2. Kitap 13. Bölüm 'Senin Uğruna'

497 177 40
                                    

Bölüm Şarkısı: RM - Closer, Zeminkat - Seni Heceliyorum Yine

'Bazı şeyler fazla zaman alıp can yakarsa son her zaman iyidir.'

Sina Vural

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sina Vural

Gece boyunca gözümü bir kez olsun kapatamadığım gibi yeni doğan güneşin odayı aydınlatmaya başlaması ile içimdeki dolmayan boşluk her an biraz daha çoğaldı. Nisan kollarım arasında uyuyordu. Zaman zaman korkuyla kalktığında onu sakinleştirip tekrar uyumasını sağladım. Defalarca sayıkladı, uyurken ağladı, yanında olduğuma inanamadı... Belki de hayatı boyunca geçirdiği en zor gecelerden biriydi bu gece. Tıpkı benim hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamadığım gibi.

Bizi beklemeden ilerleyen zamanın denizinde yüzmek için çırpındığımız her saniye, ayaklarımıza dolanan, dengemizi kurmamızı engelleyen akıntılar artık son bulmalıydı. Nisan yüzmeyi unutmuş benim ise yapacak pek bir şeyim kalmamışken her şeyin son bulması gerekiyordu. Gerçekten iyi olmalıydık. Tam anlamıyla toparlayıp iyi olmalıydık.

Yanlış seçimler yaptığımızı biliyordum. Bunu başlatan kişinin ben olduğunuda... Fakat şimdi toparlamalıydım. Beni kurtaran kişiyi kurtarmalı ve o gerçekten mutlu olmadan pes etmemeliydim. Bize zarar verenler gitmişti ve artık baş başaydık. Gerekirse kendimden alır Nisan'a verirdim ama onu bir şekilde iyileştirirdim.

Tüm dikkatimle takip ettiğim Nisan'ın nefesi sonunda düzene girmişti ve derin bir uykudaydı. Gece boyu geçirdiği huzursuz saatleri tam şu an geride bıraktığına emin olduğum için rahat bir nefes verdim. Boynunun altındaki kolum uyuşmuştu, problem değildi. O rahat olduğu sürece hiçbiri problem değildi.

Saatin kaç olduğundan emin değildim ama erken olduğunun farkındaydım. Buna rağmen aşağı kattan sesler duymaya başladığımda sinirle kaşlarımı çattım. Nisan zaten çok zor bir gece geçirmişti, erkenden uyanıp düşüncelere boğulmasını istemiyordum.

Neredeyse kaplumbağadan daha yavaş hareketlerle yataktan çıkıp Nisan'ın üzerini sıkıca örttüm. Telefonumu yanıma alıp aşağı inmek için hareketlendiğimde çalışma masasının üzerinde bir kısmı özenle katlanmış, bir kısmı buruşturulmuş kağıtlar buldum. Bazıları ise açık bir şekilde karalanmıştı. Sessizce onları incelediğimde özenle katlanmış bir kağıdın üzerinde adımın yazdığını fark ettim.

Başta tereddüt etsem de aşağı kattaki gürültünün artması ve anlık karar vermemle birlikte kağıdı cebime atıp odadan çıktım. Aşağı indiğimde Sarp ile Uzay'ın yanında annemi ve Begüm'ü de görmüştüm. Hepsinin bakışları bana döndüğünde işaret parmağımı dudaklarıma bastırdım. "Sessiz olun, onu uyandıracaksınız." Annem endişeli bir şekilde beni süzdükten sonra yanıma gelip kolumdan tuttu. "Sen iyi misin oğlum? Sarp her şeyi anlattı. Gerçekten öldüler mi?"

Begüm hâlâ oturduğu koltuktan kalkmamıştı ve Sarp'ın omzuna başını yerleştirmiş bir haldeydi. Uzay ise hepsinden ayrı mutfak masasında oturuyordu. Etrafında kağıtlar, kitaplar ve bilgisayarı vardı. Aynı zamanda etraf dağınık değildi, toparlanmıştı. Öncesinde kolumu annemin elinden çektim. "Soru sormanıza artık gerek yok. Her şey ortada." dedim ve Uzay'ın karşısındaki boş sandalyeye oturdum. "Sen neden hâlâ burdasın?"

ZAMANIN MELODİSİ (Tamamlandı) Where stories live. Discover now