|Would you change for me?|TAEKOOK|

|8|

Kullandığım cümle istemsizce dilimden dökülmüş, söylediklerime pişman olmuştum.
Sanki 'bilmiyorum' dersem tabancayla beni vuracakmış gibi hissettiğim soruyla kafam karıştı.Çok korkmuştum.

"B-bilmiyorum ki," diye kekeledim ve kendimi konuşmaya zorladım.

Oturduğu yerden kalkıp benim oturduğum yatağa geldi ve yanıma oturdu."Keşke senin yerine Jimin'i alma şansım olsaydı.."

Sözleri şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmama neden oldu."Jimin silah kullanmayı biliyor mu?"

"Bana aşık olduğu için öğrendi" dedi ben şaşkınlıkla onu izlerken.

Taehyung, Jimin'in ona aşık olduğunu nereden biliyordu?

"S-biliyor muydun?"

Soruma gülmüş "Ayrıca uzun zaman önce" demişti elinde silahı oynatarak.

Jimin'in ona aşık olduğu için kızgın değil miydi? Ne de olsa, böyle bir şeyi düşük seviyede görürdü.

"O zaman Jimin'i getirmek istiyorsan neden beni getirdin?Jimin gelirdi zaten."

"Çünkü tehlikedeydin," ben dudaklarımı büzerken Taehyung dediğim söze cevap vermiş,ayağa kalkarak kıyafetleri tekrar bavula tıkıştırmıştı.

Sanki onun yanındayken hiç tehlikede değilmişim gibi.

"Neden tehlikedeyim? Benimle kimin sorunu var?"

Dediğim üzerine takım elbisenin ceketini kaldırdı ve silahı beline yerleştirdi.''Evimize bir adam gelmişti hatırlarsan..Uzun zamandır senin için bu eve gelip gidiyor."

Söylediklerinden bir şey anlamayarak, "Ama neden?" dedim dudağımı ısırarak.

"Sana sahip olmak istiyor"

Aniden söylediği sözler gözlerimin kocaman açılmasına neden oldu.
Neden tüm kötü şeyler gelip hep beni bulurdu?

"Madem o kişiyi sevmiyorsun, neden onu evine kabul ediyorsun?"

Soruma kahkaha atmış ve "Gerçekten dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsun" demişti.

Nasıl bilebilirdim ki?
Çocukluğumdan beri hapishanede büyümüş gibiydim.Tabii dünyadan habersizdim.

"Ama beni neden istiyor?" diye sordum sinirle ve hemen cevap verdi, "Çünkü güzelsin."

Söylediği sözler ağzımın suyunun boğazımda kalmasına neden olunca,öksürükten neredeyse boğulacaktım ki biraz önce garsonun getirdiği masadan suyu bana uzattı.
Suyu yavaş yavaş içerken ilk defa içtenlikle gülümsediğini gördüm.
Bardak hala ağzımdayken, gözlerim gülümsemesine sabitlenmişti.
Farkettiği an hemen ciddileşti.

Teşekkür edip suyu uzattım ve o da masaya koydu.

Taehyung, "Doğru, aramam gerekiyordu" dedi ve telefonu çıkardığında, silahı tekrar görmekten korktum.Telefonu çıkarıp klavyeden numarayı tuşladıktan sonra cevap beklemeye başladı.

"Mark, keskin nişancı hazır mı?"
Telefona cevap verdiği an, ağzından çıkan sözler silah olunca, anladığım tek şey, buradaki iş görüşmesinin belgelerle değil, silahlarla ilgili olduğuydu.

"Hepsine yerlerini almalarını söyle.Eğlenceli olacak.."
Dedi ve dudağının bir kenarı kıvrılırken sırıttı.

Telefonu kapattıktan sonra "Seni özledim, Los Angeles," dedi ve psikopat gülümsemesi tekrar yüzünü sardı.

Taehyung biraz önce durduğu pencereye geri döndü.Neye baktığını merak ettiğim için yanına gittim ve baktığı yöne baktım.Sadece lüks bir arabaydı baktığı,bu kadar. Yoksa arabayı mı beğendi?