26.Bölüm Yaşayan Ölüler

17.3K 1.4K 539
                                    

Bölümü yayınladığım halde bazılarında bölüm gözükmüyor. Arkadaşlar genelde sabit gün Cumartesi. Her cumartesi bölüm atıyorum. Cumartesi bölüm gözükmezse uygulamadan çıkış yapıp tekrar deneyin lütfen.
Bol bol yorum yapmaktan çekinmeyin.

Hilal kapıyı araladığında omuzları çökmüş, yorgunluğu yüzünden yansıyan kocasını beklemiyordu. Onun işten çıkma saatine daha vardı ama kocası bugün erken gelmişti. Boran, ona şaşkınlıkla bakan kadına bir şey demeden eve doğru adımladı. Yaşadığı şoku hala atlatabilmiş değildi. Birkaç saate gerçek anlamda kıyamet kopacaktı.

Verdiği karardan hala emin değildi ama artık geri dönüşü yoktu. Polise giderken her şeyi göze alırak gitmişti ve bu kararından vazgeçmek istemedi. Hilal olmasa belki asla düşünmezdi polise gitmeyi ama onu yüreklendiren karısı olmuştu.

Hilal, sessizce salona giden kocasının peşinden gitti. Boran, kendini koltuğa atarken Hilal de onun karşısına oturdu. Neden eve erken geldiğini merak etse de bir şey sormadı. Boran'ın anlatmasını bekledi ki çok fazla beklemek durumunda kalmadı. Boran, kadına kısaca göz atmış ve söze girmişti.

"Karakoldan geliyorum." dedi Boran tek nefeste. Hilal'in şaşkın bakışlarını es geçti ve sözlerine devam etti. Çünkü Hilal birazdan daha çok şaşıracaktı. "Bana kargoları gönderen kişi belli oldu."

"Kimmiş?" diye sordu Hilal saf bir merakla. Genç kadın gerginlikten ellerini birbirine bağlamış, stresli bir şekilde kocasına bakıyordu. Boran'ın bakışlarından bu kişinin tanıdık olduğunu hissedebiliyordu.

"Selen..."

Hilal, derin nefes aldı. Bir şaşkınlık belirtisi göstermedi. En az onun kadar şaşırmasını bekleyen Boran ise kadının şaşırmamasını garipsedi. Hilal, sanki Selen ismini en başından beri biliyormuş gibi rahat duruyordu karşısında.

"Şaşırmadın?"

Hilal, Boran'ın gözlerinin içine baktı ve içten bir şekilde gülümsedi. "Şüphelendiğim biriydi." dedi aklındakileri dile getirerek. Boran, bu cevabı beklemediği için kaşlarını çattı. Ne demek şüphelendiğim biriydi? Hilal, Boran'ın aklındakileri okumuşçasına konuşmaya başladı.

"En son buluştuğunuz gece seni almaya gittiğimde Selen çok garip davranıyordu. Seni ve Can'ı eve götürmek istememe çok sinirlendi. Bu siniri yersiz gelmişti o an ama beni en çok şüphelendiren kısım gereksiz tedirginliğiydi. Seni eve götürmem onu çok endişelendirmişti. Zaten cevabımı eve geldiğimde aldım. Sen o gün kendin gibi davranmıyordun Boran. Seni ilk defa o şekilde gördüm."

Boran, dinlediklerini algılamada zorlanıyordu artık. Selen, ondan ne istiyordu da kafayı bu denli ona takmıştı? Selin için pişman olduğunu, vicdan azabı çektiğini, defalarca af dilediğini görmemiş miydi?

"Peki ne yaptın, şikayet ettin mi?" diye sordu Hilal merakla. Boran, Hilal'in sorusu ile daldığı düşüncelerden uyandı. Bakışlarını kadına çevirdi ve usulca başını aşağı yukarı salladı.

"Evet." dedi kısaca.

Bu kararı verirken çok zorlanmıştı. Selen'in olması aklının ucundan bile geçemediği için bocalamıştı. Efe Komiser, şikayetçi olup olmadığını sorunca uzun bir süre cevap verememişti. Ona bunca zaman eziyeti yaşatan, kabusları musallat eden, en kötüsü;kaybetme korkusunu yaşatan kişi eski karısının özbeöz kardeşiydi. Bu kadar mı nefret etmişti ondan? Nefes almasını istemeyecek kadar, onu kahırdan kahıra sokmak isteyecek kadar mı nefret etmişti?

Hilal, Boran'ın şikayetçi olmasından hoşnut oldu. O kadın yüzünden kocası zor zamanlar geçirmişti. Boran'ın bitkin halleri, yaşama dair umutsuz olduğu anlar aklına gelince şikayetçi olması gerektiğine iyice emin oldu. Kimse kimseye hayatı bu kadar zindan etmemeliydi.

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin