Kitabım Töre değil mahalle kitabıdır.
"Zerda..." diye başladı, aynı hevesle.
"Allah şahidim ki bana nasip ettiği emanetine şu can bedenden çıkana kadar gözüm gibi bakacağım, kendi canım gibi kollayacağım. Sana söz veriyorum."
Mahalle hikayesidir...
Bölümün sonuna doğru yetişkin içerik vardır rahatsız olanlar dikkate alabilir.
Keyifli okumalar ❤️
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağan yağmur öyle şiddetliydi ki arabayı park etmek bile zordu. Geldiği dükkanın önüne zor olsa da park etti. Yan koltukta duran şemsiyesini eline aldığında kapıyı açtı. Hızlıca kapatarak dükkana doğru yürümeye başladı. Gök delinmişti sanki, yaz yağmuruydu.
Dükkana girdiğinde kenar da duran şemsîye bırakmak için koyulan kabın içine bıraktı. "Kolay gelsin Kemal amca," diye seslendi. Yaşlı adam onu göründüğünde "Sağ ol evlat senin ürünler aynı yerde." Dedi.
"Tamamdır."
Dükkanda olan eşyalara karşı çok hassastı. Her ay düzenli küçük havlulardan alırdı. Dükkanı açtığından bu zamana kadar tüm ihtiyaçlarını buradan alırdı.
Onun için ayrılmış 5 pakete baktığında renk konusunda kararsız kalmıştı.
"Bence gri," diye duyduğu sesle arkasına döndü.
"Anlamadım," diye mırıldandı Erdem.
"Havlu bence gri olsun beş rengin içinde en iyisi o."
"Öyle mi dersiniz?"
"Bence öyle kararsız görünce sizi fikrimi söylemek istedim. Umarım rahatsız etmemişimdir."
"Yok estağfurullah etmediniz. Karar vermemi sağladınız," dediğinde karşısındaki kadın gülümsedi.
Hiç düşünmeden elini uzattı. "Erdem ben."
"Bende Merve," diye uzatılan eli sıktı.
Arkaya doğru dönmek istediğinde kenarında duran battaniyenin poşetine takılınca adımları sarsıldı. Ona uzanan kolu tutmasıyla onu tutan bedene doğru savruldu. "İyi misiniz?"
"İyiyim ayakkabım takıldı."
"İyiyseniz sorun yok," dediğinde avcunun içinde tuttuğu teni parmaklarını aralayarak serbest bıraktı.
"Görüşmek üzere," diyen kadına baş selamı verdi. İleriye doğru giden kadına gözden kaybolana kadar gözünü kırpmadan baktı. Yanlıştı ama gülümsediğinde ortaya çıkan gamzesi bataklığın içine düşmesine sebep olmuştu. Bir daha görmezdi belki. Çok istedi bir daha görmek. Deli gibi. Elinde tuttuğu havluya baktı. Kenarda duran iki paketi de eline aldı. Tek paket için gelmişti ama bu aklını çelen kadından önceydi.
