2. Bölüm: Taç Dökümü

2.1K 138 152
                                    

Ay'lar sonra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ay'lar sonra...

Ellerimin arasında ki kediyi severken biraz fazla bastırmış olacağım ki elimi çizerek kaçtı. "Hain kedi!" diye feryadım duyuldu boş sokakta. Ardından kıkırtım.

Babam burada olsa şu an kesin "kız başına gecenin bu saatinde ne işin var senin bu sokakta" derdi. Neyse ki burada değil!

Doktor randevularıma her gidişimde biraz daha farkındalık kazanmıştım. Neden hep başkasını düşünüyorsun Yasemin diye sormuştu bana. Buna bir cevap veremediğim için öylece bakışmıştık doktorla. Bu iyi bir şey değildi. Benim her şeye bir cevabım olurdu. Buna neden yoktu!?

"Ah, Yasoo!" diye bağıran kızla arkamı döndüm hemen. Boş sokakta şimdi ikimiz karşı karşıya duruyorduk. "Naber?" dedi heyecanla. "İyiyim Ayşe, senden naber?"

Ayşe benim komşu kızıydı. Yeni taşındığım ev çok tatlı bir mahallede kalıyordu. İstanbul'a hangi akla hizmet tek gidebildin, bu ne cesarettir yiğidim diyenleriniz elbet çıkacaktır. Ama bu bendim işte. Kafama koymuştum bir kere. Evlenmek ya da o köy'de çürümektense, İstanbul'da kurda kuzuya yem olurdum daha iyi.

"İyiyim!" dedi neşeli sesiyle. Ayşe isminde daha bir tane karamsar görmemiştim zaten. Galiba isim analizi denilen şey gerçekti. "Nerden geliyorsun böyle?" diye sordum hemen. "Nerden olacak, okul dışında bir hayatım varmış gibi sende Yaso!" dedi gülerek. Bende ona eşlik ederek kahkaha attım.

"Doğru diyorsun güzelim."

"Sen de işten değil mi?" diye sordu. Kafamla onayladım. İstanbul'a tabi ki eli boş götü yaş gelmemiştim! Doktorum'la geçen her randevumdan sonra iş ilanlarına bakıp CV mi yolluyordum her yere.

Arayana iş bulunuyordu be katibem. Kimse bana iş yok ayağı çekmesin. "Evet, işten!" dedim gülümseyerek. İşim olduğunu vurgulayan cümleler kurmaya bayılıyordum.

"Annem dolma yapmış, bize gelsene! Birlikte yeriz!" Soru niteliğinde emir veren kızla kıkırdadım. Çoktan koluma girerek beni evlerine yönlendirmişti bile. Ama inatçılığımı unutuyordu. Ayrıca bu saatte kimsenin evine gitmezdim ki ben!

"Gelmek isterdim ama çok geç oldu güzelim, evime gitmem daha doğru. Yarın erken çıkıyorum. Cuma günleri mübarek cidden! Kara Cuma diyenin alnını karışlarım!" dedim yükselerek. Cuma günleri benim için özeldi.

Çünkü işten erken çıkıyordum!

"Ya yabancı mıyız biz Yasemin! Ayıp oluyor!" dese de omuz silkerek kendi kapıma gidip anahtarı deliğe soktum. "1 senedir huyumu suyumu öğrenemedin mi Ayşecik? Bu saatte babam çağırsa gitmem ben! Bilmiyorsun sanki!" dedim gülerek.

Ona Ayşecik dememden nefret ediyordu. Ama takılmayı seviyordum. Yüzünü buruşturan kıza bir bakış atıp eve girdim. "Hadi gir sende eve. Geç oldu. İyi geceler!" dedim tebessümle. Bu devirde geç saatlerde kimsenin evine gidilmezdi. Hele de dünyanın kaç bucak olduğunu bilen ben, hayatta gitmezdim kimseye.

Taç DökümüWhere stories live. Discover now