10. Bölüm 'Renkli Çerçeve'

631 276 270
                                    

Şarkı: Adam Levine - Lost Stars (JungKook Cover), Mad Clown - Once Again

'En iyi planlar, bazen sadece uyanık kaldığın gecelerdir.'

Sabah büyük bir heyecanla erkenden kalktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sabah büyük bir heyecanla erkenden kalktım. Hafta sonu sınıf grubumuzda bir toplantı yapıldı ve sonuç olarak bugün Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Kampüsü'ne gidecektik. Sınav öğrencileri olduğumuz için üniversite tanıtımlarına başlanmış ve hedeflediğimiz yerleri görmek üzere gezilerin düzenleneceğini öğrenmiştik. Geldiğim zamana baktığımda bu etkinlikleri on ikinci sınıfta yapmaya başlamıştık aslında. Fakat bunun on birince sınıfa çekilmiş olması pek de sorun teşkil etmemişti benim için.

Biz gideceğimiz için çok heyecanlıydık fakat Sina'yla konuştuğumda o benim aksime fazla isteksizdi. Bir şekilde onu da gelmesi için ikna ettim ama isteksiz davranışlarıyla beni tedirgin etmeyi başarmıştı. Evden çıkana kadar sadece bugünün güzel geçmesini umdum. Cumartesi günü, Sina'nın rahatsızlanmasından sonra tekrar kötü bir şey yaşamak istemiyordum. Zaten görevini yapmadığı için ona çok kızmıştım bir de yersiz tepkileri moralimi bozmuştu. Birileriyle küs kalmak psikolojik olarak bana iyi gelmediği için bu konuyu pek uzatmadım. Zaten o da pek iyi görünmüyordu.

Bileğim güzelce dinlendiğim için daha iyi olmuştu ve üzerine rahatlıkla basabiliyordum. Annemle vedalaşıp evi terk ettiğimde kulaklıklarımı takmayı ihmal etmemiştim. Adımlarımı olabildiğince hızlı atıp okula çabucak ulaşmayı amaçladım.

Okul bahçesine girdiğimde gözlerim kızları aradı. Onları birlikte kenarda gördüğümde hızlıca yanlarına geçtim. "Günaydın kızlar!" Kulaklığımı çıkarmadan sadece müziğin sesini kıstım. Hepsi oldukça samimi bir şekilde selamıma karşılık verdiler. Direkt lafa girdim. "Ben gideceğimiz üniversite için çok heyecanlıyım. Siz de heyecanlı mısınız?" İrem hızla atıldı. "Ay, ben de çok heyecanlıyım. Özellikle tıp fakültesini çok merak ediyorum." Kafa salladım. "Ben de, ben de çok merak ediyorum."

"Ben aslında sadece gezmek için geliyorum. Matematik bölümü yok o üniversitenin." dedi Tuba. Zehra'da ona katıldı. "Ben de aynı şekilde. Veterinerlik bölümü de yokmuş." İrem ekledi. "Ama sağlık alanında adını bilmediğimiz o kadar çok bölüm var ki..."

"Aynen. Adını ilk defa duyacağımız fazlasıyla bölüm içeriyor." Sina'nın aniden sohbete dahil olmasıyla yüzüme daha büyük bir gülümseme yerleştirdim. Tekrar bir günaydın nidaları uçuştuktan sonra ortam sessizleşmiş ve bahçede sadece geziye katılacak öğrenciler kalmıştı. Sina'nın üzerinde öyle bir gerginlik vardı ki bunu çok rahat bir şekilde görebiliyordum. Ona biraz daha yaklaştım. "Sina, iyi misin?" Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Bir sorun mu var?" diye sordum. Anında göz teması kurdu. "Unuttun değil mi?" Anlamamış gözlerle ona baktım. "Bizim, odyolojiyi kazandığımız okula gidiyoruz." Kaşlarımı çattım. Şimdi Sina için neden bu kadar zor olduğunu anlayabiliyordum. Avuç içlerim terlemeye başlamıştı. "Ben... Onu tamamen unutmuşum."

ZAMANIN MELODİSİ (Tamamlandı) Where stories live. Discover now