16. Bölüm 'Gökyüzü'

586 231 211
                                    

Bölüm Şarkısı: TXT - Maze In The Mirror

'Gökyüzü çok karanlık biliyorum ama tüm yıldızlar senin üzerinde parlıyor.'

Uyu geçer dedim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Uyu geçer dedim. Uyudum. Geçmedi. Müzik dinle geçer dedim. Dinledim. Geçmedi. Olmamış gibi davran dedim. Davrandım. Geçmedi.

Gecenin alacakaranlığına açtığım gözlerimi bir an olsun kırpamadım. Boğazıma düğümlenen kalp atışlarım, düzensiz nefeslerim, kıpırdayamayacak kadar kaskatı kesilmiş vücudum ve en önemlisi gördüklerim... Bu hale nasıl gelmiştik? Gördüklerimin gerçek olma olasılığı var mıydı? Düzmece bir şey olsa rahatlar mıydım? Ailemin ölmüş olmasını nasıl kabul ederdim? Sayısız düşüncelerimi susturabilir miydim?

Kalbimin sıkışması ile sağ elimi yumruk yapıp sol göğsüme bastırdım. Şaka mıydı? Değildi. Nasıl bir işe bulaşmıştım? Hiç bilmiyordum. Yanaklarımı ıslatan sıcaklığın göz yaşlarım olduğunu anlamam çok uzun sürmüştü. Şimdi ne yapmalıydım? Babam koruyamayacağım kadar uzaktaydı. Doğrusu annem ve kardeşimi neyden koruyacağımıda bilmiyordum. Neyden ya da kimden..?

Kendi kendime sadece mırıldanıyordum. 'Güçlü ol Nisan. Güçlü ol ki ailen hâlâ hayattayken onları bir şekilde kurtaralım. Kendini toparla ve düşün. Her zaman yaptığın gibi bir şeyleri nasıl yoluna koyarsın düşün.'

"Bunu görmek zorunda mıydım?" diye tekrar bir isyanda bulundum. Gözyaşlarımı kontrol etmeye çalışırken elimle silmeye devam ediyordum. "Nisan sakin ol-" Konuşmaya başlayan Arem'i sertçe uyardım. "Sakin mi olayım? Öldüklerini gördüm! Daha doğrusu öldürüldüklerini!" Odamın ışığının aniden açılması ile gözlerim kamaştı. "Nisan neler oluyor bu saatte? Kiminle konuşuyorsun?" Yaşıyordu işte! Yaşayacaktı. Hızla yatağımdan kalkıp anneme sarıldım. Bu duruma ne kadar yabancı olduğumu anımsadım. Anneme en son ne zaman sarıldığımı bile hatırlamıyordum. Sanırım en son sarıldığımda hatırlayamayacak kadar küçüktüm.

Annem benim aksime bana sarılmamıştı. Ellerini omzuma koyup beni kendinden uzaklaştırdı. "Hasta mısın sen? Neyin var? Gözlerin, yüzün çok kötü görünüyorsun."

"Kabus gördüm." diyebildim sadece titreyen sesime engel olamamıştım. "Uyu geçer." dedi ve açtığı ışığı kapatmadan gitti. Olduğum yerde dişlerimi sıkıp başımı öne eğdim. Neden böyle olmak zorundalardı? Ben onlar için bu kadar endişelenirken...

Günün ilk ışıkları odama dolana kadar düşündüm. Ne yapmalıydım? Masanın üzerinde karalanmış kağıtlardan gözlerimi bir an olsun ayırmadım. Rüyamda gördüğüm şeyleri hatırladığım kadarıyla yazdıktan sonra kitaptan ayrıntılara bakarak tamamlamıştım. Baş şüpheli Sina'nın babasıydı ama onun benim ailemle ne gibi bir ilgisi olabilirdi? Eğer ailemin ve adını bile bilmediğim bu adamın tanışmasına engel olursam asla böyle bir şey gerçekleşmezdi. Evet! Kilit nokta buydu! Saatlerdir düşündüğüm kilit nokta buydu!

ZAMANIN MELODİSİ (Tamamlandı) Where stories live. Discover now