Final

28 4 203
                                    



Merhabalar! Burayı çok işgal etmek istemiyorum düşüncelerimi ayrı bir bölümde paylaşacağım...

İyi okumalar!

Y.N: İtalik puntoyla yazılan kelimeleri İngilizce olarak düşünelim.



                                                                                         FİNAL



Beyniniz hiç beklemediği koşullarla karşılaşınca sizi koruma altına almak ister. Çeşitli yöntemleri vardır. Şoka girmek olabilir, kaç emri vermek olabilir... Bu liste uzayıp gider.

Evet, şoka girmiştim.

Art'ın geri gelmiş olmasına bile bu kadar şaşırmazdım. Bensiz yapamadı der geçerdim. Yani... Sonuç olarak Art'tı o. Bensiz yapamayacağını sokaktan geçen herhangi birine sorsanız bile söylerdi size bunu. Şaşırmazdım işte!

Ama şimdi bu durum beni şoka sokmuştu. Resmen donup kalmıştım. Nefes alabiliyordum, bilincim açıktı ama düşünemiyordum ve hareket edemiyordum. Bir tepki vermem gerekiyordu.

Art'ın kardeşi karşımdaydı. İsminin Mark olduğunu biliyordum. Aslında onunla ilgili bildiğim bilgiler oldukça kısıtlıydı. Bence fazlasına da zaten gerek yoktu. Art'a suikast düzenlediğini bilmek, her şeye yetiyordu.

Buna tutundum. Evet. O Art'ı öldürmeye çalışmıştı...

Manzaraya biraz geniş gözlerle baktım ve arkasındaki adamlarını gördüm. Buraya yalnız gelmemişti. Muhtemelen katil ordusuyla birlikte kapımda bitmişti.

Burayı nasıl bulmuştu, kim olduğumu nereden biliyordu, evime nasıl gelmişti, neden gelmişti...

Çok fazla sorum vardı.

Gittikçe içine düştüğüm karanlık beni boğmaya başladı.

Çok fazla şeyi aynı anda hissediyordum ama bir his vardı ki... Ona tutundum.

İçimde bir yerlerde olan o yakıcı öfkeyi gördüğümde, tanıdık duyguya sarıldım.

Açıkçası arkasındaki adamları umursamamıştım. Bu bir refleksti. Benim kafam böyle çalışıyordu. Önce yap, getirilerini sonra düşünürsün. Adamı yakalarından tutmayı ben de istememiştim. Sonra burnuna doğru kafamı gömmemi...

Ne oldu bilmiyordum. Sadece aklımda, Art'ı öldürmeye çalıştığı için ona duyduğum öfke vardı.

Adam darbemin gücüyle geriye doğru sendelediğinde daha çok üstüne çullandım ve apartmanımın koridoruna doğru yıkıldık. Adamın üstüne düşmüştüm ve bunu avantaja çevirip saçlarına yapıştım. Diğer elimle de suratına tokat atıyordum.

"Sen ne cüretle buraya gelirsin! Ölmek mi istiyorsun?"

Hem Art'ı öldürmeye çalışacak, ona korkunç travmalar yaratacaktı hem de kapıma dayanacaktı öyle mi?! Onu doğduğuna pişman etmesini bilirdim ben! Çok yanlış kişiye çatmıştı, çok!

Mark altımda çırpınmaya başladığında biri beni zapt etmek için aynı Mark'a yaptığım gibi saçlarıma yapıştı ve beni geriye doğru çekti. Dudaklarımı çığlık atmamak için birbirine sımsıkı kapattım ve ellerimle saçımdaki eli tutup gücünü azaltmaya çalıştım. Ses çıkaramazdım. Şimdi apartman başıma toplanırdı, malum çok düşman edinmiştim. Buradaki kötü adamlara avantaj kazandıramazdım! O Art'a asılan komşu kızı umarım bu hallerimi görmemişti, karizmam söz konusuydu!

TANRI MİSAFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin