Yirmi altı

8.7K 506 259
                                    

Medya: Afra Bayraktar

🍒

4 gündür buradaydım.

Evet evet, yanlış duymadınız. 4 koca Allah'ın günü buradaydım. Ve hiç kimse beni kurtarmaya gelmedi. Ne diyeyim? Allah belalarını versin!

Yanımda duran adam yaklaşık iki saattir sevgilisiyle konuşuyordu ve canıma tak etmişti artık. Onun saçma sapan aptal cümleleri sinirlerimi bozuyordu.

"Evet sevgilim. Parayı bir alayım, dillere destan bir düğün yapıp balayına çıkacağız... Tabi ki, sen nereye istersen oraya gideceğiz..."

Telefonun ucundaki geri zekalı kızın, acaba bu yavşağın yaptığı gavurluktan haberi var mıydı?

"Paris mi? Tatlım çok paradır oraya gitmek... Gerek yok, bir otele gideriz işte.... Ne? Olmaz, İtalya hiç olmaz... Ne demek neden olmaz? Oranın para birimi bile lira değil, ne kadar para harcarız orada haberin var mı senin?"

Allah'ın cimri, küstah pisliği. Benim üzerimden kazandığın parayla tatile gideceksin ha? Sence ben buna izin verir miyim?

"Heyyy! Telefonun ucundaki kız! Senin bu şerefsiz sevgilin adam kaçırıp para kazanıyor, bir kuruşluk aklın varsa ayrıl bundan!" diye bağırınca adam şaşkınlık dolu gözleriyle bana dönüp,

"Kapat çeneni!" diye bağırıp tekrar telefonu kulağına götürdü ve telefonun ucundaki kıza açıklama yapmaya çalıştı. "Bebeğim yanlış anladın, yok öyle bir şey. Akıl hastanesine geldim, oradaki delilerden biri bağırıyor."

Deli?

"Ne diyorsun be sen? Beni kaçırıp para almıyor musun düzenbaz yalancı?!" diye yüzüne karşı öfkeyle bağırdım.

"Sevgilim, sakin ol. Yok öyle bir şey! Sen benim ne kadar temiz kalpli olduğumu bilmiyor musun?" diyerek kızı ikna etmeye çalıştı.

O kız bana teşekkür etse iyi olur çünkü ömrünü bir şerefsizle geçirmekten kurtardım onu.

"Ne? Ne demek bitti? Bitemez! Beni dinle Selin, açıklayabilirim. Alo? Selin!" adam telefonu kapatınca öfkeli yüzüne zevkle baktım.

Adam sinirden telefonu yere atıp bir küfür savurdu. Ayağa kalkıp ellerini beline koydu ve ortada dolanmaya başladı. Sinirle ellerini saçlarının arasından geçiyor, duvara tekme atıyordu. Ama şimdi konumuz bu değildi, daha önemli bir şey vardı.

"Ben acıktım, pis serseri." diyerek ortamdaki sessizliği bozdum. Tamam, saçma olabilirdi ama yemek benim kırmızı çizgimdi.

Bana sinirle döndüğünde gözlerinden ateş çıkıyordu. "Lan daha az önce yedin, obur!" diye bağırdı.

Sinir oldum. Adam bir gündür yanımdaydı ve bana bağırmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu.

"Ben Demir'i istiyorum!" diye bağırdım, artık tepem atıyordu. "O benimle daha iyi ilgileniyor!"

Adam şaşkınlıkla bana bakıp, "Demir mi?" diye sordu. Başımı salladım. "Tek sorun Demir miydi?" dedikten sonra kapıdaki adama döndü. "Git çağır şunu!" diye bağırdı.

Sonunda, buradaki bir kalın kafalıya derdimi anlatabildiğim için çok mutluydum. Gülümseyerek paslanmış Demir'i beklemeye başladım.

Üstelik Demir dışında hiç kimse bana doğru düzgün yemek de yapmamıştı, kaç gündür zavallı mideme doğru düzgün bir yemek getirmemişti.

İnsanın canı çiğ köfte istiyor, orman kebabı istiyor. Peynirli sandviçten içim şişti.

Öylece etrafı izlerken adamın telefonu çaldı. Oflayarak telefonunu açıp başka bir odaya doğru ilerledi. Sanki geri zekalının konuştukları benim çok umrumdaydı da duymamı istemiyordu.

Abi TerörüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin