Bölüm 24

3.3K 269 322
                                    

Not :Sınırlar dolduğunda yeni bölüm gelecektir,lütfen sınır dolması için tek bir düşünce yazmadıysanız yb diye sormayın.Karşılıklı etkileşim alırsak hikayenin tadı çıkar,geçen bölüm öyle oldu ve şimdi erken geldi ..iyi okumalar🕊🌺

#Sınır : 180 vote 300 yorum

Medyada : Zilan Bakıroğlu

Zozan hanımın öfkesi Bahoz'un kendi istediği kadınla değil de benimle evlenmiş olmasıydı.Onlara göre okuyup meslek sahibi olmam,erkek ortamında konuşabilmem,tek başıma hareket edip kimseye muhtaç olmamam ayıptı.Kadın tanımı bu köyde yaşayan herkes için aynıydı.Kadın kocasını memnun eder,kadın doğurur,kadın kocasına kavgada karşılık vermez,kadın evlendikten sonra ailesiyle sadece bayramlarda filan görüşebilir,kadın bir yere giderken kocasından izin alır gibi katı ve asla aşılmaz kurallar vardı.Bana en çok ne koyuyor biliyor musunuz ?onları doğuran biziz ama onlar tarafından yönetilmeye razı olmamız beni üzüyor.Üstelik kadın kadına düşmanlık yapıyor,biri baş kaldıracak olsa hemen ayıplanıp ahlaksızlık yapmış gibi davranılıyordu.

Ben bu çarkın bir parçası olamazdım.Bahoz'u canımdan çok sevsemde onunla bu düzendeki kadınların boyun eğdiği gibi hayat sürdürmezdim.Mesleğime ara verme sebebim bana gösterilmeyen anne şefkatini kendi çocuğuma göstermekti.İki yaşına geldiğinde ona yakın olmak için bu köyde sağlık kabini açacaktım.Yani kocam söyledi diye değil,ben hamilelikte ve çocuk bakım sürecinde iş yükü stresiyle uğraşıpta evladıma yetersiz kalmak istemediğim için çalışmaya ara verdim.Aile ile görüşme konusuna da gelecek olursak onlar beni evlendiğim günden beri bir kere bile aramadılar,merak dahi etmediler.O evde fazlalıktım,bunu kabulleneli çok oldu ama ne bilim insan içten içe birazcık ilgi bekliyor.Unutmadan şu kavgada kocaya cevap verilmez kuralına da değineyim,eğer çok kırılırsam sessizleşirim ama diğer türlü sevgili kocam cevap vermede beni susturmaya başarırsa da helal olsun..

Buradaki hayatımda Leyla olarak çok savaş vereceğimi biliyordum ama bu şavaşın Bahoz'a karşı olamamasını Allahtan diliyordum çünkü ailem dediğim adamı karşı tarafta görmek hiç istemezdim.Zozan hanım yüzüme ters ters baktığında söylediklerini takmıyorum dercesine bir gülüşle bakıp mutfağa gittim.Eğer cevap verseydim daha ilk dakikadan saygısız diyip üste çıkardı.Ben sessiz kalıp yanından geçince daha çok zoruna gittiğinden emindim.Her şey lafla çözülmez benim kitabımda,her insanin hak ettiği cevap farklıdır.

Mutfağa geçtim ve gelecek olan misafirlere yapılan hazırlıkta Berfe'ye yardım edeceğim sırada ağzını yüzünü ekşitti.Şeytan diyor bir tane yapıştır,yer öpsün.Hayır yani ona ne oluyor?Bahoz ile evlendim diye ne bu tavır ?elbet bunun nedenini de öğrenirdim.Mademki Berfe yardımımı kabul etmiyordu bende bildiğim gibi devam ederdim.Buzdolabını açtım ve içindeki malzemelere baktım.Resmen bir kuş sütü eksikti,sarma ve çayın yanında ikram edilsin diye tatli yapmaya karar verdim.Sarmanın içini hazırlamaya başladığımda Berfe sinirli bir şekilde konuştu

-Ne yaptığını zannediyorsun sen ?misafirlere dolma gibi yaprak sarması yapıp bizi rezil mi edeceksin ?

-Merak etme,senin dilin kadar uzun olmaz.Serçe parmağım büyüklüğünde olur benim sarmam

-Ne dedin sen !

Diye bağırıp üzerime doğru yürüdüğünde yerimden doğrularak elimdeki demir kapı tezgahın üstüne tehditkar bir şekilde sertçe bıraktım.Hareketime şaşırdı,sanırım üzerimde baskı kurup üstünlük sağlayacağını sanıyordu.Bilmiyorduki benim ağzını yırtıp saçını eline verecek gücüm olduğunu.Yüzüne dik dik bakarken konuştum

-Tanıştığımız ilk günden bu yana saçma sapan imalar yapıp duruyorsun.Varsa bir karın ağrın söyle de bilelim

-Bahoz'un karısı oldun diye havalara girip kendini bizden üstün görme sakın,senin gibisi bir gider bin gelir.Bu evin büyük gelini benim,yerini haddini bileceksin.Sana söylenenleri itiraz etmeden yapıp saygıda kusur etmeyeceksin,artık bekarken ki hayatın yok.

ESARET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin