Özlemiştim Seni, Deli Dolu

59 8 24
                                    

Minho o hafta evi temizledi, süpürdü ve tozlarını aldı. Eşyaları fotoğraflamıştı, Hyunjin bıraktığı gibi bulsun diye aynı yerlere mektupları dağıttı.

Kafasının dağılmasını istediği için dışarıda yeni bebekleri olan güvercine yem vermeye başladı. O da bebeklerini besliyordu.

Hyunjin'in gelmediği haftasonları evi tekrar silip süpürüyordu Minho. Yongbok'a güvenmişti. Bu nedenle sadece bekliyordu.

Hyunjin gelirse onu sarmayacaktı. Onun ağlamasını istiyordu, küfür etmesini ve acısını kusmasını.

Böylece tekrar birlikte olabilirler miydi?

Bir hafta daha geçerken Minho'nun eşyaları kullanma gibi bir lüksü olmaması Minho'nun üşümesine neden oldu. Battaniyeyi yerden alamamıştı. Montu da artık hafif kalıyordu.

Hyunjin kapıyı açarken Minho uyuyordu. Güvercinin çıkardığı tıkırtı sandı. Bu nedenle hüzünle gözlerini sıktı.

Yalnız kalmak onu hiçbir zaman korkutmamıştı. Şimdi ise yalnızlık ciğerlerinde kandı.

Hyunjin içeri sessizce girdi. Zaten çok narindi, adımları pek duyulur gibi değildi normalde de. Yine de ihtiyatlı girdiği de bir gerçekti.

Minho üzerinde bir ağırlık ile uyandı. Hyunjin ile burun buruna olduğunu fark ettiğinde irkildi, koltukta iyice geriledi.

Hyunjin hüzünlü bir kıkırtı bıraktı. Elini kaldırıp Minho'nun gözlerinin altına üç parmağını koydu.

Minho kalp krizi geçirdiğinden emindi. Bu kasıp kavuran bir rüyaydı, doğrusu.

Hyunjin onun mor göz altlarından geçirdi parmağını. Ruhu çekilmiş gibiydi. Yavaşça burnuna çekti elini. Minho öylece, kocaman gözlerle bakarken burnundan dudaklarına indirdi narin parmaklarını.

En son yanağında durdu, sonunda konuştu.

"Üşümüşsün."

Minho hafifçe öksürdü, Hyunjin onun doğrulmasına izin verdi. Battaniyeyi dizlerine örtüp karşısında dizlerinin üzerine oturdu.

Minho ne diyeceğini bilemiyordu. Binlerce kelime bulmuştu, binlerce kez içinden konuşmuştu da bu durumu hayal bile edemezdi ki.

"Hyunjin" diyebildi sadece.

"Çok özledim seni" dedi Hyunjin.

"Hyunjin" diye inledi Minho, gözleri yine dolmuştu bir bebek gibi!

"Bütün yıl kötüymüşsün. Bir dostum ile dost olduğunu geç fark ettim, özür dilerim. Bütün suçu sana yüklerken anneni asla düşünmemiştim-"

Minho hemen aşağı kaydı, oturdu aynı şekilde. Gözleri yaşarmıştı, şimdi de ağlıyordu işte.

İstediği teselliydi evet, ama bunu hak edebilmiş miydi? Hayır.

Hyunjin hüzünle gülümsedi.

"Kalbin kırılmış mıydı bana, sana mektupları söylemedim diye?"

"Hyunjin hayır!" diye inledi Minho, "Bu yüzden gitmiş değilim! Dinle?"

"Biliyorum, çok sevdiğim seni asla kazanamayacaktım."

"Hyunjin dinler misin?"

"Şimdi karşımda duran seni nasıl ikna edebilirim, o mektuplardaki ben değilim artık. Onlar 2018'in Hyunjin'i. Sana sağlam saplanan Hyunjin değilim artık."

"Hyunjin, seni bu yıl bulmuş olmam seni kırsa da inan ki bak-"

"Hyunjin Hyunjin diyor duruyorsun. Gözlerinde endişe kırıntıları saklı. Seni hazmetmeme izin ver. Özrünü kabul ettim Minho. Sadece biraz zaman ver bana."

"Hyunjin lütfen, bak ben sana-"

"Gün geçmiyor ki güzelliğin daha da hüzünle süsleniyor olmasın. Artık mutlu olmanı dilemiştim gökten, yıllar önce. Nasıl bir zoruna gitti ki aşkım tanrının, sana hâlâ huzur vermemiş."

"Tamam, konuş. Sadece bana bir cümle hakkı ver. Hayır, iki-"

"Çok şey mi istedim Minho? Sadece mutlu ol istedim. Gözlerin gülsün istedim. Sana nasıl zehir oldum da şimdi beni böyle dinlemek zorunda kalıyorsun? Mektupları hiç yazmamalıydım. Uzaktan umut beslemeyi bile ummamalıydım."

"Seni çok özledim Hyunjin, sana olan aşkım gün geçtikçe büyüdü ve burada buldum kendimi. Annem gidince gidecektim. Kalmamı sağlayan sensin, ne söylemek istiyorsan söyle tamam. Yine de ağlama artık. Içim parçalanıyor sevdiğim."

Hyunjin duydukları ile şok olup susunca Minho hüzünlü bir kıkırtı bıraktı, konuşmaya devam etti.

"Mektupların da aşık olmamı sağlardı, evet. Yalan söyleyemem. Aşkın bir menekşe gibiydi gönlüme. Ama hayır, Hyunjin. 2018'deki sen değiştin, kabul ediyorum. Hayatına zorla giren benimle umut ektiğin tarlalarından hüzün biçtin. Ama affet beni sevdiğim."

Hyunjin ağlıyordu, Minho parmağına takılı ayıcık anahtarlığa bir an bakıp sonra Hyunjin'e dönerek tamamladı.

"2018'den 2023'e tüm senleri çok sevdim."

Sonra Hyunjin başını önüne eğdiği için onu hızlıca kendine çekti Minho. Narin nazenin sarıldı ona, bir papatya gibi.

Vahşi sanılan bünyesine inat, sevgiyle ve aşk ile. Sanki tek istediği tek kişinin ilgisiymiş gibi.

Ki öyleydi, Hyunjin onun ömrünün en önemli değeriydi. Onu sardığı için de ağlayan Minho'ya kim ulaşılamaz demişti ki?

A/N: Nasıldı? Umarım memnun kaldınız, ben ikisine aşık oldum yanlışlıkla :')

Ek bölüm isteyen söylesin, bi kişi için bile ek bölüm yazılır~

Başlıkları kim koymuş aman da aman Minho'nun dilinden miymiş uwu bye.

My Love From 2018 // HyunHo ✔️Kde žijí příběhy. Začni objevovat