Sıcacıktı Battaniyen, Senin Gibi

42 7 24
                                    

Hyunjin kapıyı açık bırakıp içeri girdiğinde Minho da açık kapıdan içeri süzüldü. Bu evi eskiden hatırlıyordu. İçini hep merak etmişti çocuk kalbi.

Miyeon ile burada birer odası olsun istemişti kısa bir süre de olsa. Ayrı odalarda iki yumuşak yatak hakkı olur muydu akmayan çatılı mavi yuvada?

Minho Hyunjin arkasına bakmadan ilerlerken duraksadı. Kardeşinin izini bulmak ister gibi etrafa baktı. Gözlerinin dolmasını istemiyordu, bu nedenle kirpiklerine düşen çiy olsun istedi.

Ne kadar istese de çiy değildi gözlerindeki, hüzündü. Kardeşi de bu evin içine girmiş miydi Minho bilmiyordu.

Hyunjin arkasını döndüğünde Minho hemen efendi haline döndü, gözlerini çevreden Hyunjin'e nazikçe çevirdi.

Hyunjin güldü onun o halini görünce, konuştu.

"Eh işte, eski bir ev. Tadilat falan yaptırmam lazım da bu yıl taşınacağım yok bu yıl diye diye!"

Minho karşısındaki tatlı bir bulut rengi ile kaplanmış duvarın hafif döküldüğünü fark etti. Buna odaklanmış gibi olduğunu fark edince hemen gerildi ve cevapladı.

"Hayır da sen benim evimi-"

Minho üşüdüğünde iyice kötü olacağını bildiği halde Kasım ayında montsuz bir gün geçirdiğini idrak etti öksürürken. Hyunjin panik yapmış gibiydi başta, sonra alaya döndü dudaklarının yönü. Minho anı yakaladı ama alay ediyor diye öksürürken utandı.

"Bir de çıplak yapsaydın" dedi Hyunjin, "Bekle sana sweat getiriyorum. Sen banyoya geç, bir yüzünü gözünü yıka. Resmen çamur adamsın!"

"Minho" dedi güler yüzle Minho.

Hyunjin gözlerini devirdi, cevapladı.

"Konumuz senin ismin mi şu an Minho?"

Minho güldü ona, bu sefer burnunun kaşınması ile hapşırdı.

Lanet olası hastalık, şurada şu utancı yaşayacağına alsaydı canını!

Hyunjin merdivenin ikinci ile üçüncü basamaklarında yarım yarım dururken güldü keyifle. Minho gözlerini devirdi istemsizce.

"Alay etmesen keşke" dedi tatlı bir dille.

Hyunjin koşarak yukarı çıktı cevapsız bırakarak. Odasına girdi, kapıyı kilitleyip yine bir kapı arkasında nefes almaya çalışıyordu. Buna kıkırdadı.

Aşağıda.

Bir kat aşağıda yani.

Evine gelmişti Minho.

Çıldırmamak nasıl mümkündü?

Hyunjin mektupları sakladığı tüm toprak kokusunu ciğerinde hissetti. Bu sayede nefes alabilmeye başladı. Nefes alabildikçe zihni yerine geldi. Zihni yerine gelince kapıdan ayrılıp dolabını açtı.

Dolapta kıyafetlerin yanında mektup için olan malzemeler ve kutu duruyordu. Hyunjin nedense başarmış gibi hissetti kendini. İçine çığlık attı genç hanımlar gibi.

Komikti. Ama çok hoştu.

Minho.

Aşağı katta.

Evindeydi!

Hyunjin Minho daha çok üşümeden aşağı inmesi gerektiğini biliyordu. Bu nedenle en güzel ve en yeni görünen kıyafetlerini seçti kışlıklarının içinden. Kapının kilidini açtı, kapıyı aralayıp aşağı koşturdu. Son adımda rahatladı, yavaşça indi. Başı dikti.

Minho ayakta duruyordu. Yüzünü ve ellerini yıkamıştı ama üstü başı çamur içindeydi. Hyunjin onu görünce gözlerini devirdi. Minho da onun gözlerini devirmesine gözlerini şakayla devirdi.

Hyunjin kıyafeti uzattı.

"Sana yemek- yani yemek yaptım. Fazla yaptım, gitmemiş olursan sen de yersin diye- ohoo!"

Minho çoktan banyodaydı. Üstünü hızlıca değiştirdi. Donuyordu. Isınması mümkün gibi de görünmüyordu.

Kapıyı açtığı anda Hyunjin ve Hyunjin'in battaniyesi ile göz göze geldi. Hyunjin onun üzerine yürürken Minho ne olduğunu anlamadı bile.

Hyunjin onu kucaklayıp battaniye ile sardığında onu bırakmayı hiç istemedi. Yine de, içi sıkıla darala geri çekildi. Minho elleriyle battaniyenin kenarlarını tutan ama kendinden uzaklaşan adamın peri olduğundan emindi.

Gözlerini kırpmadan bakıyordu bir an sonra yok olacak bir periyi izliyor gibi.

"Tutsan diyorum" dedi Hyunjin. Minho onun ellerinden aldı battaniyeyi. Çevirip sırtından geçirdi. Uçlarını kucaklayıp Hyunjin'e gülümsedi.

Hyunjin bunun sevda dedikleri şey olduğundan emindi. Gözleri sevda kokan bu adama nasıl olur da seneye mektup yazmamayı düşünmüştü bir an da olsa? Hain kalbine isyan etti.

Minho burnunu çekti, banyo önünde öylece dururken Hyunjin sonunda ayıldı. Minho hala bakıyordu ama bakışı değişmişti. Hafif kısılmış gözlerini ona merakla değdiriyordu.

Hyunjin hemen arkasını döndü. Alayı taktı sesine, konuştu.

"Gel, mutfak sıcak hem."

My Love From 2018 // HyunHo ✔️Where stories live. Discover now