ÖYKÜLERİM

SÜRÜNMEKTENSE SÜRÜLÜRÜM

10.10.2022

   "Sen kimsin ki bundan şikayetçi olabiliyorsun?"

"Efendim makamınıza çağırmaya değer gördünüz, muhatap aldığınız ve 'kimsin?' sorusunun muhatabı olan büyük bir kimseyim."

Amir şaşırdı. Bu genç hiçbir memura benzemiyordu. Normal bir memur "Sen kimsin?" sorusuna mağdurca bakar ve susardı. Fakat bu genç...

"Sen büyün, küçüğün kim olduğunu nereden bileceksin? Kendini, bizi şikayet edecek kadar büyük görmüşsün. Ama şunu öğrenememişsin; kurallar büyüklere uyar, küçükler kurallara uyar. Sen ise bir küçük olarak kuralları çiğnediğin yetmezmiş gibi büyüklük taslıyorsun."

"Efendim ben sizin nazarınızdaki 'ben'den bahsettim. Yoksa sizinle kendimi kıyasa tenezzül etmem."

"Hadsiz. Bu lafların sülalenin boyunu aşar. Hala Anlayamadın mı? Kanun sana var, bana yar... Şikayet ettin de ne olacağını sanıyorsun?"

Memur öfkesine hakim olarak; "ben haksızlığın karşısında durmak için mücadele ettim. Haksızım büyük bir kimse olması, onu haklı kılmaz. Ayrıca hakikatte siz de biz de devlet memuruyız. Devletin işini yapmayan memur olsun. Taktığınız lütfeder baki kalmayacak. Siz vali büyüklüğüne aldanacak Kadar fakir ruhlu birisiniz. Allah karşısında adilce yargılanırken; kim büyük kim küçük anlayacaksınız." dedi.

"Tanrı'ya siz küçükler tapar. Bizim gibi büyükler tanrıyla iş yapar. Küçükler Tanrı'ya dua eder. Fakat tanrı büyüklere yardım eder."

"Siz memurlardan topladığınız ücrete nasıl tanrının yardımı diyebilirsiniz. Bu apaçık Allah'a iftiradır. Yaptığınız haksızlığa, Allah'ı ortak etmeye çalışamazsınız. Sizin gibi kendini büyük sananlar, demet böyle çaldıkları parayla alınıyordu."

Amir sinirlenir, masaya yumruk atar ve "Bak aslanım biz çalmayız; bağış toplarız. Siz maaşlarınızı, gerektiğinde "gönüllü olarak" bize bağışlarsınız. Fakirler aç kalmamak için canları pahasına zenginleri korurlar. Rüşvet dediğin olayın nasıl da üstü kapandı. Çünkü biz de olayın üstü kapanır. Sizde ise olay üstünüze kapanır."

Memur delici bakışlarını amire dikerek; "Siz makamınızda büyüksünüz. Ama siz bu makamda yüksünüz. Koltuğa güç vermeniz gerekirken, koltuktan güç alırsınız. Devletin makamında kendinizi patron sanarsınız. Koltuğa oturmanız gerekirken, koltuğunuz saklanırsınız. Semer diye kullanır, üstünüzde kileri taşırsınız. Aşağılıksınız." dedi ve kapıyı çarpıp çıktı.

Amir ise sekreterini çağırdı; "Kızım şu amirine söyle, az önce çıkanı en berbat yere sürsünler."

Sekreter çıkar çıkmaz memura haber verdi. Memur; "Sürsünler, sürsünler. Sürünmektense sürülürüm." dedi.