2. Kitap 5. Bölüm 'Onun Hikayesi'

531 185 144
                                    

Bölüm Şarkısı: Elsa & Emily - Ocean, Tom Walker - Leave a Light On

'Kitabı bitmişti. Kitabım bitmişti. O gitmişti. Ve ben... Ben burada kalmıştım.'

Kapı zilinin yüksek sesi ile gözlerimi açtığımda hızla yerimden kalkıp gözlerimi ovuşturarak merdivenlerden indim. Arkadaşlarımın geleceğini biliyordum fakat keşke uyuyakalmasaydım ve güzel bir kahvaltı hazırlayabilseydim diye düşünmedem edemiyordum.

Ben kapıya ulaşana kadar bir kez daha çalan zilin rahatsız edici sesini işitmiştim. Bir elim kapıyı aralarken diğer elim saçlarımı tarıyordu. Yüzüme bir gülümseme yerleştirip karşımda duran dört çift göze baktım. İrem, Uzay, Begüm ve Sarp.

"Hoş geldiniz!" dedim en neşeli sesimle. İrem hızlı bir şekilde boynuma sarılınca gülümseyerek kollarımı beline doladım. "Ya Nisan! Çok özlemişim! Sonunda buluşabildik." Kıkırtılarım arasında konuştum. "Bu kadar özlediğini bilsem daha önceden çağırırdım seni buraya." Evet, beyaz bir yalandı. Çünkü hep tereddüt etmiştim.

İrem benden ayrılır ayrılmaz bu sefer Begüm sıkıca sarılmıştı. "Canım Nisan! Kızım neden hiç arayıp sormuyorsun! Biz aramasak haber alamayacağız senden." Haklı olduğu için cevap verip konuyu uzatma gayretinde bulunmadım.

Sarp aynı şeklide kollarını iki yana açıp bana sarılmak üzereyken Uzay onu tutup geriye doğru çektiği gibi sarılmıştı. Neye uğradığımızı şaşırmış bir şekilde onlara bakarken Uzay genişçe gülümseyip "Sina olsaydı aynen böyle yapardı." dediğinde Sarp isyan eder gibi konuşmaya başladı. "Oğlum senden cidden hiç hoşlanmıyorum. Bir de Sina'nın yerini tutmaya çalışıyor! Zaten Sina beni neden kıskanıyor anlamış da değilim!"

"Sana özel değil kardeşim bu tavrı. Tüm erkeklere karşı öyle. Kişisel değil yani üzülme." Sarp, Uzay'ın kollarından uzaklaşıp Begüm'e yanaştı. "Begüm'cüğüm lütfen kocanı bu Uzay denen adamdan korur musun?" Gülümseyerek izlediğim atışmalarını "Hadi içeri girin kapıda kaldınız." diyerek sonlandırdım.

"Oturun, lütfen." dedim koltukları işaret ederek. Begüm ve Sarp, İrem ve Uzay yan yana oturduklarında ben de boşta kalan tekli koltuğa geçip tekrardan dağılmış saçlarımı düzelttim. "Ben bir banyoya uğrayıp geleceğim. Uyuyakalmışım da." deyip adımlarımı hızla merdivenlere çevirdim. Dişlerimi fırçalayıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra hızlıca saçımı taradım.

Tekrardan aşağı indiğimde hepsi sessizleşip bakışlarını bana çevirmişti. "Ee nasılsınız?" diye konuşmaya girmeye çalıştım çünkü kendi aralarında tuhaf bakışmalar yaratıp ortamı gerginliğe boğmuşlardı.

ZAMANIN MELODİSİ (Tamamlandı) Where stories live. Discover now