Ne demişler, doğduğunuz aileyi seçemezsiniz ama evlat edindiğiniz çocuğu ve kayınananızı seçebilirsiniz! Evlilikten ölesiye korkan cesur ve inatçı kızımız Yasemin Akça, zor zamanlar geçirdikten sonra önce narin bir çiçek gibi taç yapraklarını döküp...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Sanki sen zayıfladın Polat?" dedim omzundan kalkarak. Kucağında yatıyorum ey ahali, sevinin! Tamam sadece omzuna doğru yattım aslında.
"Öyle mi?" diye sordu.
Bence öyleydi. "Nazlı teyze bana demesin, oğluşum'a ne yaptın! Kalk çabuk yemek yemeğe gidiyoruz!" dedim telaşla. Nazlı teyze annesi oluyor.
"Saçmalama Yasemin. Gayet iyiyim." Geldiğinden beri biraz evhamlıydım. "Ama yesek ne olur ki?" dedim tatlı bir şekilde.
"Sana dayanabilsem ne olmaz ki..."
Kahkaha attım bu tepkisine. "Söylenme de hadi gel! Lahmacun gömeriz!" dedim uzatarak. Şirin göründüğümü umuyordum ama üstüm de ki dizleri çıkmış barbieli pijamalar ve dağınık saçlarım sayesinde bir tık korkunç görünüyor da olabilirdim.
"İyi bakalım. Bana daha çok kendin için gidiyormuşuz da beni bahane ediyormuşsun gibi geliyor ama...neyse."
Ona olumsuzca bir bakış attım. "Aşk olsun yani Polat. Ben öyle bir şey yapar mıyım?" Evet yaparım ama susun.
"Tamam canım bir şey demedik." Allahtan demedin be canım. "Ali'yi okuldan alsak mı Yasemin? Aşısı vardı falan deriz?" Aniden salonun ortasında durup bunları söylemesiyle sizce ben ne yaptım? Yanaklarını yememek mümkün mü?
"Yasemin!" Yanaklarını sıkıştırmamdan hoşlanmamıştı. "İki dakika ciddi dur be kızım. Bir şey diyorum burada!"
"Peki, tamam! Alalım! Birlikte zaman geçirmiş oluruz!" dedim gülümseyerek.
"Beni biraz bekler misin? Üstümü giyinip geliyorum." Kafasıyla onaylamasıyla odama yöneldim. İşe gitmiştim ama 'Müdürlük pozisyonunu bu gün değil de ne zaman kullanacaksın ey Yasemin' diyerek gerisin geri evime gelmiştim. Polat'la tabii ki çok alakası vardı bu hareketimin. Adamı tam bir senedir görmüyorum be! Özledik herhalde.
"Giyinemedin mi hâlâ?" Kapıda dikilmiş, omzunu kapının pervazına yaslamıştı. Göz devirdim bu hareketine. "Dağda kala kala huyun mu değişti senin Polatcım?" dedim gıcık bir edayla. Hayır kapı çalma adetimizi hadi unuttun, öküz gibi de giyinemedin mi demezsin. Bu adam kibarlığından vurulmuş olabilir Yaso. Ruhuna bir iki dua edelim...
"Ne alakası var şimdi güzelim?" dedi anlamayarak.
Bu adamla işimiz var. İşin yoksa kuralları tekrardan öğret şimdi. Onu taklit ettim ağzımı büzerek.
"Çok alakası var güzelim! Sen eskiden böyle destursuz girmezdin benim odama. İnsanlar evlendikten sonra değişirler bizde niye böyle oldu Polat?" dedim ama ciddi değildim. Tabi o bunu fark edene kadar yüzü şekilden şekle girdi. Kıkırdamamla dalga geçtiğimi anlayarak göz devirdi.
"Bir an ciddisin diye ödüm koptu be kızım!"
"Yaa öyle alırım aklını Polat efendi! Yok öyle bir sene ortadan kaybolup habersiz bir şekilde ortalara çıkarak bana hesap sormak."
