|13|

10K 690 403
                                    

Jungkook şok içinde Taehyung'un masaya koyduğu pastayı izliyordu.
Gözleri her saniye ağlamaya hazırdı.
Pastayı gördüğü an bile gözleri dolmuştu..

"Bir dilek tut ve mumları üfle"

Jungkook, Taehyung'un sesini duyunca kafasını kaldırdı ve Taehyung'un yüzüne baktı.Taehyung şimdi tamamen farklı görünüyordu.Tüm kötülüklerden uzak bir insan olarak..

Birdenbire nasıl değişebilirdi?
Birkaç günlüğüne olsa bile.

"T-taehyung..Şimdiye kadar doğum günümü hiç kutlamadım"

Sesi titreyen Jungkook'un sözlerinden sonra gözlerinden yaşlar aktı ve yavaşça yanaklarını fethetti.

Bu sırada Taehyung, bu masum çocuğa yaptıklarını düşünüyordu.
Onu ne kadar da incitmişti.
Ama Jungkook Taehyung'a karşı çıkacak cesareti kendinde bulamamıştı.
Ya da cesareti olsa bile, aşırıya kaçmamaya karar vermişti.

"Ne harika ilk doğum gününü birlikte ve en güzel şekilde kutlayacağız."

Taehyung gülümseyip konuşurken, Jungkook sadece sevinçten ağlıyordu.
Yıldızların parladığı bu karanlık gecede, Jungkook önce gözlerini kapamış, sonra gülümseyerek bir dilek tutmuştu.Gözlerini açıp mumları söndürdükten sonra havadaki havai fişeklerle gözyaşlarına boğularak hıçkırmış ve Taehyung'a baktığında kıkırdamıştı.

Taehyung, çocukluğundan beri ilk kez bu kadar mutlu hissediyordu.
Gözyaşlarını silmek için Jungkook'a gitmek istiyordu ama yapamazdı.
Şimdiye kadar akmasına neden olduğu gözyaşlarını sanki hiçbir şey olmamış gibi silemezdi.O kanlı ellerin onun kadar saf birine dokunmaya bile hakkı yoktu.

Jungkook pastayı dilimleyip tepsilere yerleştirirken, Taehyung onu sessizce düşünceler içinde izledi.Ne kadar sessiz görünürse görünsün, içinde fırtınalar esiyordu.Bu fırtınaların birçok nedeni vardı.

Jungkook "Neden oturmuyorsun?" sorduğunda, Taehyung geldi ve tek kelime etmeden oturdu.Jungkook, Taehyung'un eskisi gibi olmasından korkuyordu.

"Bu gece özel yıldızlarımızı seçelim mi?".Taehyung, Jungkook'un ona garip bir şekilde bakmasını sağladı. Bu ne anlama geliyordu?

"Ne demek istiyorsun?" Jungkook tatlı bir ifadeyle sorduğunda Taehyung güldü, "Bunu her doğum günümde babamla yapardık, kendi yıldızlarımız olurdu. Ama sadece bir geceliğine."

Şimdi ne demek istediğini anlamış gibiydi.Jungkook pastayı yerken başını gökyüzüne kaldırdı.Yıldızlar çok güzel görünüyordu, biri yanıp sönüyor, biri her saniye renk değiştiriyor ve biriyde çok büyüktü. Böyle sayısız yıldız vardı.

"En büyük yıldız senin olsun," dedi Taehyung, Jungkook itiraz edercesine başını salladı."Rengarenk istiyorum"
Taehyung dudaklarını büzdü ve "O benimdi ama." dedi.

Taehyung'un durumunu gören Jungkook gözlerini büyüttü ve "Tamam, tamam, senin olsun. Şimdi ağlamak üzeresin yaa" dedi.
"Ben ağlamam! "Taehyung ellerini göğsünde birleştirdiğinde Jungkook güldü, "Ama sana o yıldızı vermeseydim ağlayacaktım. Gördüm! Gözlerin bile dolmuştu!"

Tabii ki öyle bir şey olmadı, Jungkook Taehyung ile sadece eğleniyordu.

"Söylediklerine kendin inanıyor musun? Ben ve ağlamak?"

Jungkook, Taehyung'un davranışına kahkaha artarken Taehyung, parmağını pastaya batırdıktan sonra Jungkook'un yanaklarına vurarak misilleme yaptı.
Jungkook, Taehyung'dan intikam almak için elini pastaya biraz daha daldırdı.
Ama Jungkook'un niyetini anlamış olan Taehyung, Jungkook'tan kaçmaya başladı ve Jungkook, Taehyung'un peşinden koşuyordu o an.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang