rick grimes

843 30 0
                                    

Umarım beğenirsiniz :)

Umarım beğenirsiniz :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Rick Grimes

Bu kadar sıradan, normal ve rutin bir işin seni bu kadar tuhaf hissettireceğini hayal bile edemezdin. Yatak odasının zemininde otururken kendine baktın, temizdin, bedeninin her bir kısmı temizdi.

Eğer kendine uzun bir süre bakarsan bu sana normal gelebilirdi, sanki üzerinden aylar geçmemiş gibi davranabilirdin. Ama normal değildi ve artık şu anki yansıman bile tanıdık gelmiyordu.

"Bak sen," arkadan gelen ses, anlık olarak seni ürküttü. Arkanı döndün, Rick, orada öylece duruyordu. Onu baştan aşağı süzdün, tertemizdi. Üzerinde hiçbir şey yoktu, altında ise sadece gri bir eşofman ile duruyordu. Ona zaten aşık olmasan, bu halini görmek aşık olman için yeterli bir sebep olurdu.

"Asıl sana bak," yanına oturduğunda ona gülerek karşılık verdin. Alnına bir öpücük kondurdu, gözlerindeki oluşan bakış senin sıcaklamana sebep oldu. Bu senin hep maruz kaldığın, nerede nasıl olduğunuzu umursamadan verdiği bir bakıştı. Sadece sana özel, sarhoş edici bir bakış. "Senin muhteşem olduğunu her zaman biliyordum," diyerek söze başladı, ellerini omuzlarına götürüp hafifçe ovaladı. "Ama seni daha önce böyle gördüğümü düşünmüyorum."

"Temiz mi?" diyerek alay ettin. Ellerini onun ellerinin üzerine koydun, sırtını ona yakınlaştırdın ve bacaklarını kendine çektin. "Sakin ol," dediğinde güldün. Haksız sayılmazdı, bu tarz anlar nadirdi, neredeyse yoktu ve kısa sürüyordu. Sahip olduğun güven hissi gerçek değildi ancak öyleymiş gibi davranmak, gecenin güvenli ve huzurlu geçeceğine inanmak, yarının ise olmayacak olsa bile böyle devam edeceğine inanmak, iyi hissettiriyordu.

"Bence bu anın tadını çıkarmalıyız." dediğinde gülümsedin, bu gülümseme, sadece onun kolayca elde edebileceği bir şeydi. "Bence çocukları kontrol etmeliyiz," dediğinde mızmızlandı, kafasını mızmız bir çocuk gibi hayır anlamında sallarken ellerini saçlarının arasında gezdirdi. Saçlarını üçe ayırıp örmeye başladı, bunu sizden ilişkinizin başlarında öğrenmişti. Küçük bir jestin, sizin aylaklarla geçirdiğiniz günün  baskısını azaltacağını düşündüğü için yaptığını söylese de, asıl isteği size sürekli yakın olmak, dokunmak ve sizi hissetmekti. Bu masum düşünce, senin için çok değerliydi.

"Bir bakıcımız var," dedi. Michonne'un bu takma adı beğenmeyeceğini düşündün. "Ayrıca, bir yatağımız da var," dediğinde yine güldün. Rick, omuzlarını silkerken aynadan ona baktın. O saç örgünü bitirirken, onun seni aynadan izlediğini fark etmemiş gibi davrandığını gördün. Gülümsedin, onun hakkındaki her şeyi seviyordun.

Örgünü bitirdiğinde, sana beklenti ile bakarken, yüzünü ona döndün. Gözleri seni incelerken yumuşadı, "Rick," dedin nefes vererek. "Bu anın, bir gün sonsuza kadar böyle olacağına inanıyor musun?" Cevabını bilmene rağmen sorduğun soru kendini aptal hissettirdi. İstememen, dilememen gereken bir şeydi çünkü yaşadığınız hayat öyle olamayacaktı. Ama yine de, onun bu konuya olan umutlu düşüncelerini duymak istiyordun.

Rick, yanında yere uzandı. Seni kendine doğru çekti ve göğsüne yatırdı, onun kolları arasında erimene izin verdi. Aslında bu, başlı başına bir cevaptı. "Öyleymiş gibi davranabilir miyiz?"

"Gözlerini kapat," diyerek isteğini kabul etti, gözlerini kapadın. Bu oyunu sonsuza dek oynayamayağını bildiğin için, onun kollarında daha fazla kaybolmamak için direndin."Neredeyiz?"

"Evde," diye mırıldandın, parmaklarını onun karnına doğru hareket ettirdiğinde, kahkaha attı. Kuralları bozarak gözlerini açtı ve boynuna bir öpücük kondurdu.

"Orası nerede, hayatım?"

"Henüz bir fikrim yok," diyerek omuz silktin. Aslında biliyordun, cevap basitti. Rick nerede ise, ev orasıydı. Çünkü artık ev bir mekan değil, sadece oydu. "Fakat sen oradasın ama hareket etmiyoruz, koşmuyoruz. Bunun sebebi yerde yatmamız veya donmam değil." diyerek alay ettin ve gözlerini açtın. "Kulağa harika geliyor." dedi gülerek.

"Öyle," dedin, sesin durgunlaştı. Ne kadar çabalasan da, yeniden mağlup oldun. "Ama şimdi sana ve çocuklara sahibim," dedin. Kolları ile seni daha çok kavradı, "Geri kalan şey numara yapmaksa, umurumda değil."

"Bunu gerçekleştireceğim," asla tutamayacağı bir sözdü bu ancak seni incitmek, reddetmek istemiyordu. Uzun süre önce kaybettiği umudu, seninle tanışınca geri kazanmıştı. Şimdi ise seninle beraber, o umudu da kaybetmek istemiyordu. Daha iyisini, daha fazlasını hakediyordun. Bu yüzden seni umutsuzlandıracak bir şey yaşamana, vazgeçmene izin vermiyordu. Bu yüzden sürekli sana istediğini vermek için çabalamaya devam ediyordu. "Bir gün, tüm bu numaraları gerçekleştireceğim."

______________

Uzun süredir aktif değilim ama şimdi eskisinden biraz daha aktif olmaya çaba göstereceğim, destekleriniz için teşekkürler :))

twd imagine - çeviriWhere stories live. Discover now