Final

18.9K 1.1K 352
                                    

Bol bol zaman atlaması olacaktır. İnşallah beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Bir hikayenin sonuna beraber geldik. Bana destek olduğunuz için teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın. Yeni hikayelerde görüşmek üzere...

Hilal, üzerindeki gelinliğin tüllerini mutlulukla okşadı. Kalbindeki mutluluk tozları midesine ulaşmış, midesinin kasılmasına sebep olmaya başlamıştı. Eli, heyecanla kalbine gitti. O kadar hızlı atıyordu ki durmasından endişelendi bir an. Evleneli uzun zaman olmuştu ama düğününü şimdi yapabiliyordu. Boran'ın evlilik teklifi üzerinden sadece bir ay geçmişti. Bir aydır düğün telaşı içerisindeydiler Boran ile birlikte. Boran, her şeyin en güzeli olması için elinden geldiğince dikkat ediyordu. Hiçbir masraftan kaçınmıyor, her şeyin Hilal'in gönlünce olması için didiniyordu.

"Çok güzel oldun Hilal." diye konuştu Gönül hayranlıkla. Gözlerinin içi gülüyordu genç kadının. Hilal, aldığı iltifafla gülümsedi. Beyaz dişleri gözler önüne serilirken bir kez daha süzdü aynada kendini. Beyaz gelinliğin içinde ay gibi parlıyordu adeta.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandı mutlulukla. İçi kıpır kıpırdı. Birazdan Boran gelecek ve beraber nikah tazelemek için tekrar nikah masasına oturacaklardı. Daha sonra da eş ve dostla güzel bir parti yapacaklardı.

Kısa bir süre sonra kapı tıklatıldı. Hilal, nefesini tutarken eli kalbine gitti. Boran gelmişti, zamanı gelmişti. Boran, içeriye girdiğinde aynada göz göze geldiler. Adamın sıcak kahverengi gözleri direkt gözlerini bulmuştu. Hilal'in yüzünde gülümseme peyda oldu. Boran'ın gözleri gözlerinden üstüne gidince adamın gözleri beğeni ile kısıldı. Hilal, beyaz gelinliğin içinde peri misali süzülüyordu. Kalbi güzelliği karşısında hızla atarken bir adım attı kadına doğru. Hilal, o an zorlukla yutkundu. Usulca arkasına döndü ve adamla göz göze geldi.

Gönül ve Hatun, hayran bakışlarla gelin ve damadı izliyordu. Boran, odaya girdiğinden beri tek kelime etmemişti ama bakışları iki kıza da yetmişti. Adamın gözlerindeki aşk, ikisinin de içini hoş etti. İki kadın, onları çoktan unutmuş ikili ile usulca odadan çıktılar. Gelin ve damadı tek bırakmak istemişlerdi.

Boran, bir kere daha hayranlıkla süzdü kadını. Bir gelinlik bir insana anca bu kadar yakışabilirdi.

"Çok güzelsin Hilal." diye konuştu zorlukla. Kelimeler anlamını yitirmiş, ne diyeceğini bilemez haldeydi. Hilal'in utançtan kızaran yanakları ile gülümsedi. O kadar güzel utanıyordu ki içi gidiyordu ona bakarken. Narince kadının ellerinden tuttu. Hilal, dikkatle gözlerinin içine bakıyordu. Tüy misali öpücükler kondurdu narin ellerine.

"Hazır mısın? Bizi bekliyorlar." diye sordu Boran gülümseyerek. Sanki ilk defa evleniyormuş gibi heyecanlıydı. Hilal, usulca başını salladı. Hazırdı ama heyecanı dinmek yerine git gide arşa çıkıyordu.

Hilal, tutması için elini uzattı ama Boran elini tutmak yerine kadının iki yanağından kavrayarak dudaklarına tutkulu öpücük kondurdu. Hilal, beklemediği bu öpücükle şaşkınca gözlerini açtı. Boran, geri çekildiğinde bir serseri edasında gülümsüyordu. Hilal, gözlerini kıstı ve sinirli olmasını umduğu bir ifade ile bakmaya çalıştı ama Boran'ın dudaklarındaki ruj izi bu ifadesini sabit tutmasına engel oldu. Kıkırdadı onun bu haline. Baş parmağını adamın duraklarında gezdirip izi silmeye çalıştı.

"Son dakika yapılacak iş miydi?" diye sordu kınayarak. Boran, ona omzunu silkerek karşılık verdi. "Dayanamadım güzelliğine." dedi kadının elini sıkıca tutarak. Hilal, aldığı iltifatla mutlulukla gülümsedi.

İkisi de derin nefes çektiler içlerine ve usulca odadan çıktılar. Onları kapıda karşılayan Gönül ve Hatun, Hilal'in gelinliğinin eteklerini tuttular. Nikah masasına yürümek için ilerledikleri merdivenleri alkışlar eşliğinde indiler. Başlarından serpilen gül yaprakları eşliğinde tekrar 'evet' demeye yürüdüler.

Sevmiyorum Seni (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin