|2|

15.6K 890 531
                                    

Taehyung, Jungkook'un durumunu görünce tek kaşını kaldırdı ve neler olduğunu anlamaya çalıştı.Annesiyle alakası neydi? Rüya mı görüyordu yoksa kabus mu?

"Jungkook?!" dedi ilk kez adını söyleyerek.Aslında Jungkook için korkmamıştı. Jungkook kimdi ki onun için?! Onun gözünde sıradan bir köleydi.Neden bu durumda olduğunu merak ediyordu sadece.
Sadece bir merak!

Taehyung, Jungkook'a- bir kölesine dokunmanın düşük seviyeli olduğunu düşündüğü için Seokjin'e seslendi, "Jin! Hemen buraya gel!"

Öte yandan Seokjin, Taehyung'un uzaktan gelen sesiyle sarsılarak uyanmış ve hemen yırtık pırtık pijamasıyla koşarak gelmişti.

Jungkook'un durumunu gören Seokjin donakalmış,Taehyung'a cevap vermeyi unutmuştu.Aslında, kulak misafiri olma olayını da sayarsak Seokjin'de, Jungkook'un travmasını biliyordu.

"Efendim, pek iyi görünmüyor. Belki onu odamıza götürmemize izin verirsiniz.Onu odamıza götürebilir miyim?"
Seokjin korktuğu kadar da cesurca konuşarak cevabı bekledi.

Taehyung yerde deli gibi titreyen ve şiddetle ağlayan çocuğa baktı ve güldü, "Umarım bundan iyi bir ders almışsındır." dedi.

Seokjin, Taehyung'un bu halini gördükten sonra içinde büyük bir korku duygusu yükselmiş, hiçbir cesaret belirtisi kalmamıştı.

"Al onu. Ama bir hata yaparsa bu kadar kolay kurtulamayacağını anlamasını sağla." Taehyung sırıtarak söylediği cümleyle hemen ciddileşip odadan çıktı.

"Jungkook? Kendine gel tatlım. Bak,çıkıyoruz buradan artık. Uyan, gözlerini aç," dedi Seokjin, Jungkook'un başını dizlerine koyduktan sonra.Daha fazla burada kalmak istemiyordu, Jungkook'u kucağına aldı ve odasına çıktı.

Odadaki diğer insanlar gürültüye uyandılar ve uykulu gözlerini ovuşturdular."Çabuk ışığı aç!" Diye Seokjin bağırıyordu.Jungkook'u kollarında gören Hoseok hızla ayağa kalkıp ışığı yaktı ve Jungkook'u Seokjin'den alıp başı yastığa gelecek şekilde yere yatırdılar.Artık ağlama sesi bile yoktu.Tamamen bayılmıştı artık.

"Noluyor ona? Dövmeyi bırak, Taehyung hiç ona zarar vermedi bile!" Jimin şaşkınlıkla söyledi.
Jimin her zamanki gibi Taehyung'u koruyordu çünkü sonuçta ona aşıktı.Yada belki o öyle sanıyordu.Belki de sadece bir hayranlık duygusuydu.
Ama tabii ki Taehyung, Jimin'in duygularını bilmiyordu.Bilseydi ne yapacağı bilinmiyordu..
Jimin'in duygularından, sadece bu odadakilerin haberi vardı.

Hoseok endişeyle bir bardak soğuk su aldı ve Jungkook'un yüzüne sürdü.Ama Jungkook'tan yine ses çıkmadı.Tıpkı o günkü annesi gibi...

Seokjin ve Hoseok, Jungkook'u sebepsiz yere kıskanan Jimin bile Jungkook için korkuyordu.

"Belki de Taehyung'a söylemeliyiz?"Seokjin gözleri dolu bir şekilde söyledi.

"Taehyung'u bilmiyormuş gibi yapma,ne yazık ki onu öldürür ve bir kenara atar."Hoseok tısladı.

"Taehyung'a söyleyeceğim! O kadar kalpsiz olduğunu düşünmüyorum!" Jimin dedikten sonra ayağa kalktı ve arkasından seslenenleri umursamadan Taehyung'un odasına doğru gitti.

Uzun merdivenleri çıktıktan sonra nihayet tablolarla dolu uzun bir koridorun sonuna ulaştı.Taehyung'un odası buradaydı.Jimin heyecanla olduğu kadar tereddütle de kapıyı çaldı ve bekledi.

Taehyung kapıyı hala değişmemiş takım elbisesiyle açtı."Ne oldu?" dedi kapıyı açtıktan sonrakı ilk kelimesini.

"Efendim, Jungkook bayıldı ve uyanmıyor." Jimin, kelimeleri geveleyerek söylemiş ve sessiz bir şekilde cevap beklemişti."Ne yapabilirim?"Taehyung umursamazca konuştu.

Ama Jimin'in hala Taehyung'un yardım edeceğine dair umutları vardı."Lütfen yardım edin efendim.Jungkook'u kurtarmamıza yardım edin efendim."

Taehyung kendinden memnun bir şekilde "Tamam, o halini görmek kesinlikle hoşuma gidecektir" demiş, kapıyı arkasından kapatarak Jimin ile birlikte ayrılmıştı.Gitmesi için tek bir sebep vardı ve o sebep de çocuğun nasıl üzüldüğünü ve ezildiğini görmekti.

Taehyung, Jungkook'un durumunu kontrol ettikten sonra odaya gidip doktoru arayacağını düşünmüştü.Ama düşündüğü gibi olmadı.

Kölelerin odasına geldiğinde, sanki uykuluymuş gibi gözleri açık yerde yatan Jungkook ile karşılaştı.Jungkook sessizce duvara ve etrafındaki adamların yüzlerine bakıyordu.
Taehyung odaya girdikten sonra bile ayağa kalkması gerekirken ayağa bile kalkmamıştı.

Taehyung ayağa kalmadığı için onu cezalandırmayı düşünmemişti çünkü bunun büyük bir şok yaşaması yüzünden olduğunu iyi biliyordu.

Odadaki herkes gergin bir şekilde ayağa kalkmıştı, Taehyung'un gelmesini kimse beklemiyordu tabii.

"Efendim, daha yeni uyandı. Sizi boşu boşuna rahatsız ettik. Özür dileriz," dedi Seokjin.

Taehyung, Jin'in sözlerini görmezden geldi ve yerdeki duvarı izleyen Jungkook'a doğru eğildi.
Sırıtarak "Şimdi beni dinlemezsen neler yapabilirim anlıyor musun?" Dedi Taehyung Jungkook'un çenesini sıkarak.

Jungkook, gözlerini sıkıca kapattı, sonra tekrar açıp "Affedin efendim." Dedi. Cümlesini bitirdiği anda gözlerinden ilk yaşlar süzülerek kızarmış yanaklarından aktı.Taehyung buna muzaffer bir şekilde güldü.
Jungkook'un çenesini yana itti ve ayağa kalktı.

"Bu daha hiç bir şey yapmadığım halindi Jeon,şimdi sen düşün sana bir şey yapmaya kalkarsam neler olur?" Taehyung bu odadaki son cümlesini de bitirip odadan çıkmıştı..

____________________________

____________________________

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

Umarım beğenirsiniz

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।


Umarım beğenirsiniz.
Bir kaç bölüm sonra daha uzun yapmayı deneyeceğim.
Sağlıklı kalın
Bay👋

|Would you change for me?|TAEKOOK|जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें