aaron, part 2

222 12 11
                                    

Aaron

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aaron

"Aaron?" diye seslendin, adı artık ağzına yabancı geliyordu. Kıvırcık saçlı ve sakallı adam yavaşça sana yaklaştı ve olduğu yerde durdu. Diğerleri size kafası karışmış bir şekilde bakıyordu ancak kimseden bir ses çıkmıyordu. Aaron sana sanki bir hayalet görmüş gibi bakıyordu.

"Aman tanrım," girdiği şoktan çıkarak şaşkınlıkla konuştu. Michonne ve diğerlerini es geçerek senin yan tarafına geldi. Tereddüt ederek sağ elini sana uzattı. Sol kolunun protez olduğunu fark etmiştin ancak bu abinde olan tek farklılık değildi.

Daha sert görünüyordu ve gözleri biraz kırışıklanmıştı. Parmak uçları tenine değdiği anda ona doğru hareket ettin. Seni kendine çekerek kucakladı, "Aman tanrım!" gözlerinden yaşlar dökülürken alnına öpücükler konduruyordu. "Y/N," diye seslendi, onu kendine daha çok çektin, ağlamamaya çalışarak. Senden ayrılarak yüzüne baktı, "Büyümüşsün," dedi.

"En son beni gördüğünde 15 yaşındaydım, yani evet, bunlar olabilir, abi," söylediğin cümle karşısında Jesus'un ağzı şaşkınlıkla açıldı. "Sen Aaron'un kız kardeşi misin?" diye seslendi, Aaron şaşkınlıktan Jesus'un orada olduğunu fark etmemişti bile, gelen sese biraz irkilerek baktı. "Massachusetts'te yaşayan?" sorduğu soruya kafa salladın, bu bilgiyi bilmesine biraz şaşırmıştın.

"Anne ve babamın boşanmalarından sonra annemle kaldı," diye açıkladı Aaron, bakışlarını tekrar seninle buluşturdu. "Nasıl buraya geldin? Senin öldüğünü sanıyordum."

"Jesus beni buldu, daha doğrusu kurtardı. Olan olaylardan beri güneye doğru gidiyorum," diyerek açıkladın, elini tutarak yara izlerini inceledin.

"Onu sen mi buldun?" Aaron Jesus'a sorarken Jesus sadece kafa salladı. Aaron, sol kolunu Jesus'e uzattı, Jesus ona doğru ilerleyip Aaron'a sarıldı. Aaron, alnını Jesus'un omzuna koyarken fısıldadı, "Teşekkür ederim, Paul," dedi, "Teşekkür ederim." Onlar izliyordun, Aaron'un senin kurtarıcın ile bir bağlantısı olduğunu anlamak zor değildi. Jesus geri çekilip, Aaron'un ensesini tuttu ve ona baktı. Bu bakış, sana sevgi gibi gelmişti ancak bu düşünceyi kendi içinde saklamanın iyi olduğunu düşündün. Aaron, çevredeki kafa karışıklığı ile size bakanları fark edip, "Bu benim kız kardeşim," diyerek açıkladı. "Tanrım, onu bir daha asla göremeyeceğimi düşünüyordum."

"Aaron," Michonne seslendi, bu sefer sesi daha yumuşaktı. "Kuralları biliyorum.." dedi Aaron fakat Michonne kafasını salladı, "Konu aile ise kuralların bir önemi yok," dedi, bakışları sana onunda birini kaybettiğini hissettirdi ve içtenlikte umuyordu, aynı sizin birbirinizi bulduğunuz gibi kaybettiği kişiyi bulmayı. Michonne dikkatlice sana yaklaştı, "Üzgünüm."

"Anlıyorum," dedin, Michonne kafasını sallayıp, geri çekilirken Siddiq araya girdi.

"Y/N'nin dinlenmesi lazım," dedi, "Bu gece onu revirde tutacağım, ona göz kulak olabilirim." Diğer herkes onayladı, Gabriel başta olmak üzere herkes yavaşça dışarı çıkmaya başladı. Michonne, Aaron çıkmadan önce onu durdurdu.

twd imagine - çeviriWhere stories live. Discover now