9. Bölüm: Naruto Polat

880 73 12
                                    

Bir şey hemen olmuyorsa daha güzelinin olacağını bilmelisiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir şey hemen olmuyorsa daha güzelinin olacağını bilmelisiniz. Ya da o şeyin sizin için iyisi olmadığını. Ben de tam olarak onca sıkıntıdan sonra düzlüğe çıkmayı başaranlardandım. Elbette hayatımın hep bu düzende kalmayacağının da farkındaydım. Yaşlanacaktım. Belki de beklemediğim olaylarla karşılaşacaktım.

Ama pes etmeyecektim.

"Günaydın çilekli kurabiyem!" dedim neşeyle. Deniz hayatımıza girdiğinden beri Ali ile düzenimiz oturmuştu. Bugün tam bir ayımızı dolduruyorduk. "Günaydın Yasomm!" İsmimi uzatarak bana şirinlik yapan çocuğun yanaklarını sıkıştırdım. "Yer seni Yason!" Gizli tarikat üyesi ismi gibi olmuştu bu ama umursamadım.

"Deniz abi gelmedi mi abla?" diye sordu uykulu gözleri ile sabit bir yere bakarak. Bende henüz gelmemiş olmasına şaşkındım. Normalde vaktinde gelirdi. Dakik bir çocuktu. "Gelmedi ablacım..."

"Arasak mı Yaso? Bir şey olmuş olmasın?" dedi gözünü tek eli ile kaşıyarak. Düşünceli hallerini yiyesim geliyordu. "Arayalım balım. Sen koş yüzünü yıka, ben de Denizi arayayım." dedim gülümseyerek.

Onun beni ikiletmeden banyoya gitmesi ile odama geçip telefonumu aldım. Normalde insanları darlayan tiplerden değildim, ama Denizi az çok tanımıştım. Haber vermeden gecikmezdi. O yüzden endişelenmeye başlamıştım ve aramanın iyi olacağını düşünüyordum.

Telefonu ikinci çalışta açtı. "Alo!" Endişemi gizlemeyen sesimle Deniz'in cevap vermesini bekledim. "Alo? Kimsiniz?" diyen sesle durakladım.

"Asıl siz kimsiniz hanımefendi? Deniz nerde?" diye sordum şaşkınlıkla. Umarım yanlış bir anda aramamıştım. "Ben bu telefonu yolda buldum hanımefendi, sahibini tanıyor musunuz?" diye soran kadınla endişem çığ gibi büyüdü. "Evet, tanıyorum! O nerde? Bir şey mi oldu ona?" dedim hemen.

"Yok. Yani bilmiyorum. Etrafta kimse yok. Sokağın ortasında öylece bırakılmıştı telefon. Bende polise götürmek için aldım."

Gizleyemediğim korkum yüzüme ve sesime yansıdı. Deniz telefonunu kaybetmeyecek kadar aklı başında bir gençti. "Tamam hanımefendi siz bana nerde olduğunuzu söyler misiniz? Ben gelip teslim alayım."

Deniz eğer yarım saat içinde eve gelmezdiyse onu arayacaktım. Çocuk hiç bir şey demeden ortadan kaybolamazdı. "**** mahallesi, Eski caminin karşısında ki ara sokakta bekliyorum. Ne zaman gelirsiniz? Çok vaktim yok da." demesiyle işe gitmeme gerektiği de dank etti o an.

"Tamam ben sizi tekrar arayacağım, yarım saat bilemediniz bir saate ordayım. Teşekkürler." diyerek kapattım. Hızla üstümü giyinirken Ali dişlerini fırçalamış bir şekilde yanımda belirdi. Siyah bileğime uzanan eteğimin fermuarını çekip kapattım. Üstüne büstiyer giyinmiştim beyaz. Göbeğimi V şeklinde kapatarak yanlardan açık bırakıyordu. Üstü kalp şeklinde ve arkası da düz bir şekilde gidiyordu.

Taç DökümüWhere stories live. Discover now