29

1.1K 67 2
                                    




Medya; Doğukan Akşın

...

Koltuğa yasladığım bedenimi yavaşça kaldırarak derin bir nefes aldım.

Evime gelmiştim.

Dirseklerimi dizlerime yaslayarak yüzümü avuçlarımın arasına aldım. İstediğim olmuştu. Evimdeydim ama yine de eksik bir şeyler vardı sanki.

Mutlu değildim. İçim sıkıntıyla dolmuştu.

Kocaman evde yapayalnızdım.

Bunu biz istedik Ege. Neden mutlu değiliz?

Çalan kapıyla irkilerek kalktım koltuktan. Kapıyı açtığımda karşımda duran Barış'la yorgun bir şekilde gülümsedim.

"Hoş geldin."

Birkaç adım atarak sıkıca sarıldı bana. "İyi gözükmüyorsun." Dedi. Elleri sırtımı okşadı. "İyi değilim çünkü." Dedim fısıldayarak.

İç çekişini duydum. Benden ayrılarak ikimizi de içeriye soktu ve kapıyı kapattı. "Gel hadi, içeri geçelim." Dedim. Elimi beline atarak yönümüzü mutfağa çevirdim.

"Aç mısın? Dolapta bir şeyler gördüm. Yiyelim birlikte." Elinin birini saçlarıma atarak karıştırdı. "Aç değilim ama yine de eşlik edebilirim sana." Gülümsedim. "Doğukan neden gelmedi?" Diye sordum.

Tek kaşı kalktı. "Önce benim bir halimi hatrımı sor be kızım." Dedi sitem eder gibi bir sesle. "Barış." Dedim nazlı bir şekilde. "Seni zaten çok iyi tanıyorum. Hareketlerinden anlayabiliyorum." İşaret parmağıyla şakağıma vurdu. "Şurada sadece Doğukan mı dönüyor yani?"

Abartılı bir şekilde göz devirdim. "Yok artık Barış." Güldü. "Şaka yaptım canımın içi, şaka." Dil çıkardım ve kolumu belinden çekerek ondan önce mutfağa girdim.

"Gelir birazdan o da." Dedi arkamdan. Tezgahın üzerindeki dolaptan bir bardak çıkardı ve su doldurdu kendine. Suyu içmeden önce "Ekrem amca biraz sıkıntı çıkartmış senin yanına geleceğini öğrenince." Dedi.

Kaşlarımı çattım. "Nasıl yani? Ekrem amca bizim tarafımızda değil mi?" Elindeki bardağı tezgahın üzerine bırakarak kenardaki masaya doğru yürüdü. Sandalyeyi geriye çekerek oturdu yavaşça. Kollarını göğsünde bağladı.

"Öyle demek istemedim ya. Babanla aranız bozuk. Ekrem amcayla da arası bozuk babanın. Ki Ekrem amca babanla aranın bozulmasına kendisinin sebep olduğunu düşünüyor. Baban Doğukan'la konuştuğunu öğrenirse seninle arasına daha fazla mesafe koyar diye korktu yani adam da."

Kafamı salladım. "Haklı adam." Dedim kısık bir sesle. "Herkesin başına bela oluyorum Barış."

Kaşları çatıldı. "Saçmalama." Dedi. Kafamı iki yana sallayarak iç çektim. "Gerçekler böyle maalesef Barış." Oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi. Kollarını bedenime sardı sıkıca. "Hayır değil." Dedi. Saçlarımın üzerine bir öpücük kondurdu. "Benim başıma bela değilsin mesela."

Gülümsedim. Cevap vereceğim sırada kapı çaldı. Kollarının arasından çıkarak kapıya baktım. Gülümseyerek bana bakan Doğukan'la göz göze geldiğimde göz kırptı. Elini yanağıma atarak makas aldı ve "Naber fıstığım?" Dedi.

"İyi." Dedim. "Ne demek iyi? Bu cevap beni tatmin etmedi. Harikayım falan demen gerekiyordu." Göz devirdim. "Hadi Doğu, hadi. Gir içeri." Dedim kolunu tutup içeri çekerek.

Ege'den TarafWhere stories live. Discover now