daryl dixon

1K 52 7
                                    

Daryl Dixon

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Daryl Dixon

Hepiniz sonunda Alexandria'ya varmıştınız, kar fırtınası hâla devam ederken zor olmuştu ancak başarmıştınız. Vardığınızda, hepinizin yaptığı ilk şey, kartopu savaşı olmuştu. Herkesi bu kadar neşeli görmek seni mutlu ediyordu, özellikle de Daryl'ı mutlu görmek.

Ama şimdi o, öksürüyor ve burnunu çekiyordu. "Kabul et sevgilim, soğuk algınlığın var ve dinlenmen gerekiyor." dediğini duymadan seni es geçmeye ve meclis toplantısının olduğu odaya gitmeye çalışıyordu.

"Hayır, iyiyim ben." bunu derken, kolunu siper ederek öksürdü. "Soğuk algınlığım falan yok, saçmalık." diyerek tekrardan seni geçmeye çalıştı.

"Daryl, soğuk algınlığının hiçbir tuhaf bir yanı yok, şimdi yatağa ger dön ve biraz dinlen." bunu derken onu dikkatlice yatağa doğru itekledin. "Diğerlerine iyi hissetmediğini söylerim, sorun olmaz." dedin.

"Ama hasta değilim!" sesini sinirli bir tonda yükseltti, bunu söyledikten sonra tekrardan öksürdü. Konuşmasına devam edecekken kapı çaldı.

"Hey? Bir sorun mu var? Diğerleri seni bekliyor." Carol, endişeli bir bakışla kapı pervazında durdu.

"İçeri gel," Daryl yataktan kalktı ve yanından geçti. Tam Carol'a olan biteni söyleyecekken, Daryl sana dönüp, "Yapma.." diyerek seni uyardı.

Carol, "Ne yapma?" Neler oluyor?" diyerek sorusuna cevap beklerken ayağını salladı. Ancak bir cevap alamadı. "Dökülün şunu! Gitmemiz gereken bir yer var." dedi Carol. Daryl'a bakıp konuştun, "Üşüttü." diyerek Daryl'ı işaret ettin. "Büyütülecek bir şey değil!"

"Daryl, deli gibi öksürüyorsun ve durmadan sızlanıyorsun!" dedin kaşlarını çatarak. "Kışın bunu herkes yapar!" dedi. "Sebebi insanların üşütmesi çünkü!" sen lafını devam ettirecekken Carol araya girdi.

"Hey!" ellerini sallayarak dikkati kendine çekti. "Çocuklar gibi didişmeyi kesin, Daryl, bok gibi görünüyorsun ve sesin de pek iyi değil, dinlen. Ve sen" kafasını sana dönerek devam etti, "Ona içebileceği sıcak bir şey hazırla. Ben de diğerlerine senin gelemeyeceğini söyleyeceğim."

Daryl'a zafer bakışı atıp mutfağa ilerledin. Elinde sıcak bir çayla döndüğünde, Daryl yenilgiyi kabullenmiş bir şekilde yatağında oturuyordu. Carol, "Konuşulanları daha sonra size iletirim." diyerek kapıya yöneldi.

"Teşekkürler," kapıyı kapatırken kafanı salladın ve 10 yıldır uykusuzlukla savaşıyormuş gibi gözüken Daryl'a döndün. "İşte," elindeki çayı onun komodinine koydun.

Daryl, sen ona alay edercesine dilini çıkardığında, homurdanarak "Sırıtma" dedi.

"Yat, Carol emreder." diyerek onun omzunu sıvazladın. "Ama önce bunu içmelisin," dediğin şeyle bardağı alıp, dudaklarına götürdü ve dört büyük yudumda bitirdi. Kendisini yakmayarak içmesine şaşırdın, "Pekala, bu beklediğimden hızlıydı."

On dakika sonrasında, ikinizde yatakta sarılarak kıvrılmış bir halde yatıyordunuz. "Eğer beni de hasta edersen, seni döverim." diye alaycı bir şekilde azarladın. Seni kendine daha çok çekti ve alnına bir öpücük kondurdu.

"Korkma, öyle bir şey olmaz çünkü hasta değilim." diyerek homurdandı ve kolunu başının altına koyarak gözlerini kapadı.

"Doğru, unutmuşum," diyerek gülümsedin. "Şimdi iyice dinlen, lütfen" dedin. Ve dediğini yaptı, sende aynı şekilde. Uyumayı planlamıyordun ama onun yanında uyuyakaldın. Bu yüzden Carol'ın, raporları sabah ulaştırmaktan başka bir şansı olmadı.


________________________

Daryl Dixon, her şeydir.

twd imagine - çeviriWo Geschichten leben. Entdecke jetzt