11. Bölüm: Akçakesme

732 80 26
                                    

Sevgili Sevgilim,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sevgili Sevgilim,

Bir yıl, Yedi gün geçti tamı tamına. Saatine kadar hatırlasam da bu kadar takılmamam konusunda Serdardan azar yediğim için saat belirtmeyeceğim ama biliyorum orası ayrı.

Gidişinin üstünden çok zaman geçti. Gelip öperim demiştin...Gel. Öpmesen de olur. Ama gel.

Serdar kim diye takılırsın sen şimdi. Benim üniversiteden arkadaşım olur kendisi, aynı zamanda psikiyatristim. İyi biri. Arada gidiyorum yanına. Tamam yalan olmasın her hafta en az iki kez histeri krizim tutuyor. Soluğu yanında alıyorum.

Bizi sorarsan biz iyiyiz. Yani benim seanslarım arttı tabi ama...

Cümlelerin sonunu getiremiyorum. Ağlamıyorum yanlış anlama. Ali oynarken elime çarptı çayım damladı kağıda, ondan ıslak. Gerçi sen çay ve su lekesini ayırt edebilecek kadar donanımlısın. Kimi kandırıyorsam...Ama nasıl olsa bu mektup da diğerleri gibi berjerin bir köşesinde kalacak. Sana yollamıyorum, saçmaladığım için. Sen yeter ki gel. Birlikte okur güleriz tüm bu yazdıklarıma.

Ali'nin okulu güzel gidiyor. İlk başta itilip kakılacak gibi olsa da okula zeyna gibi girişimden sonra kimse bir şey demeye cüret edemedi.

Müdür'le tartıştım. Benim çocuğuma kimse yetim diyemez!

Artık öyle bir müdür yok bu arada, tahmin edebileceğin üzere. Biraz fazla tartışmış olacağım ki adam ertesi hafta işi bırakıp gitti. Bana ne canım. Böyle eğitimci olacağını hiç olmasın.

Artık oğlumun arkadaşları var çok tatlılar Polat! Bir görsen çok güzeller! Hepsini yiyesim geliyor.

Dün arkadaşlarıyla beraber kurabiye yaptılar. Deniz yardımcı oldu onlara. İşten geldiğimde o kadar güzeldiler ki, dayanamayıp birazcık ağlamış olabilirim.

Sen yoksun diye biraz fazla duygusala bağladım. Diyeceksin şimdi, sanki ordayken çok mu vardım yanında. Doğrudur...Ama en azından varlığın bile yetiyordu. İyi olduğunu biliyordum bir şekilde. Azcık haber alsam senden aslında, bu kadar yıpranmam. Ama hiç haber yok. Gidiş o gidiş.

Bazen diyorum kızım bu sen değilsin...Sen bu kadar sulu göz değildin. Hatta anne babamı bile merak edip aramam, biliyor musun. Senden daha uzun süredir konuşmuyoruz mesela onlarla ama seni özlediğim kadar onları özlemedim.

Çok özledim lan harbi. Vallahi billahi! Yemin ederim ki çok özledim...Gelsene.

Öpersin falan?

"Abla..." diyerek kapımda görünen Denize baktım. "Kusura bakma rahatsız ediyorum ama..." diyerek ensesini kaşıdı. Kapım açıktı. Normalde asla içeri direkt girmez. "Gel Denizcim. Bende biraz...Öyle işte!" diyerek göz altlarımı kuruladım. Elimi havada savurdum boş ver dercesine.

Taç DökümüWhere stories live. Discover now