22. Bölüm 'Gitar Telleri'

540 226 104
                                    

Şarkı: Zemin Kat - Çok Mutsuzum Ama İyiyim

'Biz bir kez mahvolmuştuk. İkinci kez mahvolacaksak en azından ilkinde yapamadığımız her şeyi yapmalıydık.'

Sina Vural

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sina Vural

Nisan'ı defalarca aramama rağmen hâlâ cevap vermiyordu. Başta bunu beni sinir etmek için yaptığını düşünsem de onun öyle biri olmadığı gerçeği aklıma türlü türlü fikirlerin gelmesine sebep oluyordu.

Penceremden tekrar kontrol ettim. Babamın arabası orada olduğu gibi odaların ışığı da yanıyordu. Arama cevaplanmadığı için kapandığında tekrardan arama tuşuna bastım. "Nisan aç artık şu telefonu..."

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor..." Şaşkınlıkla telefona baktım. Bir saniye öncesine kadar açıktı ve bana haber vermeden öylece telefonunu kapatmazdı. Ayrıca telefonu çalmasına rağmen kapatacak biri de değildi. En azından bana yapmazdı.

Şu an o evde babamla yalnızdı ve bu deli gibi endişe etmeme sebep oluyordu. Telaşlı adımlarımı odamda atarken sinirle saçlarımı karıştırdığım sırada çalışma masasının üzerindeki anahtara kaydı gözlerim. Sanırım bunu kullanmanın zamanı gelmişti. Zaten daha fazla öylece duracak sabrım kalmamıştı.

Şişme montumu giyip telefonumu ve anahtarı aldıktan sonra bir kez daha pencereden kontrol ettim. Değişen hiçbir şey yoktu. Derin bir nefes alıp koridorda ayakkabımı giyerken anneme seslendim. "Anne ben dışarı çıkıyorum! Geç kalırsam merak etme. Sarp'ta olurum." Annemin karşılık vermesine müsaade etmeden dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Eğer bunu yapmasaydım kesinlikle cevaplamam gereken birçok soruya sahip olurdum. Fakat bunları düşünecek kafada değildim. Aklım sadece Nisan'daydı. Onu, o adamla yalnız bırakmamalıydım. Öğrenirse öğrensin... Zaten beni kabul etmeyen biri için telaşlanmamıza gerek yoktu. Aynı şekilde Nisan'ın da benden başka kimsesi...

Binanın içine girdiğimde kapıyı çalıp çalmamak arasında kalmıştım. Direkt girmeli miydim yoksa zile basmalı mıydım emin değilim. Tereddüt etmeye devam ederken içerden gelen sesle tüylerim diken diken oldu. Bu Nisan'ın ağlama sesiydi... Beynim karıncalanıyormuş gibi hissettiğimde cebimdeki anahtarı olabildiğince hızlı bir şekilde kapının kilidine yerleştirdiğimde sadece arkasında anahtar olmamasını umdum. 'Ne olur hemen açıl...' Ona bir şey oldu korkusundan dizlerim titremeye başlamıştı. Asla istemeyeceğim senaryolar zihnime hücum ettiğinde kendimi hiç olmadığım kadar kötü hissetmiştim.

Kapı açıldığı gibi içeri girdim. Babam Nisan'ın odasından başını uzatıp bana baktığında dehşete düşmüş gibi öylece kalmıştım. O... Nisan'ın odasında ne işi vardı? Bollaştırdığı kravatını düzeltmeye çalıştığında odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı. "Sina..?" Sesi bir şeylerden tereddüt eder gibi çıkmıştı. Dişlerimi biribine geçirdim. Nisan'ın ağlama sesini tekrar duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim.

ZAMANIN MELODİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin