tara chambler

263 10 0
                                    

Tara Chambler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tara Chambler

Büyük bir sırrın vardı, gruptan, daha doğrusu çoğunluğundan sakladığın bir sır. Dünya yok olmadan önce, kalıplara sıkışmış herhangi bir kadından biriydin. Ancak dünya yok olduğunda, cinsel kimliğini saklaman gerekmediğini düşünmüştün. Ancak pek öyle olmadı. Mesela Maggie ve Beth ile geceleri olan konuşmalarınızda, sana sorulan "Grupta birinden hoşlandın mı?" ya da "Eski sevgililerin nasıldı?" gibi sorularda zaman zaman yalan söylemek zorunda kalıyordun.

Tara'yı ilk gördüğünde, oluşacak tehlikeyi fark etmiştin. Onu ciddi anlamda çekici buluyordun. Ve o, cinsel kimliğini belli eden birisiydi. Korktuğun şey ise onun, seninde onun gibi olduğunu anlamasıydı. Herkesin bilmesini istemediğinden değil, sadece kendini hazır hissettiğinde söylemek istediğindendi bu korku.

Bu yüzden, Terminus'tan sonra çıktığınız yolda birbirinizi tanımaya başladığınızda, sen elinden geldiğince ona ilgisiz davranmaya çalışıyordun, daha doğrusu en fazla bir arkadaşın yapacağı şekilde. Ve bunun gerçekten ise yaradığını, bu numarayı yediğini düşünüyordun. Ancak işler, grup Alexandria'ya yerleştiğinde sarpa sardı. Artık ona olan hislerini saklamakta zorlanıyordun.

Bir gece, onu dışarıda otururken yakaladın. Temiz hava almak için dışarı çıkmıştın, o da verandada oturmuş halde, omzunun üzerinden sana bakıp serin geceye adımını atarken sana gülümseyerek karşılık verdi. Onun gülümsemesi ile kalbin sıkıştı. Tara gerçekten çok arkadaş canlısı, duyarlı ve güzeldi. Onu tanıdığından beri, onun hakkında tek kötü bir şey düşünememiştin. "Birine daha yer var mı?" diye sordun, yanında duruyor, oturman için yer açmasını bekliyordun. Onaylayıp, yanındaki yeri patpatladı. Yanına oturdun. Çok sıcak bir gece olmadığı için pijamanın üzerine bir kazak giymiştin. Ama süveterinle bile burada birkaç dakika sonra üşüyeceğini biliyordun. Yine de umursamadın, onunla yalnız kalmak istedin.

Ona baktığında, bir battaniyeye sarılmış, rahat ve tatlı gözüküyordu.  Düşüncelerinden kendini ayırdın, fark etmeden onu izliyordun. Bakışlarını, onun buraya nasıl gelebildiğini anlamadığın karanlık sokaklara yönelttin.

Geceyi birlikte geçirmenin verdiği sessiz huzur, havanın verdiği tüylerini ürperten soğukla karışıyor.

Tara sana dönüp, eliyle saçının bir tutamını alıp kulağının arkasına sıkıştıracakken, yaptığı hareketle irkiliyorsun. "Titriyorsun." diyerek sana bakıyor. Reddederek omuz silkiyorsun, "İyiyim." diye cevap verirken, dışarıdan sanki daha yeni havanın soğuk olduğunu fark ediyormuş gibi davranıyordun. Buna rağmen Tara, sana yaklaşıp semi kontrol ediyordu. Çok yakındı.

"Gel buraya." diye mırıldandı, kollarını açıp seni battaniyenin içerisine alıp sardı. Tedirgin bir şekikde yutkunup ona sarıldın. Onun elleri, dizlerine değiyordu. Bu dokunuşlar, dizlerinin yanmasına sebep oluyordu ve bu duruma karşın sakin kalmaya çalışıyordun. "Bildiğimi biliyorsun değil mi?" diye fısıldadı, bakışları sana doğru döndü. Kafanı hafifçe kaldırıp ona baktın, yüzün onun yüzüne daha yakındı. Ay ışığının verdiği atmosfer, onu normalden daha güzel yapıyordu.

