|4|

12K 824 368
                                    

Yatakta hissettiğim yumuşaklıkla gözlerimi yavaşça açmaya başladım.Uyuduğum zemin ne zaman bu kadar yumuşak olmuştu?Sanırım rüya görüyor olmalıydım.Birbirine yapışık ve üzerine büyük bir yük çökmüş gibi olan göz kapaklarımı yavaşça açmaya çalıştım.

Gözlerimi ilk açtığımda bulanık görüşümle nerede olduğumu anlamadan gözlerimi tekrar kapattım.kendimi çok zayıf ve yorgun hissediyordum. Gücümü toplayıp gözlerimi açtım. Gördüklerim ağzımın beş santim açık kalmasına neden olmuştu.

Bu, bu onun odasıydı!
Bay Kim'in odası..

"Ah çok şükür uyandın!"Hoseok mutlu bir şekilde konuşurken hala neden burada olduğumu anlamaya çalışıyordum."Neden beni bu odaya getirdin?Bay Kim öğrenirse çok kızacak!" Hoseok korkuyla konuşmama gülmüş, "Seni odasına götürmemi kendisi istemesi dışında bir sorun yok,"demişti.Gözlerim olabildiğince açıldı dedikleri karşısında."Nasıl yani kendisi istedi?!"
"Gidip nasıl olduğunu anlattım ve bir kaç kelime küfür ettikten sonra 'haklıydı' deyip odana geldi ve ardından doktor çağırdı."

Sonunda bana inanmıştı..Ama ya gerçekten bana bir şey olsaydı?!gerçekten taş kalpli biriydi.Ben onu kurtarmaya çalışırken o beni öldürmeye çalışmıştı.

"İyi misin?Nasıl hissediyorsun?"Hoseok endişeyle sorduğunda, aklımdaki asıl düşüncenin bu odada, bu yatakta olduğum olduğu gerçeğini bilmiyordu.
Bir an önce bu odadan kurtulmak istiyordum.
"Bay Kim seni kollarında odasına götürdü."

Hoseok'un sırıtışını anlam verememiştim bir türlü.Ama beni kollarında taşıması bana tuhaf hissettiriyordu,çünkü ben sadece bir köleydim.. sadece bir köle.

Odadan gitmek için kalkmaya çalışıyordum ki yatakta doğrulduktan sonra başım döndü.Hoseok hemen yanıma gelmiş, "Sorun ne? İyi değilsin! Kalkma! Beni duydun mu?" demişti."İyiyim sadece yorgunluktan biraz başım dönüyor merak etme" dedim sahte bir gülümsemeyle.

Kapı açıldıktan sonra Seokjin, hazırladığı yemek tepsisiyle gülümseyerek içeri girdi.
"Sonunda uyandın!" Mutlulukla konuşan Seokjin'e gülümsedim."Küçük tavşan, sana yemek getirdim"Seokjin'in benimle bir çocuk gibi konuşması hoşuma gitmişti.
"Şey ben aç değilim.." dedim parmaklarımla oynayarak."Ne demek aç değilim?!Bütün gün hiçbir şey yemedin!"
Hoseok da sohbete katıldığına göre yemek yemem gerekiyordu demek ki..

"Ben mutfakta yiyebilirim. Yatakta yemek yiyecek kadar hasta değilim!"

"Şu küçük tavşana bak, tek kelime dinlemiyor...Bay Kim, ben gelene kadar odadan çıkmamanı söyledi."

Seokjin'in dedikleriyle derin bir iç çektim.Benden ne istiyordu yine?

"Bu arada yanmış karnın nasıl oldu?," Hoseok söyleyene kadar yandığını hatırlamadığım karnıma bakmak için battaniyeyi yavaşça kaldırdım ve battaniye altındaolan çıplak tenime baktım.Çok kötü yanmıştı, derinin altında su bile birikmişti.Böyle bir yanığa o an nasıl sessiz kalmıştım ki? Belki de Bay Kim'den korktuğum için ya da ona bir şey olacağından korktuğum için unutmuştum.

Yarayı gördüğüm an gözlerim dolmuş, birkaç damla yaş bile yanağımı ıslatmıştı.

Kapı bir an sertçe açılınca Kim Taehyung içeri girmişti.Korku ve heyecanla üstsüz bedenimi görünmemek için hemen battaniyeyle örttüm.Bay Kim girer girmez, Seokjin ve Hoseok ayağa kalkmış onu selamlamak için önünde eğilmişti.Ben ise üstümde gömlek olmadığı için yataktan kalkmaya utanıyordum!

Bay Kim boğazıma kadar çektiğim battaniyeden durumumu anlamış olmalı ki biraz gülümsemiş ve bir anda ciddileşmişti.
Gelip yatağın yanında durup diğerlerine sert bir tonda "Siz dışarı çıkın" diye emrettiğinde gözleri hala beni takip ediyordu."Efendim, yemeği kald-", "Eline ver ve kendiniz çıkın," dedi derin bir sesle, Seokjin'in sözünü keserek.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin