Kitabım Töre değil mahalle kitabıdır.
"Zerda..." diye başladı, aynı hevesle.
"Allah şahidim ki bana nasip ettiği emanetine şu can bedenden çıkana kadar gözüm gibi bakacağım, kendi canım gibi kollayacağım. Sana söz veriyorum."
Mahalle hikayesidir...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Üstümde hissettiğim ağırlıkla. Yerimde kıpırdandım. Kirpiklerim aralandığında . Aralık bakan gözlerimin karşısındaki Giraydı.
"Giray. "Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım.
"Uyumuşum." Gözümü ovalayarak.
"Evet güzelim. Tam üstünü örtüyordum fazla ses yaptım galiba yeşil cennetimin gözlerini araladı."
Uyanır yanmaz buda yapılmaz yani. Kalbine düşürmeye doymuyordu bu adam beni. Kendime gelerek.
"Hava sıcak ki gerek yoktu ki canım." Yattığım yerden doğruldum hemen yan tarafıma oturdu. Ona doğru bakmak istediğimde boynumda hafif sızı hissettim tutulmuştu. Parmak uçlarımla boynumu ovmak istediğimde benden önce davranarak nazik bir şekilde boynumu tutarak yavaşça ovmaya başladı.
"Öyle deme güzelim uyuyan insanın üzerine kar yağarmış. Hem bak boynun tutulmuş. Kıyamadım seni uyandırmaya."
"O bebekler için geçerli değil miydi hayatım, hem bir şey olmaz senin ellerin ilaç gibi etkisi çok."
"Olsun sende benim bebeğimsin. Karım üşümesin."
"Kocam uyanır uyanmaz beni sana daha çok aşık ettiğinin farkında mısın?"
Boynuma doğru verdiği sıcak nefesi beni yaktı. "Ben sana her gözünü kırpmanda aşık oluyorum. Sende ol güzelim fena olmaz. Az önce ellerin ilaç gibi dedin değil mi?"
"Hı hı dedim."
"Ellerimin işlevini başka yerlerinde bakmasını ister misin güzelim şifa niyetine?"
Sıcak mı oldu ne?
Dondurma gibi eriyorum. Dondurana aşk olsun. İstemez olur muyum?
"Güzelim iyi misin? Sesin kesildi."
"Kesene sormalı."
"Elim olsun ağzım olsun çok iyi işlevleri var her işe yarıyorlar. Denemek bedava yeşil gözlüm. Ne dersin deneyelim mi?"
"Bence kocacım. Ne yapalım biz biliyor musun?" Oturduğum yerden kalktım.
