8

2.6K 135 25
                                    







Medya:Batı Şekercizade




..

"Bu duyduğum doğru mu Ege?" Diye karşımda bağıran Osman Bey'e boş boş baktım. "Bana cevap ver!" Kafamı salladım. "Evet, doğru. Ne bekliyordunuz benden? Hemen bırakacağımı ve on numara sağlığa kavuşacağımı falan mı? Öyleyse yanılmışsınız!" Dedim ben de sinirle.

Osman Bey bir adım attı bana doğru. "Bir de kendini iyi bir şey yapmışsın gibi avutuyorsun ya, ona ayrı sinirleniyorum!" Kaşlarımı çattım. "Ben nasıl davranacağımı kestiremiyorum tamam mı? Beynimin en içinde bir ses var ve beni o yönetiyor! Öyle dur deyince durulacak bir durum değil bu. Anlatamıyorum sanırım."

Elimi saçlarıma attım ve çekiştirdim. "Ben bir madde bağımlısıyım. İster kabul edin ister etmeyin ama bu böyle. Bırak dediğiniz an bırakabileceğim bir şey değil bu!" Diye bağırdım. Yüksek sesim yüzünden diğerleri yüzünü buruştururken Osman Bey öylece baktı suratıma.

Sıfır duygu. Boş bir bakış. Kendimi boşlukta hissediyor olmam normal mi?

"Evet, hemen bırakabileceğin bir durum değil, bunun ailecek farkındayız biz de zaten! Ama sen bir çaba sarfetmiyorsun bırakmak için. Bunun bizi ne kadar üzdüğünün farkında bile değilsin." Düz sesi beni rahatsız etmişti. Hiçbir duygu barındırmıyordu.

Sonra devam etti. "Ki buna nasıl karar verdiniz diye soracak olursan eğer psikoloğuna bıçak çekiyor oluşun çok net açıklıyor." Ofladım. "O an kendimde değildim tamam mı? Uyuşturucuya ihtiyacım vardı." Kafasını iki yana salladı. "Sen sürekli bize o an kendimde değildim diyeceksen bizim işimiz çok zor!" Diye sinirle bağırdı.

Bu beni sevindirdi. Bir tepki vermesi boş bakışlarından çok daha iyiydi. Kendimi kötü hissediyordum.

Söylediğinde haklı oluşu beni rahatsız ederken ağzımın içinde bir şeyler mırıldandım. "Baba, çok sinirlisin. Ben konuşayım Ege ile. İkiniz için de bu daha iyi olur." Araya giren Arhan'la kafamı ona çevirdim. O da bana bakıyordu.
Elini uzattı. "Gel, güzelim. Çalışma odama çıkalım." Uzattığı eline bakarken elimi avucunun içine bıraktım.

"Hiçbir yere gitmeyeceksiniz!" Osman Bey'in Arhan'a yönelik konuşmasıyla elimi hızla Arhan'ın avucundan çektim. "Baba!" Arhan'ın ağzının içinde sinirli bir sesle konuşmasıyla korktum.

Duygu durumum çok karışıktı. Nereye nasıl tepki vereceğimi dahi bilmiyordum artık.

"Sakin ol birtanem. Hadi tut elimi." Tekrar uzattığı eline baktım uzunca. Elini koluma getirdi. "Güzelliğim, lütfen yapma böyle." Kafamı salladım. "Arhan! Yaptığının hesabını soracağım! Bu kenara çekilecek kadar basit bir olay değil. Eğer şimdi tedbir almazsak ileri de bizimle yaşadığı herhangi bir problem de aynısını yapmayacağının garantisi yok!"

Osman Bey bağırmaya devam ediyordu. Kafamı iki yana salladım. "Yapmam. Size yapmam ki. O an da yapmak istemedim, gerçekten. İnanmıyor musunuz bana?" Dedim fısıldayarak. Nedense utanmıştım bunu söylerken. "İnanmıyorum. Bir kere yapan bir daha yapar!" Dedi tek kaşını kaldırarak. Gözlerim doldu.

İnanmıyorlar işte! Sana demiştim en başında. Senin bir tane evin var. O da sokak!

"Baba!" Dedi Arhan. "Lütfen fikirlerin sana kalsın." Kısık sesi beni de ürkütmüştü. "Sen karışma Arhan! Kalbin kırılsın istemiyorsan geri de dur, yerini bil! Şimdi bizi Ege ile yalnız bırakın, hemen!" Çatık kaşları beni rahatsız ederken geriye doğru adımladım.

Ege'den TarafDonde viven las historias. Descúbrelo ahora