23. Bölüm

4K 254 44
                                    

Selamlar, selamlar, selamlar efeniiim! Ben geldiiim!

Umarım özlemişsinizdir çünkü ben çok özlemişim🥺🥺

Bastan anlasalım bu bölümü sevmedim ve sizde sevmezseniz bana kızmayacaksınız. Bölümleri hep parça parça yazabildim ve konuya tam odaklanamadım. Bu yüzden pek ne yazdığımı hatırladığım söylenemez xoemxoeöd

Eğer kitabı düzenlersem söz bu bölümü de düzenlerim asklarım.

Simdi ise keyifli okumalar!!!!

Adamlar- Benden bana

😶

Bir kere mutlu olduğumda bunun karşılığını vermem gerekiyormuş gibi üzülüyordum. Her defasında dibi gördüm diyordum ama daha kötüsü geliyordu.

Şu hayatta kötü diyebileceğiniz birçok şey vardı fakat bana göre; bir insanın, güvendiğiniz bir insanın sizin canınızı yakıyor olması en kötüsüydü.

Onu kendi içimde kabullenmişken, ona karşı olmasa da sesli bir şekilde ona baba demişken böyle olsun istemezdim. Yanımdaki kadının bir şeyler söylediğini duydum, diğerlerinin de öyle. Ama onlara kulak asmadım, ne tartıştılar dinlemedim. Gözlerim açıklama yapmasını beklediğim o adamdaydı. Bana bakıyordu ama ondaki duyguları okumak için çabalamıyordum.

Tüm çabamı en sonunda boşluğa atacaktı zaten.

"Ne oluyor?!" diye bağırdı onun arkasında duran Eray. "Dede neyi tartışıyorsunuz yine?!"

"Hala bir sus kurbanın olayım ya!" dedi Taha bağırarak. O ne zaman gelmişti bilmiyordum. Umursamıyordum.

"Lan yeter!" diye bağırdı Safa da. O an hiç beklemediğim biri, Kaan yanıma geldi.

"Odana çıkmak ister misin?" dediğinde başımı salladım. Beni kucağına aldığında içerideki kimseye bakmadım bir daha. Merdivenlerden çıktı, "odan bu katta mı?" başımla gösterdim odanın kapısını. Odaya girdiğinde yatağın üzerine bıraktı beni. "Karışmak haddim değil," dedi yanıma oturarak. "Ama amcamı dinle Aleda. Onu dinlemeden bir şeyler yapma, bu daha da yıpratır herkesi."

"Ne kadar kolay ya," dedim ona bakmadan. "Oradan konuşmak çok kolay tabii!" gözlerimi kapadım sinirle. "Çıkar mısın odadan?"

"Aleda-"

"Yalnız kalmak istiyorum!" Dedim öfkeyle gözlerimi açarak. "Çık odadan!"

Odadan çıktığında sağlam olan elimi vurdum yatağa sinirle.

"Nefret ediyorum!" dedim öfkeyle. "Nefret ediyorum! Her mutluluğumu kursağımda bırakmanızdan nefret ediyorum! Bir kere güvendiğim bir insan beni üzmesin ya! Bir kere!" Gözlerimi kapadım, içimden bilmem kaça kadar saydım ama sinirim dinmedi. "Sanki ben dedim!" diye bağırdım öfkeyle, sesimin titremesini aldırmadan. "Sanki ben istedim buraya gelmeyi! Gelmeseydin!" Aklıma gelen video ile duraksadım, "öf öf! Yeter!" kendi kendime gülmeye başladığımda bunun ardından gelecek ağlama krizini beklemekle yetindim.

ALEDA İZEMOnde histórias criam vida. Descubra agora