Evleniyorum ve kaçırılıyorum|C.A.

604 52 53
                                    

[Cordelia Allister anlatımıyla]

Heyecanla yerimde kıpırdanıp dururken sevincim içimden taşmak üzereydi.

Bugün evleniyordum!!!!!!

Karşımdaki boy aynasından gelinliğimin içindeki bedenimi süzerken çok güzel olduğumu düşünüyordum. Örgülü saçlarıma taktığım taç göz kamaştırıyordu. Bu imparatoriçe tacıydı. İmparator yani Milan taç takmayı pek tercih etmezdi ancak ben çok severdim bu yüzden imparatoriçenin taçlarını hep kullanacaktım.

Arkamdaki kapının açılmasıyla babamla göz göze geldim. Bana bakarken dolan gözlerini görmek kalbimi yumuş yumuş yaptı.

Yavaş adımlarla yanıma yürüyen babam önce ellerimi tuttu. Ardından yüzümü avuçları arasına alıp alnımdan ve yanaklarımdan öptü. Yanağımdaki elleriyle yüzümü okşarken gülümsedi.

"- Biriciğim. Sanırım ayrılma vaktimiz geldi. Kocaman bir kuş olup evden uçuyorsun."

"- Babişim üzülme. Ben hep seni ziyaret ederim. Temelli ayrılmıyoruz ki."

"- Biliyorum minik şeytanım. Yine 'de insan üzülmeden edemiyor işte. Kolay mı kaç yıldan sonra kızınla ayrılmak?"

Derin bir nefes aldı.
"- Neyse ki seni emanet ettiğim adama güvenebiliyorum. Umarım evliliğiniz, mutluluğunuz ve huzurunuz daim olur kızım."

Koca bir gülüşle teşekkür ettim ve ona sarıldım.

Biraz daha oynalandıktan sonra koluna girmem için elini uzattı. Ve birlikte sevgili müstakbel kocacığımın yanına gitmek için yürümeye başladık.

Malikanemizin süslü bahçesine çıktığımızda etrafta önceki hayatımda konfeti adı verilen şeye benzer bir şey patlatıldı ve başımdan aşağı çiçekler döküldü.

Çiçekler ziyan olmuş gibi hissetsem'de bozuntuya vermedim.

Babamla birlikte uzun merdivenlerden inerken gözlerim sevgilimle buluştu.

Heyecan içinde bekleyen adamın gözleri beni gördüğü an öyle bir parlamıştı ki bir an kör oldu zannetmiştim. Ona kocaman bir gülümseme gönderirken ne kadar güzel göründüğünü düşünüyordum.

Beyaza yakın krem rengi bir takım giymişti. Ceketin içine giydiği gömlek alttan üç düğmeliydi ve göğsü kendinden açık modelliydi. Açık göğsünde gömleğin iki ucuna takılan küçük broşlarla zincirler asılmıştı. Beyaz teni güneş ışığında parıldayarak kendini açığa vuruyordu. Üzerindeki zincirler, uysal havasına tezat şık bir görünüm veriyordu.

Harika görünüyordu.

Gümüş saçları alttan bağlanmış ve kurdeleyle süslenmişti. Kulağında takımına uyan beyaz kristalden uzun sallanan küpeler vardı. Beyaz klasik ayakkabısının üzerinde altın sarısı işlemeler vardı. Kravat takmamıştı ancak ceketin cebinde altın sarısı bir mendil duruyordu. Yani Milan bugün tamamen kendi renklerine bürünmüştü.

Görünüşüne düştüğüm adama utanmasam salya akıtacaktım.

Merdivenlerden inip karşısına geçtiğimde babam kolumdan çıktı ve bizi yalnız bıraktı. Tabii bunu yapmadan önce sevgili müstakbel eşime uyarı dolu bir bakış atmasını'da farketmiştim.

Önümde duran sevgili aşkım elini uzattı. Avucuna yerleşen elime baskın bir öpücük kondurarak iç çekti. Başını kaldırıp dikkatle yüzüme baktı.
"- Harika görünüyorsun." Nefesi kesiliyormuş gibi çıkmıştı sesi. Gülümsedim.

"- Evet farkındayım." Gülen nişanlıma hayranlıkla bakarken tekrar konuşmaya başladım.

"- Sen de harika görünüyorsun teşekkür ederim." Dudakları iki yanda asılı kalırken beni tekrar ve tekrar baştan aşağı süzdü.

Kötü Kadın KlişesiWhere stories live. Discover now