım Zelal ve annesi " hoşgeldin " dedi.Önce annesinin elini öpüp "hoşbuldum " dedikten sonra Zelal'i de öptüm.Birlikte içeriye geçtiğimizde hissettiğim tek şey huzurdu.

ESARET Donde viven las historias. Descúbrelo ahora