25. Bölüm

3.7K 248 80
                                    

Merhabalar, daha doğrusu iyi geceler hdlemdkeöxpr

Bölümü ancak şu an bu kadar yazabildim ve bekletmeden atmak istedim. Kısa olduğunu biliyorum, özür dilerim. Şimdilik bununla idare edin olur mu? İlhamım bu aralar beni terk ettiğinden ve gelmemekte ısrarcı olduğundan yazmakta zorlanıyorum.

Toparlarız inşallah be usta.

Neyse sizi fazla bekletmeyeyim, buyrun bölüme :))) *Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu 🥺🥺

🌸


ALEDA İZEM TUNALI

Geçen iki saatin ardından Dilay abla, İlter abi ile birlikte gitmişti. Eray abim onların konuşması için baş başa bıraksa da İlter abiyi uyarmayı da ihmal etmemişti. İlter abi ise ona küfretmiş, kız kardeşini de alarak gitmişti. Eray abim bir süre arkalarından baksa da, "nerede abisinin kız kardeşi?" diye bağırarak beni aramaya başlamıştı. Benim de ondan köşe bucak kaçtığımı söylememe gerek var mıydı?

Andaç abim beni aradığında ondan iki ay sonra haber alacağım düşüncesi ile hızla dışarı çıkmıştım. Buradan gittikten bir gün sonra göreve çıkmışlardı ve ne zaman ona yazsam ya da onu arasam ulaşamıyordum. O akşam ona haksızlık yapmıştım, Ilgar Tunalı ile olan tartışmam yüzünden ona da kötü davranmıştım. Elbette gidecekti bunu biliyordum ve bildiğim halde onunla düzgünce vedalaşmamak içime oturmuştu. Oysa kaldığı süreçte zaten sürekli benim yanımda olmuş, Tunalı ailesine alışmam için elinden geleni yapmıştı.

"Abi!" dedim telefonu açar açmaz. "Geldin mi görevden? Göreve mi çıktın tam bilmiyorum da aslında. Aradım ulaşamadım, mesaj attım ulaşamadım. Zeliş hiçbir şey söylemedi. Ben de göreve gittiğini düşündüm. İyi misin? Yara falan almadın değil mi? Ben o gün sana kötü davrandım biliyorum, özür dilerim. Ama açıklayabilirim gerçekten. Önce sen iyiyim de ama. Yaran falan da olmasın-"

"Sakin," dedi fısıldayarak. "İyiyim, göreve gitmiştim. Birkaç saat önce döndüm."

"Yaralı falan yok değil mi? Sıraç abi de iyi? Diğerleri de?"

"Hepimiz iyiyiz güzelim, yaralı yok merak etme."

"Oh, çok şükür." dedim derin nefes vererek. "Abi ben özür dilerim."

"Özür dilenecek bir şey mi yaptın da?" dedi homurdanarak. "Aklımda kaldın, ondan aradım ben salak kız."

"Ilgar Tunalı ile tartışmıştık siz gelmeden önce," diye mırıldandım. "Daha doğrusu o kız kardeşi ile tartıştı. Benimle alakalıydı, öfkeliydim. Ağladım ama tam içimi dökemediğimden bir de Ilgar Tunalı'nın söylediği sözler onu içimde haklı çıkarmadığından alınganlık yaptım. Özür dilerim. O an sadece sana tutunabilirmişim gibi gelmişti, sen de gidiyorum deyince..."

"Sen kime ne anlatıyorsun salak?" dedi yine homurdanarak. Sesi ben seni bilmiyor muyum sanki der gibi çıkmıştı. "Bana anlatsaydın gitmeden hepsini bir güzel benzetirdim."

"En büyük pişmanlığım sana anlatmamak o zaman," dedim alayla.

"Kutladınız mı abinin doğum gününü?" dedi ilgili bir sesle.

"Aa," dedim şaşkınlıkla. "Sen nereden biliyorsun?"

"Bilmem kaç mesaj atarak taciz etmişsin ya telefonumu hanımefendi?" dedi ters ters. "Hepsini de okumadım ama. Arada dikkatimi çekenleri okudum."

ALEDA İZEMWhere stories live. Discover now