rosita espinosa

685 22 0
                                    

Favori karakterim ile çeviri yapmazsam ölürmüşüm.

Bilgilendirme: Hikaye Rosita × Fem-reader olarak geçecek. Smut içerir. :)

Rosita Espinosa

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Rosita Espinosa

Yalnızlık eşsiz bir duyguydu. Yaşamayı çekilmez kılan bir duygu.  Rosita'nın içten içe çok iyi bildiği ama maskelediği bir duygu. Ne de olsa, kıyametin başından beri tanıdığı ve kendisini bir türlü terk edemeyen Abraham vardı. Ta ki ayrılana kadar. Abraham gibi bir çok adam vardı ama hepsi bir hiç gibi geliyordu. Hiçbiri onun günden güne çoğalan yalnızlığını geçiremezdi.

Sen, Rosita'ya Abraham ile birlikte tanktan çıktığı andan itibaren hayran olmuştun. Sadece fiziksel olarak değil, insanlara, özellikle de sevdiklerine verdiği değere de. Şiddetli bir tutkuyle seviyordu, Rosita'nın sevgisine sahip olmak hiçbir şeye benzemiyordu ya da sen öyle düşünüyordun. Ona aşık olduğunu kendine itiraf edememen için bir sürü neden vardı. İlk olarak 1,80 boylarında mavi gözlü, kızıl kafa bir adam vardı. Ayrıca Rosita muhtemelen heteroseksüeldi. O asla kızlar hakkında konuşmuyordu ya da kızlardan hoşlanabileceği konusunda ufacık bir iz bile yoktu. Bu yüzden seni, onun senin duygularına karşılık verme ihtimaline karşın şüphelendiriyordu.

6 hafta sonra, belki meraktan belki de yalnızlıktan dolayı Rosita kendini senin evinin önüne attı. O gece Alexandria'da sebepsizce dolaştı ve en sonunda senin evinin önüne geldi. Aklında böyle bir şey yoktu ancak daha ne olduğunu anlamadan kapına doğru ilerleyip zili çaldı. Kapıyı açtığında, gözlerinizdeki yorgunluk ve koyu halkalara karşın biraz şaşırdı. Sanki hiç uyumamış gibiydin. Bu onu bir hiç yüzünden seni rahatsız ettiği için biraz utandırdı.

"Hey, iyi misin?" Diye sordun. Rosita her zamankinden daha kızarmış gözüküyordu. Başka bir gün olsa, kesinlikle bunun içim Virginia sıcağını suçlardın. Karşında nefes nefese duruyordu, saçları dağılmış ve yumruklarını sıkmıştı. Daha farklı bir şey olduğunu anladın.

"Evet, dışarıdan ışığın açık olduğunu gördüm. Gelebilir miyim?" İçeri girmesi için kapıyı biraz daha araladın. Şömine ışığından artık daha net görebildiğin Rosita'ya baktığında, sanki saatlerce ağlamış gibi duruyordu.

"Dağınıklık için üzgünüm, istersen sen otur. Ben burayı toparlayayım." Rosita daha önce evini bir kaç kez ziyaret etmişti. Ancak bu sefer tam anlamıyla yaşanılan bir yerdeydi. Oturma odasında bulunan mumlar, çekilmiş bir kanepe, açık saçık kitaplar, kalemler, sigaralar, şiirler ve çizimler. Her yerdelerdi.

"Hayır- Yapma, böyle iyi. Ben umursamam." Dikkatini yatağın kenarındaki çizim çekti. Ağır adımlarla ilerledi ve onu eline aldı. Bu Michonne'un bir resmiydi. Etrafında ise bir sürü güzel çiçek çizilmişti. Zenginleştirmek adına da renklendirme yapılmıştı.

twd imagine - çeviriWhere stories live. Discover now