|30|

6K 419 207
                                    


"Bugün oğlun evleniyor baba"

Takım elbisesini giymiş ve babasının karşısında gururla duruyordu.Bugün sevdiği insanla en güzel şekilde evlenecekti.Tabii bundan sonra hayatı mutlulukla dolu olacaktı, hayatında o tavşan varken nasıl kötü olabilirdi ki?

Tepki vermeyen babasına baktı acaba sağlıklı olsa mutlu olur muydu?
Yoksa karısının kaçtığı adamın oğluyla evlendiği için üzülürdü mü?

"Umarım bugün sağlıklı bir şekilde benimle olmana izin vermediğim için beni affedebilirsin," dedi Taehyung, dudaklarını bükerek babasına karşı.

Şimdiye kadar olan hiçbir olay umurunda değildi, heyecan tüm vücudunu ele geçirmiş ve onu iliklerine kadar sarmıştı.Dünyanın en mutlu insanı olabilirdi, sonunda Tanrı ona gülmüş ve onun da mutlu olmasına izin vermişti.Babasının bile onların evlenmelerini her zaman kalbinin derinliklerinden istediğini bilmiyordu, bilseydi sevinci haddini fazlasıyla aşabilirdi.

Oğlunun sevinci babasının gözlerini doldururken, buruşuk yanaklarından yaşlar yavaşça akmış, "Bu gözyaşlarının sevinç olduğuna inanıyorum." Diye Taehyung demiş ve devam etmişti. "Annem de düğünümde olabilirdi.."

"Sorun değil sen yanımdayken bana yeter" dedi Taehyung gülümseyerek.

Kapının çalınmasıyla Seokjin yavaşça içeri girmiş ve babasının takımlarını yatağın üzerine koymuştu.
Seokjin kendisi ise hayatında ilk defa bu kadar pahalı kıyafetler giyiyordu.
Bütün gün aynada kendini izlemekten hiç bıkmamıştı da.

"Jungkook hazır mı?"

Seokjin, Taehyung'un sözlerine gülümsedi, "Heyecanıyla sadece makyaj yapmalarına izin verdi."
"Onunla konuşacağım," dedi Taehyung, Seokjin'e gülümseyerek, şok olmuş yaşlı adam ilk kez bu kadar gülerken görüyordu efendisini.

Jungkook'a, odalarına geldi.
Kapıyı açar açmaz bakışları bir adama takıldı.Yatakta tatlı tatlı oturmuş, dudaklarını büzmüş, yatağın üzerinde beyaz takım elbisenin kollarıyla oynayan tavşanımsı çocuğa.

"Tae?" dedi sırıtırken tavşan dişlerini göstererek.Taehyung hemen gelip yanına oturdu, bu hareketine karşı Jungkook olduğu yerden kalkıp Taehyung'un kucağına oturmuştu.
Kollarını kucağında oturan ince vücudun ince beline doladı.

"Kalbin hızlı atıyor"
Jungkook elini sert göğsüne koyarak yumuşak kalbini dinlemişti,çok hızlıydı.

Taehyung başını salladı ama tabii ki Jungkook'un ondan farklı olmadığını çok iyi biliyordu.Farklı bedenlerde aynı kalp birbiri için atıyordu.

"Giyiniyor musun?" Taehyung beyaz elbiseyi işaret ederek konuştu.Jungkook başını sallamış, Taehyung'un dudaklarına tatlı bir öpücük kondurmuştu.Jungkook geri çekilirken Taehyung dudaklarını yalayıp "Geceyi bekliyorum" demişti elini Jungkook'un kalçasına koyarken okşayarak.
Tavşanın yanakları hemen elmaya dönmüştü.

Burnunu yeni duş almış bebeğinin boynuna sürtmüş ve yumuşakça öpmüştü.Bu hareketiyle sanki karnına yumruk yemiş gibi aldığı harika duyguyla tavşan gözlerini yumdu.

Taehyung yavaşça pijamasının panda gömleğini aldı ve yukarı çekti.Gömleği çıkardıktan sonra güzelinin kalbinden öptü.İkisi de çok özel ve güzel hissettiler hemen.

Taehyung, takım elbisenin beyaz gömleğini Jungkook'un üzerine giydirerken, "Seni çok seviyorum," dedi.
O anda Jungkook, utancını ortaya çıkaran tatlı mırıltılar çıkardı.Taehyung gülümsedi, çok tatlıydı sevgilisi.

Tüm düğmeleri tek tek kapattı ve sıra pantolona geldi.
Güçlü kollar, kucağındaki çocuğu yatağa uzatmış,pantolonunun düğmelerini çözüp fermuarını indirirken gözlerinin içine baktmıştı.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Where stories live. Discover now