36. Bölüm - Kaza

29 2 0
                                    

Eve geldim. Tarkan ile konuştuklarımızın üzerinden yaklaşık beş altı saat geçmişti. Kararımda nettim. Bu olayları yaşamadan önceki Hare olsaydım kesinlikle bunu düşünmez ve böyle düşünen bir insanı sertçe yargılardımAma o Hare olmayı bırakalı çok olmuştu. Defalarca ölümden döndüm fakat hepsinde de ölmek istemediğimi haykırmıştım.

 Tedaviyi bırakmıştım, evet bu büyük bir çılgınlıktı fakat Ahu avukattı. Eğer iki cinayetten birisinde yakalanırsam doktorum yazmış gibi gösterdiği sahte akıl sağlığı raporum ile benim hapishaneye girmemi engelleyecekti. 

Fırının alarmı ile camın önünden çekilerek mutfağa ilerledim. Fırının kapağını açarak borcamı çıkartarak tezgâhın üzerine bıraktım. Kapı ziliyle kapıya doğru ilerledim. 

Delikten baktığımda Akalp'i gördüm. 

Derin bir soluk verdim. 

Belli etmeyeceksin Hare, eğer en ufacık bir şüphe dahi duyarsa senden önce o öldürür ve sen yakalandı yakalanacak korkusuyla kafayı yersin.

 Sakın. Belli. Etme. 

Derin bir soluk daha vererek kapıyı açtığımda gülümseyerek içeriye girdi.

 ''Bir gün bu şekilde kapı açacağını düşünmemiştim.''

 ''Niye, evlendiğimizde açmayacak mıydım?'

Yüzündeki gülüş bozguna uğrasa da yüzünden silmeyerek, ''o zaman hayalimdi tabii, ama sonra yaşanılanlardan sonra tek hayalim ölümdü. Ölerek anneme ve babama kavuşmam.'' Dedi.

 Yapma... 

Her şeyi daha da zorlaştırma sevgilim, yapma.

 ''Bu masalın sonunda eğer kavuşamazsak ölecek tek kişi benim.'' 

Kafasını iki yana sallayarak beni kendine çekti. ''Asla. Asla izin vermem.'' Sıkıca sarıldım. Kafamı göğsüne yaslayarak kokusunu soludum. Geri çekilirken kabanını omuzlarından sıyırarak çıkarttığımda elini belimden gözlerini gözlerimden ayırmamıştı. Arkaya uzanarak kabanı astığımda ona döndüm.

 Gülümseyerek, ''yemek yaptım,'' dedim. ''Yiyelim mi?''  Dilini damağına vurduğunda şaşkınlıkla ona baktım. Dışarıda yiyip mi gelmişti cidden? Ona yemek yapacağımı söylemiştim sabah.

 ''Sen geçen gün benim yaptığım yemeği yememiştin sevgilim, ve ben şu an yemek dışında başka bir şey yemek istiyorum.'' Yanağımın içini ısırarak kafamı omuzuma yatırarak gülümsedim. ''Hmm, neymiş o?'' Belimdeki elini bastırdığında bacaklarımı gövdesine doladım

O da gülümseyerek, ''söylersem sürprizi kaçar, gel göstereyim.'' dediğinde kahkahalarla kafamı boynuna gömdüm.

............

Çiçeklerimi suladıktan sonra kahvemi alarak kitaplığıma ilerledim. Güzel ve Çirkin kitabını elime aldım. Hiç okumamıştım. Elimde tuttuğum kitabı masanın üzerine bıraktıktan sonra Akalp çıktı yatak odasından. Gülerek bana baktığında gülümseyerek yanıma gelmesini bekledim. Yanıma gelerek elini belime yerleştirdi. 

Dudaklarını alnıma bastırarak, ''evde kalmak istediğine emin misin?'' dediğinde kafamı salladım. Biraz kafa izni yapmak istiyordum. Evimi özlemiştim ve evimde vakit geçirmek istiyordum. ''Benimle gel istersen, asistanım doğum iznine ayrılacak yarın, işlere de yetişemiyor zaten hem ona yardım edersin hem de benim yanımda olursun.'' Dudaklarımı bükerek düşündüm. Mantıklıydı aslında.

Mazinin Numarası Where stories live. Discover now