Neyden bahsettiğini biliyordun ama yine de yanlış tahmin ettiğini düşünmek istiyordun. "Ne?" diye sordun, anlamamış gibi davrandın, şu an sadece gergin ve rahatsız hissediyordun. Evet, onunla bir aşk yaşamak ve onu öpmeyi çok istiyordun ama yine de bunu yapmaktan çok korkuyordun.

"İtiraf etmene gerek yok, benim için nasıl bir his olduğunu hatırlıyorum. Ama biliyorum, eğer bunun hakkında konuşmak istersen ya da herhangi bir şey olursa anlatabilirim." O da kendisi hakkında biraz gergin konuşuyordu. Ne diyeceğini bilemedin. Net bir şekilde biliyordu, sadece kabullensen olmaz mıydı? Senin ona aşık olduğundan haberi var mıydı yoksa sadece gay olduğundan mı haberi vardı? Ona, onun gülüşünü görene ve elinin dizinde hareketlendiğini hissedene kadar far görmüş tavşan gibi baktın.

"Nasıl?.." sonunda konuştun, ağzın kurumuştu. Tabii ki de seni yargılamaycaktı ancak senin bunu bu kadar uzun süre gizlemeni zayıflık olarak düşünebilirdi. Düşünceler kafanda dönüp dolaşırken, karşılık verdi. "Birini tanımak için içlerinden biri olman gerekir. Merak etme, diğerleri anlamamıştır. Belki Maggie sezmiş olabilir ama hepsi bu kadar." diyerek seni rahatlatmaya çalıştı. Biraz rahatlamış hissettin, çok az. "Sen ne zaman anladın?" diye sordu Tara, senin deneyimini öğrenmek istiyordu. Sana olan bakışı, bu durumu kabullenmeni ve onun bunu aşırı normal görmesi, seni rahatlattı. Ona her şeyi anlatmak istemene sebep oluyordu.

"Her şey başlamadan önce...Aslında, her zaman biliyordum ama uzunca bir süre kabullenemedim." diyerek açıkladın, bir nefeste konuştuğundan nefesini toparladın. Senin konuşman sırasında Tara, seni dikkatlice dinleyip, kafasını salladı.

"Hiç kız arkadaşın oldu mu?" diye sorduğunda, aklına gelen anılarla gülümsedin, ilk öpücüğünün bir kıza aitti. Ne yazık ki, o kız heteroseksüel'di, seni sadece alkollü olduğu için ve diğer erkeklere hava atmak istediğinden öpmüştü. Ama yine de, sana harika hissettirdi.

"Gerçek anlamda olmadı. Bir kaç flört sadece." diyerek cevapladın, tekrar kafasını salladı.

"Biliyor musun?... Bence diğerleri o kadar da önemsemezler, eğer onlara söylemek istersen. Demek istediğim, beni kesinlikle normal karşıladılar. Eminim ki sana karşın daha da iyi bir karşılık verecekler." dedi, kafanı salladın.

"Pekala, hava soğumaya başladı. Ben gidiyorum.." dedi yerinden kıpurdamadan. Bir kaç saniyeliğine ona baktın, rüzgar sebebiyle saçının kenarı yüzünü kapatıyordu. Tereddütle saçını yüzünden çekip ve omzunun arkasına doğru ittin. Ve sonra onun gözleriyle buluştun, o an anladın, biliyordu. Ve bir anda, sana gülümsedi. Omzunda duran elini tuttu, daha sonrasında ayağa kalktı. Battaniye yere düştüğünde, ona geri vermek için eğilmek üzereyken seni durdurdu. Sana sıkıca sarıldı, sonrasında ise yanağına bir öpücük kondurdu. Hızlıca eve gitmek için yanından ayrıldı.

Yaşanılanlar çokçabuk olsa da, senin gece boyu o anı düşünerek gülümsemene sebep oldu. Ayrıca, artık bu sırrı açığa çıkarmanın o kadar da korkutucu olmayacağını hissediyordun.

_________________________

Umarım beğenirsiniz :)

twd imagine - çeviriWhere stories live. Discover now