1

7.8K 215 33
                                    






Medya: Ege Şekercizade


...
Derin bir nefes aldım. Biraz önce az kalsın bana çarpacak olan araba yüzünden girdiğim şoku henüz atlatamamışken üstüne bir de dikkatleri üzerime çekmiştim. Gözümün önünde sallanan el beni ortama geri döndürürken sertçe ittirdim eli. "İyiyim ben. Bırakın gideyim." Kadın kafasını iki yana salladı. "Hayır, iyi gözükmüyorsun. Önce bir hastaney-" Sözünü kestim hızla. "İyiyim diyorum neden anlamıyorsun? Bırak, gideceğim."

Yarım yamalak bir şekilde kelimeleri ağzımda çevirirken kadın en sonunda elimi bıraktı. "Böyle olmadı ama siz nasıl isterseniz öyle olsun." Kafa sallayıp kalktım yerden. Hızlı kalktığım için dönen başım, yüzümü buruşturmamı sağlarken bir şey olmamış gibi kalktım ve yürümeye devam ettim.

Hastaneye gidecektim. Evet, biraz önce kadının teklifini reddetmiştim ama hastaneye gidiş amacım kendime baktırmak değildi. Ortada bir şey dönüyordu ve gerçeği hastaneye gittiğim de öğrenecektim.

Bir hafta önce adamın biri beni kaçırır gibi arabasına bindirmiş sonrada bir şeyler zırvalayıp gitmişti.

Dediğine göre Mehmet Derin benim gerçek dedem değilmiş. Oğlunun intikamı için kendi elleriyle hazırladığı bir planın parçasıymışım.

Mehmet Derin.

Kendisini 17 yaşına girdiğim akşam ani bir kalp krizi ile kaybetmiştim. Hayatımda sadece o, dadım ve dedemin şoförü Resul Amca vardı.
Artık o yoktu. Kendisinin ölümü beni derinden etkilemişti. Onun ölümünden aylar sonra her şeyle artık benim ilgilenmem gerektiği aklıma gelmişti. Aynı zamanda başıma çöken akbabalar da çoktu.

Bu yükü kaldıramadım ve berbat olan psikolojimle aldığım karar sonucu evden kaçtım.

İki senedir sokakta yaşıyordum. Nerde yattığım ne yiyip içtiğim, hiçbiri belli değildi. Hayatta kalma mücadelesi veriyordum her akşam. Kaçtığıma pişman olsam da her şey için geçti artık.

Çünkü bir uyuşturucu bağımlısıydım. Dadımın beni kaç kere almaya geldiğini hatırlamıyorum bile. Her seferinde eli boş dönüyordu. Sadece bir kez reddetmedim onu. Paraya ihtiyacım vardı. O an tek yol o gibi gözükmüştü ve onunla evime geri dönmüştüm.

Gece vakti kalkıp önce dedemin kasasını patlatmaya çalışmış beceremeyince dadımın odasına girip çantasını çalmıştım. Salona girip çantadaki paraları bir bir cebime doldurduktan sonra sesini duymuştum. Ağlıyormuş gibi geliyordu. Arkamı dönmeden evden çıkacağım zaman beni kolumdan tutmuş ve kendine çevirmişti.

Gitmemem için ikna etmeye çalışırken dayanamayıp bıçak çekmiştim ona. Sadece sussun istemiştim. O ise inatla yalvarmıştı bana. Korkutmak için bıçağı boğazına dayadığımı hatırlıyorum. Sonrasında da elime doğru hafifçe süzülen kanı.

Korkutmak için yapmıştım. Sadece peşimi bıraksın ve ihtiyacım olan parayı almama engel olmasın diye.
Sesinin kesildiğini hissettiğimde kollarım arasında ki bedeni yere doğru iterek çıkmıştım evden. Kaçmıştım daha doğrusu.

Resul Amca eve dönene kadar bekledim orada. Dadım ölmemeliydi. Benim gibi pis bir insan öldürmemeliydi onu. Daha yaşayacak uzun ömrü vardı onun. Resul Amcanın bağıra çağıra ambulans istediğini duymuştum sonra. Gelen ambulanstan sonrası yoktu bende. Gitmemiştim hastaneye.

Birkaç gün sonra geldiğimde dadımı bahçede gördüm. Rahatladığımı hatırlıyorum. Dadımın katili olmak istemezdim. Onun benim üzerimde emeği çok büyüktü. Önce dedem sonra o prensesler gibi yaşatmışlardı beni.

Ege'den TarafUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum