9

2.6K 132 16
                                    








Medya: Ege Şekercizade




..
Yazarın anlatımından;
Ekrem'in bağırışıyla hızla geldiği yere geri dönen çocuk Melik'in kaldığı yere daldı. Zaten sağlam olmayan kapı onun sert omuz darbesiyle kırılırken çocuk umursamadan içeriye koştu.

"Yavaş oğlum, evimi başıma yıkacaksın lan." Dedi Melik gülerek. Çocuğun endişeli yüzü onu kuşkuya düşürürken tek kaşını kaldırdı. "Hayırdır? Ne oluyor?" Çocuk bir süre baktı Melik'in suratına. "Abi bir şey diyeceğim ama sakin ol."

Melik kafasını salladı. "Geçen gün buraya gelen abla, hani seni bıçaklayan." Diye açıklayan çocukla Melik kaşlarını çattı. "Ekrem Abi gördü onu. Peşine takıldı." Melik hızla çocuğa yaklaşırken çocuk konuşmaya devam etti. "Beni kovdu yanından. Abi gidelim bir şey yapacak ona."

Melik hızla evden çıkarken çocukta peşinden çıkmıştı. "Dur abi, şuradan gireceksin." Melik kendisine tarif edilen yola girdi. Karşılaştığı çıkmaz sokakla etrafa dikkatle bakmadan arkasındaki çocuğa geri döndü. "Burası çıkmaz sokak oğlum. Derdin ne senin?" Diye bağırdı Melik.

Çocuk parmağıyla ileriyi gösterdi. "Orada abi, yatıyor baksana." Melik geri önüne dönerken köşede iyice büzülmüş bedene takıldı gözleri. "Ege." Diye mırıldandı. Yaşadığı şoktan kısa süre sonra çıkarken Ege'ye doğru koştu.

Yerde gördüğü kanlar Melik'i iyice paniğe sokarken derin bir nefes aldı. Ege'nin kafasını dizlerine yatırdı. "Ege, uyan ne olur." Dedi fısıldayarak. Arkasındaki çocuğa döndüğünde endişeyle bağırdı. "Git Asım Abi'ye arabasıyla birlikte buraya gelmesini söyle. Hemen!" Çocuk kafasını hızlı hızlı sallarken geri döndü ve koşmaya başladı. Gözden kaybolana kadar Melik çocuğu izledi.

Başını tekrar dizlerinde yatan Ege'ye çevirdiğinde "Prenses." dedi titreyen sesiyle. "Yalnız bırakma beni burada. Lütfen sana bir şey olmasın."

Beş dakika kadar sonra sokağa giren arabayla Melik, Ege'nin bedenini kucağına aldı. Asım şok olmuş gibi Melik'e dönerken konuştu. "Oğlum, ne olmuş bu kıza?" Melik kafasını iki yana salladı. "Babam yapmış abi, babam yapmış." Dedi dişlerinin arasından konuşarak.

Asım kaşlarını çattı. "Orospu çocuğu. Bir kere de zarar vermesin etrafa ya, bir kere." Diye bağırdı. Arabasının kapısını açarken derin bir nefes aldı. "Hadi, acele edin. Kız daha fazla beklemesin." Melik kafasını sallarken vakit kaybetmeden arabaya bindi.

...

Arhan Şekercizade'nin ağzından;

"Ege, abiciğim geliyorum bak." Kapının kolunu indirmemle beni karşılayan boş oda kaşlarımı çatmama sebep olurken hızla aşağı indim. Salonda gülüşen Batı ve Alp'e bakarken beni farkeden Alp konuştu.

"Abi ne duruyorsun orada? Gelsene." Kafamı iki yana salladım. "Ege nerede biliyor musun?" Bilmiyorum der gibi dudaklarını büzünce Batı'ya döndüm. "Sen?" Omuzlarını silkti. "Nerede olacak abi odasındadır."

"Yok. Odasından geliyorum şimdi." Oturduğu yerde dikleşirken konuştu. "Nasıl yok? İyi baktın mı?" Kaşlarımı çattım. "Dalga mı geçiyorsun lan sen benimle? Yok diyorum işte!" Yüksek çıkan sesimle oturduğu yere geri sinerken "Yok abim, yanlış anladın." Dedi.

"Nereye gidebilir ki? Bahçeye baktın mı?" Konuşan Alp'le kafamı hayır anlamında salladım. "Bahçeye çıkıyorum ben. Siz de korumalara sorun." Alp hızla salondan çıkarken Batı'da çıktı peşinden.

Ege'den TarafWhere stories live. Discover now