Merhabalar nasılsınız
Yeni okumaya başlayanlar hoş geldiniz iyi ki geldiniz 😍
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 😍
Keyifli okumalar ❤️
Giray ile evleneli iki hafta olmuştu. Güzel giden bir evlilikti. Bazen düşünüyordum, bu olanlar olmasaydı bizim alın yazımız ya da kaderimiz böyle olur muydu? Ama fark ettiğim bir şey vardı. Şu iki haftalık zamanda onunla normal zamanda da evlenmek isterdim. Öyle düşünceli, öyle iyi biriydi ki... Beni kırmamak için, mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Bazen onu istemeden üzsem bile ağzını açıp tek kelime etmiyordu. Hiçbir şey olmamış gibi ortadan kayboluyor, saatler sonra beni mutlu edecek bir şeyle ortaya çıkıyordu.
Şimdi ise mutfağımızda misafirlerimiz için akşam yemeği hazırlıyordum. Abim, çırağı Hasan ve Giray’ın kuzeni Merve gelecekti. Yaptığım yemekleri son kez kontrol ettikten sonra yemek masasını hazırlamak için masanın üzerine ayarlayıp ayırdığım tabakları elime aldım. Giray evde olmadığı için rahat giyinmiştim.
Üzerimde kalçalarıma doğru salınan bol bir tişört, altımda ise bacaklarımı sımsıkı saran siyah bir tayt vardı. Evde yalnız olduğum için sutyen takmamıştım.
Oturmaya odasına girdiğimde karşımda gördüğüm adamla donup kaldım. Ellerim titremeye başladığında tabakları sıkı sıkı tutmaya çalıştım.
“Giray.”
“Zerda’m tüh yakalandık.” Elini ensesine atarak saçını kaşıdı.
“Ne için?”
“Yavrum cüzdanımı unutmuşum TC’mi bilmeme rağmen kimlik lazım oldu.”
“Bana söyleseydin ben getirirdim yorulmazdın eve kadar.”
Bana doğru geldi.
“İnan eve gelirken hiç yorulmuyorum. Hatta koşa koşa geliyorum. Sonuçta yolun sonunda sana kavuşmak var,” dediğinde gözleri üzerimdeki açık renk tişörtün gizleyemediği göğüslerime kaydı. Gözleri irileşirken dudakları aralandı ve sertçe yutkunduktan hemen sonra, “Siktir!” diye soludu.
Yüzüm utançla yanarken “Şey, ben sen yoksun diye öyle şey etmiştim,” diye mırıldandım. Tamamen saçmalıyordum.
“Zerda’m sen o şeyi ben evdeyken yapsan?” dediğinde alev almak üzereydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZERDA
Genel KurguKitabım Töre değil mahalle kitabıdır. "Zerda..." diye başladı, aynı hevesle. "Allah şahidim ki bana nasip ettiği emanetine şu can bedenden çıkana kadar gözüm gibi bakacağım, kendi canım gibi kollayacağım. Sana söz veriyorum." Mahalle hikayesidir...