21

1.2K 89 36
                                    






Medya; Ege Şekercizade






...

Gözümü açtığımda bulunduğum yer kendi odam değildi. Henüz alışamamıştım. Hâlâ uyandığımda kendi yatağımda olacağıma dair umutlarım vardı.

Kafamı yana çevirdiğimde bir serum gördüm. Elimin üzerine takılmıştı bu sefer. Sanırım doktorum kolumun acısına böyle bir önlem almak istemişti.

Kafamı tekrar tavana çevirirken düşündüm.

Neyi yanlış yapmıştım? Neden buradaydım? Ne zaman çıkacaktım?

Odanın kapısı açıldı. "Günaydın, nasılsın bakalım?" Dedi neşeli bir sesle hemşire. Dik dik baktım ona. Neden bu kadar mutluydu? Mutlu birilerini gördükçe sinirlerim bozuluyordu ve buradaki doktorlar sanki gülümsemeye yemin etmiş gibi sürekli gülüyordu.

"Ben de iyiyim teşekkür ederim." Dedi. Gözlerimi devirdim. "Bugün ters tarafımızdan kalktık anlaşılan." Dedi gülerek. "Ben ne zaman iyileşirim?" Dedim düz bir sesle. "Bilmem." Kaşlarımı çattım. "Sen doktor değil misin? Sen bilmeyeceksin de kim bilecek?"

"Hemşireyim bu bir. İkincisi de sana bağlı. Bizim tedavilerimizin tabii ki süreleri var ama sen inatla bize karşı koyarsan bu süreyi ellerinle uzatmış olursun. Ki sen bunu çok yapıyorsun." Ofladım. "Biri geldi mi hiç?" Merak ediyordum onları. Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Maalesef. Gelince haber vereceğim dedim ya."

Kafamı salladım. Yanıma gelip serumu kontrol etti. "Psikiyatristimiz gelecek. Artık onunla tedaviye devam edeceksin. Kendi doktorun da değerlerini kontrol edecek. Ve sana bir müjde daha. Psikiyatristinle aile veya arkadaş terapileri yapabilirsin." Güldüm. "Arkadaşlarım tertemiz insanlar. Onlar bilmiyor ki. Babamlarda gelmez herhalde, bilmiyorum."

Bakışları yumuşarken bir süre konuşmadan izledi beni. "Ben gidiyorum şimdi. Gün içinde tekrar ilaçların için gelirim." Kafamı salladım tekrardan. O da çıktı odadan.

Bağımlılığım yüksek seviye de olduğu için ilaç kullanıyordum. Kullandığım ilaçlar ihtiyaç anımdaki fiziksel hareketlerimi kısıtlıyordu bu yüzden kendime zarar veremiyordum. Aynı zamanda da onları kullandıkça içimdeki uyuşturucu açlığı yerini daha normal bir hisse bırakacaktı. Tamamen iyileşemesem de etkilerini üzerimden atacaktım en azından.

...

Yazarın Anlatımından;
(Osman Bey'in doğum günü partisinden)

Osman Bey evinin bahçesine girerken içindeki sıkıntı git gide büyüyordu. Kızımı oraya bırakmakla hata mı yaptım diye düşünüyordu sürekli.

Evin arka tarafına adımını attığı gibi yoğun bir gürültü sarmıştı etrafını. Doğum günü olduğu aklından çıkmıştı. Aklı kızındaydı sadece. Sahi kızı da kutlamıştı değil mi doğum gününü? O ne yapmıştı? Bir cevap vermeyi bırak yüzüne bakmaya bile tenezzül etmemişti.

"İyi ki doğdun Osman Şekercizade!" Etrafına toplanan insanlarla yüzündeki o durgun ifadeyi atıp gülümsedi. "Teşekkür ederim hepinize." Gözleri kızını aradı. Burada olsaydı nasıl olurdu diye düşündü.

Nur, Osman Bey'in yanına giderek sımsıkı sarıldı. "İyi ki doğmuşsun babişim." Osman Bey gülerek kollarını sardı kızına. Eğilip saçlarına bir öpücük kondurdu. "Teşekkür ederim güzelliğim." Oğulları da yanına gelirken Batı diğerlerine göre bir adım geri de durmuştu. O sadece kız kardeşini düşünüyordu.

Ege'den TarafOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz