6. Bölüm

14K 678 253
                                    

Merhabalaaar! Nasılsınııız???

Çok uzatmak istemiyorum ya, bölüm sonu konuşalım olur mu? E hadi bölüme!!

***Sedef Sebütekin--- Uzaktan

🎡

Eray şüphelenerek baksa da ben sırıtıyordum. O kel Neco asla bakmazdı telefona. Numarayı tuşladı ve hoparlöre aldı telefonu. Telefon çaldı... çaldı... çaldı...

"Açmayacak," dedim sırıtarak. "Kapat artık."

"Sessiz ol Aleda," dedi telefona odaklanarak. Telefonun açılması için gözleriyle uyarıyordu herhalde.

"Öf Eray! Açılma-"

"Alo, kimsiniz?"

Hassiktir ama ya! Gerçekten şansıma sıçayım!

Eray telefonu kendinden uzaklaştırıp bana bakarak, "kim bu?" Diye fısıldadı.

"Fizikçi Neco."

"Adamın adı Neco mu Aleda?" dediğinde duraksadım. Bu adamın adı neydi?

"Ne bileyim ben!" Diye parladım. "Adama hep Neco dedik biz! Bilmiyorum adını." Bana sen iflah olmazsın der gibi bakarak telefonu kulağına yerleştirdi.

"Merhaba. Ben öğrencilerinizde Aleda İzem Onay'ın abisiyim." Dedi soyadımı söylerken yüzünü buruşturarak.

"Hangi abisi?" Diyen Neco'yu duyduğumda alt dudağımı ısırdım. Şimdi sıçtık! "Amerikada ki abisi mi, Fransada ki abisi mi?" Eray gözlerini üzerime çevirdiğinde ben çevreye bakınıyordum. "Akıllandınız sanıyordum Aleda!" Dedi Neco, sesi yükselirken. "Bir abin olmadığını biliyorum! Bunu ailenle konuştuk fakat sen sözden anla-"

"Aleda'nın öz abisiyim!" Dedi Eray kaşlarını çatarak. "Ben Eray Tunalı. Kardeşim Aleda İzem Tunalı."

"Bu da yeni şakanız mı?!" Diye sesi yükseldiğinde elimi Eray'ın koluna koydum. Bakışları tekrardan bana döndüğünde 'kapat' dedim dudaklarımı kıpırdatarak. Neco'nun telefonu açmamasının bir diğer sebebinin Ümit ve benim gereksiz şakalarımızın olduğunu söylemiş miydim?

Okulda 'a' desem aileme söylenirdi. Bir aptallık yaparak Buğu'ya olanları anlatmış, ailemin haberi olmamasını sağlamıştım. Daha sonra ne olursa olsun Buğu bilgilendirilmişti. Günler geçtikçe Buğu yaptıklarımı anne ve babasına söylemekle tehdit ederdi beni. Bizimkiler bunu engellemek adına abim, ablam gibi ararlar ve öğretmenlerle konuşurlardı. Bir gün Amerikada ki abim olurdu Yasin, bir gün ablam olurdu Almila. Bir gün Fransada ki abim olurdu Eriz. Bu yaptığımız fark edilince yüzüme inen tokatları hala unutamıyorum. Belki de onlarla aramdaki tüm bağı ben o gün koparmıştım.

"En yakın zamanda okula geleceğim beyefendi," dedi Eray. "O zaman şaka olup olmadığı konuşulur. İyi günler." Telefonu kapattığında ona bir şey demeden eve ilerledim. Şu an Eray ile uğraşmaktansa eve gitmeyi yeğlerdim.

"Dur dur!" Diye seslendi ardımdan. Kolumu tuttuğunda mecburen durdum ve ona baktım. "Ne oldu biraz önce?"

"Pek iyi bir öğrenci değilim, bunu keşfettin canım ya," dedim alayla.

"Öğretmenini böyle konularda kandırmamalısın." Ciddi miydi bu? Kolumu ondan çektim, ona göz devirirken.

"Çocuk değilim. Sen git kardeşlerini uyar!"

"Sen de kardeşimsin," dediğinde duraksadım. Ne desem bilemedim şimdi. Hayaller aleminde olması onun sorunuydu sonuçta. "Neden bu kadar karşısın bilmiyorum ama-"

ALEDA İZEMDove le storie prendono vita. Scoprilo ora