23.Bölüm Tuzak

24.1K 1.3K 582
                                    

Bazılarınıza bölüm gitmiyor sanırım. Her cumartesi bölüm yayınlıyorum. Eğer böyle bir sıkıntınız varsa uygulamadan çıkıp tekrar girin lütfen.
Böylece sorun düzelir diye tahmin ediyorum.
Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen...

Selim, gözyaşı dökerek Boran'ın arkasından bakan Selen ile kaşlarını çattı. Selen, Boran'a karşı hep münasebetsiz tepkiler gösterirdi ama gözyaşı dökmesi aşırıydı. Bu tepkiye anlam yüklemekte zorlanıyordu. Aklına düşen ihtimaller canını sıktı, sadece ihtimal olarak kalmasını istedi. Selen'in gözyaşları hızlanınca artık tahammül sınırlarını aştığını hissetti. Hızla kardeşinin kolundan tutup sürüklemeye başladı. Gönül, onun bu tepkisini anlayamamış hayretle  nişanlısına bakmıştı.

"Selim, ne yapıyorsun sen?" diye sordu sesindeki şaşkınlığı yansıtarak. Selim, kısa bir an ona bakıp tekrar ağlayan kardeşine döndü.

"Sen burada bekle Gönül, benim Selen ile konuşmam lazım!"

Gönül'ün cevabını beklemeden genç kadının kolundan tuttuğu gibi alt kata doğru sürüklemeye başladı. Gönül, adeta koşarak giden ikilinin daha doğrusu kardeşini sürükleyen sevgilisinin ardından öylece baktı. Neler olmuştu beş dakika içinde öyle?

Selim, Gönül'ün onları duyamayacağı bir noktaya geldiklerinden emin olduktan sonra hırsla Selen'i itekledi. Sinirden eli ayağı titriyordu genç adamın.

"Sen ne yapıyorsun Selim?!" diye sinirle soludu Selen. Selim'in saçma hareketine anlam verememişti. Boran için kızmış olamazdı, daha önce de bu tarz tepkiler gösterdiğinde Selim onu uyarmakla yetinmişti sadece.

"Selin'in korktuğu kişi sendin değil mi?!" diye avazı çıktığı kadar bağırdı. Selen, duydukları ile şaşkınlıkla kalakaldı. Selim'in sorduğu soruyu algılaması uzun sürdü.

"N-Ne saçmalıyorsun sen?" 

Selim, ateş saçan gözlerle bir adım yaklaştı Selen'e. Genç kadın, onun yüzündeki ifadeden korkmuştu. Selim biraz daha böyle baksa gözleriyle bile öldürürdü onu. Selen, zorlukla yutkundu. Selim'in karşısında her zamanki gibi başı dik duramadı, bunu yapacak güç bulamadı kendinde.

"Ne demek istediğimi gayet anladın!"

5 Buçuk Yıl Önce...

Selin, iyice belirginleşmiş karnını sevmekle meşgulken Selim onu gülümseyerek izliyordu. Uzun zamandır işler yüzünden göremediği kardeşini ziyarete gelmişti. Selin onunla konuşurken elini asla karnından çekmiyordu. Biricik oğlunu doğurmak için gün sayıyordu adeta. Artık ilk aylardaki gibi rahat hareket edemiyor, kalkmak için bile birisinden ya da bir noktadan destek alması gerekiyordu. 

"Az kaldı ha yeğenimize kavuşmak için." diye mırıldandı Selim. Selin'in heyecanına ortak olmak istiyordu. 

"Öyle, şunun şurasında bir aydan az süre kaldı. Çok heyecanlıyım!" Selim, kardeşinin neşeyle cıvıldamasına gülümseyerek karşılık verdi. Selin, o kadar çok heyecanlıydı ki oğlunu kucağına alacağı için, bu heyecan gözlerinden okunuyordu.

"Biz de en az senin kadar çok heyecanlıyız. Annem ve babamı görmen lazım, sürekli alışverişteler torunları için. Malum ilk torunları  geliyor."

Selin, gülümsedi bu sözler karşısında. Anne ve babasını daha yeni görmesine rağmen onları şimdiden çok özlemişti. Şu sıralar o kadar duygusaldı ki bazen Boran'ı duygusallıklarıyla boğuyor gibi hissediyordu. Selim, kardeşinin sulanmaya başlayan gözlerine endişeyle baktı. Ne olmuştu durduk yere?

Yerinden kalkıp Selin'in yanına oturdu ve ona sıkıca sarıldı. "Ne oldu güzelim birden bire? Daha demin yüzünde güller açıyordu halbuki." diyerek sıkıca sarıldı ona. Bu sarılış Selin'e çok iyi gelmişti. Abisinin göğsüne iyice sığındı ve huzurla orada teselli buldu. Kaç dakika öylece kaldılar bilmiyorlardı ama Selin rahatladığında geri çekildi ve abisine baktı. Selim, onun gözlerindeki endişeye kaşlarını çatarak baktı. Selin'in neden bu şekilde tepkiler verdiğini anlayamıyordu.

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin