Yirmi iki

9.7K 626 145
                                    

Medya: Kıvanç Bayraktar

🍒

Gece saat 12 ye gelince uzandığım yatağımdan kalktım. Herkes çoktan uyumuştu ve ayakta bir tek ben kalmıştım.

Evet, evden kaçacaktım. Gece bu saatte sokakta olmam tehlikeliydi ama yapacak bir şey yoktu. Kürşat'ın bana yaptıklarına daha fazla göz yumamazdım.

Saatlerce ağladığım için gözlerim şiş ve kızarıktı. Önce yavaşça banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım kendime gelmek için. Aynadaki halim berbattı. Kendime acıyordum şuan.

Odama geçtim tekrar. Dardrobu açtım ve siyah bir kot pantolon ve siyah bir kapişon çıkarıp giydim. Çıkardığım kıyafetlerime nefretle baktım. Sadece bir etek... Bir etek yüzünden evimi terk edecektim.

Üzerimi giydikten sonra aynanın karşısına geçtim. Bembeyaz yüzüm ve kurumuş dudaklarımla çok kötü görünüyordum.

Saçımı topladım ve yüzüme biraz kapatıcı sürdüm, dudaklarımı da nemlendiriciyle toparlamaya çalıştım.

Kenarda duran sırt çantama telefonumu, kulaklığımı, şarj aletimi ve biraz para koydum. Ne kadar kalacaktım dışarıda bilmiyordum.

Henüz 18 yaşıma girmemiştim, belki yurda tekrar geri dönebilirdim. Ama gitmeden önce... Annem ve babama bir mektup bırakamak zorundaydım. Böyle sessiz sedasız çekip gidemezdim.

Okul çantamdan rastgele bir defter çıkarıp bir sayfasını yırttım ve bir tane de kalem alıp masama oturdum. Mektubu yazıp gidecektim...

Sevgili annem ve babam,

Bu hayatta tek istediğim şey bir ailemin olmasıydı. Siz, bana aileden daha fazlasını oldunuz. Sizi hiç tanımama ma rağmen ilk görüşte kalbim size karşı ısındı. Yıllardır kalbimde hissettiğim eksiklik, sizin hayatıma girmenizle tamamlandı. Sizi ilk gördüğüm andan beri beni sevdiğinizi, bir yanınızın hep eksik olduğunu sizi ilk görüşümde anlamıştım. Sadece kayıp kızlarını bulmak isteyen masum, harika bir anne babaydınız siz. Allah'a şükrettim sizi karşıma çıkarttığı için. Bana her 'güzel kızım' dediğiniz an ben dünyada cenneti yaşadım. İçimde kelebekler uçuştu, kendimi ilk kez değerli hissettim. Özellikle de annemin benim yüzümden ağlaması... 'Ben ağlanacak biri miyim?' diye düşündüm kendi kendime... Kendime kızdım annem benim yüzümden ağlıyor diye. Vicdan azabı çektim. Çünkü siz bana sizinle olduğum kısa bir süre içinde bana çok şey öğrettiniz. Kendimi değerli hissetmemi sağladınız, bana sevgiyi öğrettiniz. Hiç kimsenin beni Alya'dan daha fazla secemeyeceğine inanmışken siz bu inanıştan döndürdünüz. Belki çok kısa bir süre sizinle oldum ama sanki yıllardır sizinleymişim gibi hissettim. Anne baba şevkatini tattım. Bana bu duyguyu tattırdığınız için size çok teşekkür ederim. Sizi çok seviyorum.

Durdum. Gözlerimden akan yaşlar kağıdın üzerine düştü ve kağıt ıslandı. Ben onlarla layık bir kız olamadım. Onlar ömür boyu kızlarının yanında olmasını isterlerdi ama ben bunu başaramadım...

Birkaç dakika ağladıktan sonra gözyaşlarımı sildim ve yazmaya devam ettim.

Abim ve kardeşim... Hep bir abim olsun isterdim. Ben ilkokula giderken kavga ettiğim bir arkadaşım, 'seni abime şikayet edeceğim!" demişti bana. Korkmuştum, abisi gelir bana zarar verir diye korkmuştum. Korkudan okula bile gidememiştim, günlerce hasta taklidi yapmıştım. Hiç abim olmayacağını düşünmüştüm ama sen benim abim oldun, bana abilik yaptın. Her zaman o ikisinden farklıydın. Hep sevgiyle yaklaştın bana, ön yargıyla bakmadın. Sende istiyordun bir kız kardeşin olmasını. Bu gözlerinden belliydi. Umarım sana bir kardeşin olduğunu hissettirebilmişimdir. Seni çok seviyorum...

Abi TerörüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin