“Of ya çıkmıyor işte.”
“Sakin ol güzelim ben çıkartacağım şimdi.”
Bıkmış şekilde derin bir nefes verdim. Saçıma sakız yapışmıştı ve ne yaparsak yapalım bir türlü çıkmıyordu. Giray her ne kadar istikrarlı bir şekilde sakızı çıkarmak için uğraşıp dursa da bir türlü başarılı olamıyordu. “Olmuyor işte Giray uğraşma keselim gitsin.”
“Hayır asla!" Dedi, sertçe.
"Duymadım bunu.“Ama..."
“Ne aması Zerda’m? Saçların benim hassas olduğum bir konu. Tek teli döküldüğünde içim gidiyor. Sen keselim diyorsun.”
Sesinde onaylamaz bir tını vardı. “Ucundan demiştim sadece.” dedim, içime kaçan sesimle.
Sakız yapışan tutamı avcunun içinde özenle baş parmağıyla okşadı. “Saç kökünden uçlarına kadar armağan edilen kokun var. Nasıl kıyarım kesmeye? Kesersem eğer kalbim tökezler.”
Bu hali içimi kaplayan sıkıntıya rağmen gülümsememe sebep oldu. “Saçlarımı kıskanacağım benden daha çok seviyorsun.”
Güldü. “Evet seviyorum ama senin saçların olduğu için bebeğim."
İnstagrama atmıştım ama burayada atmak istedim.
Bölümün yarısını yazdım ama daha henüz bitmedi.
İnstagram hesabımı takip edebilirsiniz nese_41b
Yeni bölümde görüşmek üzere ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZERDA
General FictionKitabım Töre değil mahalle kitabıdır. "Zerda..." diye başladı, aynı hevesle. "Allah şahidim ki bana nasip ettiği emanetine şu can bedenden çıkana kadar gözüm gibi bakacağım, kendi canım gibi kollayacağım. Sana söz veriyorum." Mahalle hikayesidir...