Yirmi üç

9.8K 587 173
                                    

Medya: Afra Bayraktar

🍒

"Ne istiyorsunuz hayvan herifler! Bırakın lan beni!" diye bağırdım. Uyanalı 5 dakika falan olmuştu ve sabahtan beri var gücümle bağırdıyordum.

"Kedi gibi tırmalayıp durmasana!" diye bağıran adamın inadına daha çok bağırmaya başladım.

"İmdaaat! Yardım edin, ayı saldırısına uğradım kurtarın beni! Yardım ediiiin!" adam eliyle ağzımı kapatınca öfkeyle elini ısırdım. İnleyerek elini ağzımdan çekti.

"Hassiktir! Lan bu kız kuduz falan değildir değil mi abi ya, elimi ısırdı." dedi arabayı kullanana bağırırken. Adam kısa bir süreliğine bize dönüp öldürücü bakışlar atınca adam sus pus oldu.

Ben ise bağırmaya devam ettim. "Allah belanı versin senin geri zekalı! Çek o pis ellerini üzerimden, çarpıcam ağzına bir tane!"

Adamı canından bezdirmiştim, neredeyse bana yalvarıcaktı. "Allah rızası kes sesini, artık kafamı hissetmiyorum!" diye bağırdı.

"Kafa mı? Hani o herkeste olup da sizde olmayan kafa mı? Alp abim beni kurtaracak, senin de o kafanı fıstık ezmesi ne çevirecek, ucube!" diye bağırdım.

Öndeki adam bize dönmeden sinirle söylendi. "Sustur şunu, şimdi kaza yapacağım üçümüz de geberip gideceğiz!" Dedi.

"Beni bırakmadığın sürece sen bunlara alış-" adam sözümü kesip elini cebine attı. "Eeeeh, yeter lan." dedi ve silahını çıkarıp kafama dayadı.

Hemen susunca adam da sırıtmaya başladı. "İşte böyle, biraz söz dinle bakalım." Dedi. Benim ise korkudan gözlerimden yaşlar süzüldü. Kim benden ne istiyordu? Ben kime ne yapmıştım?

Beni tutan adam, silahını başımdan çekmeden ön koltuktaki telefonunu aldı ve birini aradı. Ben ise korkuyla onu izliyordum. Silah beni o kadar germişti ki, tir tir titriyordum.

Telefondan birinin numarasını çevirdi ve sesi hoparlöre aldı. Telefon çaldı, çaldı ve ikinci arayışta açıldı.

"Alo patron? Kız elimizde, bulduk." dedi beni tutan adam gururla. Aptal herif, elinde silah olmasaydı onun o gırtlağına yapışır, işini iki dakikada bitirirdim.

"Lan Bayraktar'ların kızını kaçırdınız değil mi? Bu sefer de yanlışlıkla önceki kızını kaçırdıysanız ölümlerden ölüm beğenin!" diye bağırdı karşıdaki adam.

"Yok patron, bu seferki doğru. Fotoğraftaki kızın aynısını kaçırdık. Bu arada sen kız kız dedin de, bu kız bizim canımıza okudu lan." dedi adam.

Başımı tutulan silaha tekrar bakınca gözlerimi kapattım. O kadar korkuyordum, ki silah yanlışlıkla patlayacak diye...

"Eee, o kadar olacak oğlum. Kürşat Bayraktar'ın kardeşinden ne bekliyordunuz siz?" dedi.

Dişlerim titrediğim için birbirine çarpıyordu, adam ise elindeki silahın yanlışlıkla patlayacağının farkında bile değildi. Tek hareketiyle beynim buraya dağılabilirdi.

"Neyse, sakın kızı elinizden kaçırayım demeyin. Doğru depoya götürün, ben de bizimkileri toplayıp geliyorum." dedi telefonun ucundaki adam.

"Tamam patron, depoda görüşürüz." dedi ve kapattı telefonu. Korkudan ağlamaya devam ediyordum, adam ise beni susturmayı becerdiği için çok mutluydu.

Hıçkıramıyordum bile, hıçkırırsam da vurur beni diye korkuyordum. Öndeki adamla aynadan göz göze geldik. Bana bakıp kaşlarını çattı.

"Suat." dedi ve durdu, ayanadan beni izlemeye devam etti. Ben ise gözyaşları içinde korkuyla ona bakıyordum. "Silahı indir kızın kafasından."

Abi TerörüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin