|3|

13.3K 828 433
                                    

{Jungkook}
Olaydan bir gün sonra,sabah saat 8.00

Korkunç bir baş ağrısıyla gözlerimi açıp, nerede olduğumu anlamak için hemen çevremi taramaya başladım.Yine o korkunç karanlık odada bulunmamayı umuyordum.Neyse ki, dün gece Seokjin tarafından odaya getirildiğimi hatırlayınca rahatladım.

Odadaki küçük duvar saatine bakıp geç oynadığımı görünce hemen kalkıp üstümü değiştirmeye başladım.Belki de Bay Kim evde değildi yoksa Hoseok'un kendisi beni uzun zaman önce uyandırırdı kesinlikle. Öyle olması için dua ederek pijamamı çıkarıp ince belimi gizleyen bol bir gömlek ve düz bir pantolon giydim.Nasıl olsa giyecek başka bir şeyim yoktu.Görünüşe göre bu evde giyecek en az şeyi olan bendim.En çok kıyafeti olanı Jimin'di.Bunun nedeni, Taehyung'un mafya toplantılarına gittiğinde Jimin'i hizmetkarı olarak almasıydı, bu yüzden utanmamak için ona kıyafet almak zorundaydı.

Her neyse.Üzerimi değiştirdikten sonra odamızdaki lavaboda yüzümü yıkadım.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra hazırdım.
Dünün etkisinden hâlâ kurtulamasam da yine de çalışmak zorundaydım.

Düşüncelerimle odadan çıktım ama görünürde kimse olmayınca mutfağa doğru yürümeye başladım.

Ah şimdi sesler duyuldu.Elbette Bay Kim evde değildi, aksi halde kim sesini böyle yükseltmeye cesaret edebilirdi ki?

Evin geniş lüks mutfağına girdim.Gördüğüm manzara her zamanki gibiydi.Hoseok tezgaha yaslanıp Jimin'le dalga geçiyor, Jimin sesini yükseltiyor ve Bay Kim evde olmadığı için Hoseok'a bağırıyor,Seokjin durumlarına gülerek yemek yapıyordu.

"Hoseok! Haddini aşıyorsun!".Jimin'in gürleyen sesi hepimizi sağır ederken, Hoseok, "Hadi ama, ben asla sınırı aşmadım, sadece şaka yollu sana doğruyu söyledim!" dedi.
Ve Jimin cevap vermekten çoktan yorulmuştu, bu yüzden Hoseok'a göz devirdi ve bana yaklaştı.

"Sonunda uyanmayı başardın!". Jimin sözlerini söyledikten sonra gözlerini çenemde gezdirdi. Ve sanki daha da sinirlenmiş gibi, "Benim yerime bu havluyu al, bugün evin bütün camlarını sen sil!" dedi."Bu senin işin," dedim Jimin'in elindeki havluya bakarak.
"Jimin! Öfkeni çocuktan çıkarma, git kendi işini kendin yap!Bu evde en az iş yapan sensin zaten"Hoseok, Jimin'i tekrar azarladı.

Jimin hala havluyu elinde tutuyor ve benim ondan almamı bekliyordu."Bay Kim birazdan burada olacak, her ne yapıyorsanız, çabuk yapın bitirin!"
Seokjin'in sözlerinden sonra konuşmayı daha fazla uzatmak istemedim, havluyu Jimin'den alıp bu saray büyüklüğündeki evin camlarını silmeye hazırlandım.

İlk başta 1. kattan başlamayı düşündüm ve işime ara vermeden devam etmeye başladım.

Yalnız kaldığımda, istemsizce dünkü çaresiz halim zihnimde canlandı.O karanlık oda, karanlıkta canlanan ve beni çaresiz bırakan o acı dolu anılar..
İşin tuhafı, annem öldükten sonra Bay Kim'in babası felç olmuş ve babam ve Bay Kim'in annesi ortadan kaybolmuştu.

Düşüncelerimle etrafa bakındım, koridordaki pencere sayısı az olduğu için burayı çoktan bitirmiştim.
Sırada başka odalar da vardı.

*
*
*

Saat çoktan 13:00 olmuştu.Evin tüm camlarını çoktan silmiş, ayrıca evin yerlerini de baştan sona silmiştim.Ben çalışırken Jimin bana bir bardak su içmem için bile zaman ayırmamış, bana hep yapacak bir şeyler bulmuştu.

Başım o kadar ağrıyordu ki sanki dünya etrafımda dönüyordu.Başımı tutmuş baş ağrısı ilacı almak için mutfağa gidiyordum ki aniden baş dönmesinden neredeyse düşüyordum, neyse ki Hoseok beni anında yakaladı.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Where stories live. Discover now