Yirmi dokuz

8.3K 395 165
                                    

Medya: Afra Bayraktar

🍒


"Tüh, Bluetooth kulaklığımı bir türlü bulamıyorum! Böcek, benim kulaklığımı gördün mü?"

"Hee gördüm. Evden koşarak çıkıyordu, acelesi varmış. Sana selam söyledi."

"Çok komikti, ha ha ha."

"Komikse gül o zaman."

Sanki bey efendinin kulaklığının bekçisiydim. Zaten psikolojim yeni yeni düzeliyor. Çiğ köfte yiyince kendime geleceğimi tahmin etseydim bunu daha önce yapardım.

Kıvanç söylene söylene aşağıya inerken üst kattan alt katı izliyordum. Bir saat sonra yola çıkacaktık, annem bir dağ evinde kalacağımızı söylemişti. Yengemler ve kuzenler falan da gelecekmiş. İnşallah büyük bir yerdir çünkü oraya bu kadar kişi sığmamız biraz zor.

Elinde dosyalarla eve giren Kürşat'ı görünce Kıvanç bu sefer onun payına döndü.

"Abi Bluetooth kulaklığımı gördün mü? bulamıyorum."

Kürşat dosyadan kafasını kaldırmadan çalışma odasına doğru ilerledi.

"O kulaklık senden önce benim elime geçer umarım, çünkü onu senin kafanda bin parçaya ayıracağım."

"Bu evde bir şeyler dönüyor, herkesin yüzünden düşen bin parça ama anlamadım."

Üstten kıkırdayarak bağırdım.

"Boşver sen o küçük beynini böyle şeyler için yorma."

Bana baktı tek kaşı havaya kalktı. "Eğer bu işin altından da sen çıkarsan çok kötü olur böcek."

"Ya he he, bi git işine ya."

Söylene söylene arkamı dönüp odama gidiyordum ki Arda'yla çarpıştık. Düşmeyeyim diye omzuna tutunmaya çalıştım ama yanlışlıkla elim gözlüğüne deydi ve gözlüğü yere düştü.

Telaşla yere eğildim. "Bir dakika, ben hallederim." Tam gözlüğü alacaktım ki, o benden önce davrandı ve gözlüğünü hızlı bir şekilde aldı ve taktı.

"Gerek yok, ben hallettim." Eliyle beni kenara doğru itip gidiyordu ki önüne geçtim. O olaydan sonra bana kırgın olduğunu biliyordum ve ondan özür dilemeliydim.

"Arda beni dinlemelisin..."

"Hayır, sen müsait değilsindir seni rahatsız etmek istemem." dedi. Tekrar gidiyordu ki tekrar gitmesine engel oldum.

"Önce ablanı dinle, terbiyesiz." dedim sinirle. Arda bana böyle davranmakta haklıydı ama benim de psikolojim o zaman pek yerinde değildi.

İkimiz de kendi çapımızdan haklıydık.

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle."

Derin bir nefes aldım. "Bak sana öyle davrandığım için çok üzgünüm ama sende beni anla Arda, psikolojim bozuktu. Zor şeyler yaşadığımı biliyorsun." dedim sessizce.

Başını salladı çatık kaşlarla. "Zor şeyler yaşadığını biliyorum ve benim de amacım bu zor günlerinde senin yanında olmaktı. Verdiğin tepkiyle dersimi aldım ama."

Bak Afra, çocuk çok haklı. Sakın ona bağırayım deme.

Sen kes sesini.

İç sesimi susturup tekrar Arda'ya baktım. Sakince konuşmaya devam ettim. "Haklısın, özür dilerim. Ablanı affedebilecek misin? Bak söz, çiğ köftelerimi seninle paylaşacağım." dedim tatlı tatlı gülümseyerek.

Abi TerörüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin