Ne demişler, doğduğunuz aileyi seçemezsiniz ama evlat edindiğiniz çocuğu ve kayınananızı seçebilirsiniz! Evlilikten ölesiye korkan cesur ve inatçı kızımız Yasemin Akça, zor zamanlar geçirdikten sonra önce narin bir çiçek gibi taç yapraklarını döküp...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yasemin!" diyerek yanıma hızlı adımlarla gelen babam ile yerimde doğruldum. Yutkunarak anneme baktım. Babamın peşinden koşturuyordu yetişebilmek için. Babam benim karakolluk olduğumu öğrendikten sonra, beni kesin evlatlıktan reddedecekti. "Karakolluk olmak ne demek! Sen yine neye bulaştın!?" Adeta kükreyen babamla dişlerimi sıktım.
"Sakin olun beyefendi." diyerek uyaran Polis memuru ile babam sinirle ellerini saçlarından geçirdi. Ak düşmüş saçlarına bakıp geleceğimi düşündüm. Bu kez beni kesin evlendireceklerdi, acaba üç çocuğunu kocasını ve altın varaklı evini story'sin de paylaşan o kadınlara dönüşmem kaç ayımı alırdı?
"Beni dinliyor musun sen! Yasemin bu kaç oldu?! Sen benim kalbime mi indireceksin ha! Önce eve mektup geliyor, kızınız elimizde diye, şimdi de karakoldan arıyorlar! Sen babanı hiç mi düşünmüyorsun, millet duyunca hakkında ne der!?"
Allahım sabır ya rabbi! Başladık yine el alemden. Hadi bakalım.
"Aslında o mektubu size ben yolladım..." Bu kadar açık sözlü olmamı beklemiyor olacaklar ki bir anda yüzleri felç geçiren Ebru Gündeşe dönüştü. Garip garip göz seğirmelerine şahit oldum. "NE DEMEK BEN YOLLADIM!?" diye bağırarak sesini yükselten babamı Polis yine uyarmak zorunda kaldı. "Sen beni öldüreceksin!"
Kalbini tutarak şov yapan babama göz devirdim. "Kalbin diğer tarafta baba!" dememle hızla oturduğu yerde diğer tarafına koydu elini. "Baba kalp aslında göğsünün tam ortasında..." dememle benim tongama düştüğünü anlamasıyla sinirle yüzü kasıldı. Kıkırdamamla iyice öfkeden yüzü kızardı.
"Şu olay bir çözülsün, sen o zaman görürsün dalga geçmeyi!"
Güne kahveyle değil tehditle başlayın. Uzmanlar zinde tuttuğunu söylüyor.
Uzmanlar: Yasemin Akça...
****
Karakolda ifadem alındıktan ve işin Polisi geçtim Askerlere kadar gitmesinden sonra dersimi aldım dersem yemeyin. Babamların gazabından kurtulur kurtulmaz Ali çocuk bebekimsiyi almaya gidecektim!
"Ya yeto baba yeto!" dedim başımda bin bilmem kaçıncı nutuğunu atan babama. Bir gün boyunca nezarette kalmanın vermiş olduğu sinir de vardı tabi üstümde. Ve sandığımın aksine, kılık değiştirme operasyonum işe yaramamış ve Polat bey beni şıp diye tanımıştı. Babamlar uyur uyumaz Bengü-Yaralı dinleyip komalık olana kadar korkunç hayaller kuracaktım. "Ne bicim konuşuyorsun kızım sen benimle!?"
"Yok hanım yok, bu kızda bir şeyleri yanlış yaptık. Büyütemedik bunu! Şu geldiğimiz hâle bak!" Babamın her sözüne kafa sallayarak onay veren annemle verem olmuştum burada. "Yahu neyimi gördünüz de?" diye sordum ciddiyetle.
